“HDP’nin gücü PKK’ye yetmedi”
Altan Tan’ın Cumhuriyet gazetesinden Selin Ongun’a yaptığı açıklamalar günün öne çıkan haberleri arasında yer aldı
10.11.2015
Cumhuriyet gazetesi manşetinde Selin Ongun’un Altan Tan’la yaptığı röportaja yer verdi. “HDP’nin gücü PKK’ye yetmedi” başlıklı röportajda, “PKK, eylemsizliği sürdürüp ‘Sen ne yaparsan yap, ben seninle bu savaş oyununu oynamıyorum’ deseydi, AKP’nin bu stratejisi büyük oranda boşa çıkardı. 7 Haziran gecesinden itibaren muhalefetin, ‘Biz AKP ile hiçbir şekilde koalisyon kurmuyoruz’ stratejisi de yanlıştı. Sizin AKP’yi bir anda bitirmeniz mantığa aykırı. PKK’nin, YDGH’nin savaşı şehir merkezlerine taşıması yanlıştı. Halk buna ilk günden tepki verdi. HDP’nin gücü ise maalesef bu yanlışı önlemeye yetmedi. Sonuçta PKK’yi HDP yönetmiyor. AKP ve devlet HDP’ye her türlü baskıyı, şiddeti v.s kullandı. PKK de ‘Ben, senin bu savaş oyununda yokum’ demedi” ifadeleri yer aldı.
“Beni neden verdin davası”
Hürriyet gazetesinin manşetinde, “Beni neden verdin davası” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Abdullah Öcalan’ın, 15 Şubat 1999 tarihinde yakalanmasından sorumlu tuttuğu Yunan devletine 2008 yılında açtığı tazminat davası bugün Atina’da başlıyor. Terör örgütü PKK’nın İmralı Cezaevi’ndeki lideri Abdullah Öcalan dava dilekçesinde, Yunan devletinin Kenya ve muhtemelen ABD makamları ile birlikte Türk devletine teslim edilmesini organize ettiğini ileri sürüyor. Sembolik olarak kendisine 20 bin 100 Euro tazminat ödenmesini istiyor. Öcalan’ın avukatları ‘Teslim edilmesinden sadece Yunanistan sorumlu değildir. Öcalan da bunu söylüyor. Yunanistan’ı cezalandırmak istemiyoruz. Bir tek Yunanistan suçlu diyemeyiz. Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye götürülmesine başka ülkelerin karıştığını kanıtlamak istiyoruz’ açıklaması yaptı” ifadelerine yer verildi.
Manşetin üstündeki, “Peşinin bırakmam” başlıklı haberde ise, “Hüseyin Çelik, kendisinin ve Bülent Arınç’ın adının ‘paralel yapı’ iddianamesinde geçmesiyle ilgili Hürriyet’e önemli açıklamalar yaptı. 143 polisin sanık olduğu İstanbul Başsavcılığı’nın iddianamesinde, Arınç ve Çelik’in, Cemaat’in etkili ismi eski AK Parti vekili İlhan İşbilen’e devletteki paralel yapıya yönelik çalışmaları anlattıkları iddiası yer aldı. İddia bir polis kuryesinin ifadesine dayandırıldı. Çelik şöyle konuştu: ‘O kurye kim? Bir iddiayı hemen iddianameye mi koyuyorlar? Aslı astarı araştırılmıyor mu? İçişleri Bakanı’ndan rica ettim. ‘Bu kurye kim, neden yaptı?’ tespit edilmeli. Peşindeyim. Yarın Adalet Bakanı’ndan iddianameyi isteyeceğim” ifadeleri yer aldı.
“Başkanlık olursa diktatörlük gelir”
Saygı Öztürk’ün Rıza Türmen’le yaptığı röportaj Sözcü gazetesinin manşetinde, “Başkanlık olursa diktatörlük gelir” başlığıyla yer aldı: “İktidarın teklifinde kuvvetler ayrılığı yok. Teklife göre, başkan ülkeyi kararnameyle yönetme yetkisine sahip. Üst düzey bürokratlarla hakimleri de başkan atayacak. Bununla, ABD’deki sistem arasında bir bağ yok. AKP, kazananın her şeyi kazandığı bir sistem istiyor. Bu durum kutuplaşmayı artırır. Açıkçası bunların getirmek istedikleri sistem başkanlık değil, diktatörlüktür. Bu değişikliğin ülkemize bedeli çok ağır olur.”
“Yakın akrabaya kayyum kıyağı”
“Yakın akrabaya kayyum kıyağı” üst başlığıyla Zaman gazetesinin manşetinde yer alan, “30 bin TL maaş” başlıklı haberde, “Koza İpek Holding’e atanan kayyumlardan Mustafa Akçil, hakim ve savcılara staj ve görev öncesi eğitim veren Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil’in kardeşi çıktı. Kayyum olarak atanan Akçil, 3 şirketin yönetiminde ve aylık 30 bin TL maaş alıyor. Sulh Ceza Hakimi Yunus Süer, dolandırıcılık suçundan ağır cezada yargılanarak hapis cezası alan Şafak Ertan Çomaklı’nın bilirkişi raporuna dayanarak atamalar yapmıştı. Yunus Süer’in, Adalet Akademisi’nin başkanlığını yapan Yılmaz Akçil’in kardeşi Mustafa Akçil’i tercih etmesi ilginç bulundu. Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde çalışan Akçil, Koza İpek Holding, Koza Altın İşletmeleri ve Koza Anadolu Metal Madencilik İşletmeleri şirketinde 26 Ekim 2015’ten bu tarafa kayyum olarak görev yapıyor” ifadeleri kullanıldı.
“Katliamın üstüne para verdiler”
Taraf gazetesi manşetinde, “Katliamın üstüne para verdiler” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Gözü yaşlı anne Tezcan Gökçe’nin, ‘Oğlum yüzme de bilmezdi’ sözleriyle hafızalara kazınan Ermenek Faciası’nda madeni işleten şirkete, iktidar tarafından 43 milyon lira yardım yapıldığı ortaya çıktı. Şubat 2015’te Meclis’te işçilerin mağduriyetinin giderilmesi için hazırlanan düzenlemeye, maden ocağının sahibi firma için de bir hüküm eklendi. Bu düzenlemeyle şirketin zararının 43 milyon lirası işsizlik fonundan karşılandı. Ancak paranın geri ödenmesinin nasıl olacağı torba yasada ayrıntılı olarak yer almayınca kriz çıktı. Türkiye İş Kurumu ile firma arasında uzun pazarlıklar yapıldı. Sonunda tahsilatın taksitle yapılması karar bağlandı” ifadeleri yer aldı.