“Her yerden Sur’a”

Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDK Eş sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak Diyarbakır’da basın toplantısı düzenledi. Demirtaş, Sur’da yasağın kalkması için Çarşamba günü saat 16.00’dan itibaren herkesi Sur’a ses vermeye ve yürüyüşe çağırdı.

Özgür Gündem gazetesi manşetten, “Her yerden Sur’a” başlığıyla verdiği haberde, “91. gününe giren tarihi Sur direnişinde kritik eşiğe girildi. Aralarında 90 günlük Elif bebeğin de olduğu 200’e yakın sivil, tıpkı Cizir’deki gibi katledilmekle yüz yüze. DTK, HDK, HDP ve DBP eşbaşkanları, Amed’in Sur ilçesinde çatışmaların olduğu yere 100 metre mesafede açıklama yaptı. Demirtaş, ‘Sur’da abluka kalkana kadar herkes Çarşamba günü Sur’a yürümeli. Tüm Diyarbakır, il ve ilçeler, tüm halkımız her yerden yürümeli’ dedi. Irmak ise, ‘Halkımıza, demokratik güçlere çağrımızdır. Sur’a akmalı, bir gün değil her gün direnişte olmalı, katliamı durdurmalıyız’ dedi”     

Evrensel sürmanşetindeki habere, “Ölüme karşı yaşam için Sur’a çağrı” başlığını attı ve “HDP, DTK, DBP ve HDK, abluka ve saldırıların sürdüğü Sur için halkı eyleme çağırdı. HDP EŞ Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Çarşamba saat 16:00’da Diyarbakır ve ilçelerinde herkes ayakta olmalı. AKP aklını yitirmiş olabilir ama biz bu katliama razı değiliz’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyet gazetesi habere ön sayfasının altında, “Bölgede tarihi kırılma yaşanıyor” başlığıyla yer verdi. Haberde, “HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Çatışmalar durmalı, bir sivilin dahi ölümüne rıza gösteremeyiz. Katliamlar tarihi kırılmalara neden oluyor. Eşbaşkanlar olarak nöbetteyiz. Halk Çarşamba saat 16:00’da Sur’a doğru yürümeli’ dedi” ifadeleri yer aldı. 

Sözcü birinci sayfasının altında yer ayırdığı haber için, “Demirtaş Diyarbakır’ı kışkırtıyor” başlığını kullandı ve “HDP EŞ Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK sözcüsü gibi konuşmayı sürdürüyor. Diyarbakırlıları Çarşamba günü, askerin ve polisin PKK’lı hainlere operasyon yaptığı Sur’a topluca yürümeye çağırdı” dedi.

Akşam gazetesi haberi ön sayfasının altından, “Provokatör” başlığıyla verdi ve “6-8 Ekim’deki çağrısıyla 55 kişinin ölümüne neden olan Demirtaş, bu kez Sur’daki teröristlere kalkan olun çağrısı yaptı. Diyarbakır’da konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, kendince bir süre verip, ‘Sur’daki abluka kalkmazsa halkımız yürüyüşe geçmeli ve geri adım atmadan ölümlere engel olmalıdır’ dedi. Daha Kobani provokasyonunun hesabını veremeyen Demirtaş’ın bu çağrısına bölge halkından tepki geldi: Daha çocuklarımızın kanına doymadın mı? O kadar istiyorsan Sur’a çocuklarını gönder” ifadelerini kullandı. 

“Erdoğan rejimi felakete götürüyor”

Yetmişe yakın aydın bir bildiri daha yayınlayarak, “Erdoğan rejimi Türkiye’yi felakete götürüyor. Buna boyun eğmeyeceğiz” dedi.

Evrensel gazetesi sürmanşetindeki haber için, “Aydınlardan yeni bildiri: Boyun eğmeyeceğiz” başlığını kullandı. Haberde, “Aydınlar, İstanbul ve Ankara’da iki ayrı açıklama yaparak, AKP Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikalarına karşı direniş çağrısı yaptı. Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi’nin 7 maddelik bildirisinde, ‘Erdoğan Türkiye’yi felakete götürüyor. Buna boyun eğemeyiz, eğmeyeceğiz’ denildi. Sembolik bir adım olarak herkes imc TV izlemeye çağrıldı. İstanbul’da Anayasa hukukçusu akademisyenler, aydın ve yazarlar basın toplantısı düzenledi; toplumu, çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa tartışması açmaya çağırdı. ‘Sürecin otoriter bir rejime hukuki statü oluşturma ihtimallerine karşı, tüm toplumsal kesimlerin evrensel demokratik değerler çerçevesinde etkili bir irade ortaya koymaları hayati önemde’ denildi” ifadeleri yer aldı.

Özgür Gündem ön sayfasının altındaki habere, “Erdoğan rejimi felakete götürüyor” başlığını attı ve “Aralarında Hasan Cemal, Oya Baydar ve Fikret Başkaya’nın olduğu aydınlar, ‘Erdoğan rejimi felakete götürüyor’ başlıklı yeni bildiriyle katliamlara, basına yönelik baskılara karşı mücadele çağrısı yaptı, ‘Boyun eğmeyeceğiz’ dedi” ifadelerine yer verdi. 

Star gazetesi habere manşetin yanında, “FETÖ’cü aydınlardan karanlık bildiri” başlığıyla yer verdi ve “Anayasa Mahkemesi’nin, casusluk suçlamasıyla tutuklanan Can Dündar’ı tahliye ederek fitilini ateşlediği 26 Şubat darbesi, Paralel Yapı’ya moral verdi. FETÖ’ye yakınlığıyla tanınan aydın ve aktivistler yayınladıkları bildiriyle, AYM’ye destek verdiler” ifadelerini kullandı.    

“Mahkememizin vicdanını ipotek altına almaya yönelik bu yayınları kınıyoruz”

Anayasa Mahkemesi yaptığı açıklamayla yandaş medyaya tepki gösterirken, o medya bugün de Can Dündar ve Anayasa Mahkemesi’ne saldırmaya devam etti.

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İpotek koyamazsın” başlıklı haber yer aldı. “Anayasa Mahkemesi’nden, Dündar ve Gül’e ilişkin ‘hak ihlali’ kararına tepkilere sert yanıt” üst başlığıyla verilen haberde, “AYM Başkanlığı’nın açıklamasında, Mahkememizin vicdanını ipotek altına almaya yönelik yayınları kınıyoruz’ denilerek ‘hak ihlali’ kararının arkasında duruldu. Anayasa Mahkemesi kaynakları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından anayasanın 138. maddesini anımsatıp ‘Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır’ dedi. AYM kaynakları, Erdoğan’a yanıtın gerekçeli kararda örtülü olarak verileceğini söyledi” ifadeleri kullanıldı.   
 
Haber Zaman gazetesinde manşetin yanında, “Vicdanımızı ipotek altına almaya yönelik yayınları kınıyoruz” başlığıyla yer aldı. Haberde, “Anayasa Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği hak ihlali kararının ardından yandaş medyada çıkan iddialara tepki gösterdi. Mahkeme başkanı ve bir üyesi arasında geçtiği iddia edilen diyaloğun gerçek dışı olduğu belirtilerek, ‘Mahkememizin vicdanını ipotek altına almaya yönelik bu yayınları kınıyoruz’ denildi” ifadelerine yer verildi.
Sabah gazetesi manşetinde, “AYM Başkanı Arslan fena yakalandı” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Dündar-Gül kararını gerekçe yazılmadan açıklayan AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın ‘Gerekçe yazılmadan karar açıklamak Anayasa’ya aykırı’ dediği ortaya çıktı” ifadeleri kullanıldı.

Yeni Şafak gazetesinin manşetindeki, “Anlaşmalı tahliye” başlıklı haberde, “Casusluk suçlamasıyla tutuklu bulunan Can Dündar’ın avukatlarının, tahliye için Anayasa Mahkemesi’nden önce itiraz merci olan 15. Ağır Ceza’ya bile başvurmadığı ortaya çıktı. AYM ise iç hukuk yolları tüketilmemesine rağmen ‘anlaşmalı’ biçimde Dündar’ı tahliye etti” ifadeleri yer aldı.   

Star gazetesi manşetinde, “FETÖ bülbülü kasetle öttü” başlıklı habere yer verdi: “İhanet manşetini ballı villa satışı karşılığı attığı ortaya çıkan Can Dündar’ın, FETÖ’nün ağına nasıl düştüğünü de Star aydınlatıyor. Dündar, Paralel örgütün birçok kişiye yaptığı gibi ‘kaset’ kumpası ve telefon dinlemesiyle kafeslenmiş. 2008’den itibaren FETÖ’cü polisler tarafından izlemeye alınan Dündar’ın, 5 bin 172 dakikalık ‘özel’ konuşma ve İranlı oyuncu Ferzan’la yaşadığı yasak ilişki kasetleri üzerinden Paralel’in tetikçisi yapıldığı ortaya çıktı. Can Dündar’a kaset komplosunun talimatını Ali Fuat Yılmazer ile Erol Demirhan’ın verdiği, Gezi olaylarının ardından yüz yüze görüşüp, izlettikleri kayıtlarla tehdit ettikleri tespit edildi. Paralel’e boyun eğen Dündar, varılan mutabakat gereği FETÖ’nün talimatlarını harfiyen yerine getirdi. Buna karşılık FETÖ ses ve görüntülerin Emniyet’teki kayıtlarını silerken, asıllarını ise Pensilvanya’ya götürdü.”

“Batır bitir”

İpek Medya Grubu’na ait tüm gazete ve televizyonlar zarar ettikleri gerekçesiyle kapatıldı. 

Cumhuriyet gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “2 televizyon ve 2 gazete kapandı” başlığını attı. Haberde, “Kayyum, İpek Medya Grubu’na bağlı Kanaltürk Televizyonu, Bugün TV, Bugün Gazetesi, Millet gazetesi, Kanaltürk Radyo ve diğer medya şirketlerinin kapatılmasına karar verdi. Ethem Sancak’ın medya grubunda da 160 kişi işten çıkartıldı” ifadeleri yer aldı.

Zaman gazetesi habere manşetinde, “Batır bitir” başlığıyla yer verdi ve “Türkiye’nin gözde şirketleri, TMSF ve kayyımların elinde dibe vurdu. Dört ay önce zorla el konulan İpek Medya bünyesindeki 2 gazete ve 2 televizyona, zarar ettiği gerekçesiyle kilit vuruldu. Vergi rekortmenliği ve karlılığıyla sektöründe zirveye çıkan Bank Asya da çalışamaz hale getirilmek isteniyor” dedi.

Sözcü birinci sayfasının altındaki haber için, “Paralel’in medyası kapatıldı” başlığını kullandı ve “Cemaatin finansörü olduğu iddia edilerek iktidarın el koyduğu Bugün gazetesi ve televizyonu ile Millet gazetesi ve Kanaltürk televizyonu kapatıldı. Kapatılma sebebi olarak ise ‘zarar’ gösterildi. Yüzlerce çalışan işsiz kaldı” ifadelerine yer verdi.

Hürriyet ön sayfasının altındaki habere, “Kanaltürk ve Bugün kapatıldı” başlığını attı ve “Cemaate maddi kaynak sağladığı gerekçesiyle bir süre önce yönetimine el konulan ve başına kayyum atanan Koza İpek Holding’e ait İpek Medya Grubu’nun faaliyetine son verildi. Kanaltürk, Bugün TV, Bugün gazetesi, Millet gazetesi, Kanaltürk Radyo’nun yayınları durduruldu” dedi.