“İhracat rekoru tıbbiyeden”
Karar gazetesi, hekim göçünün ulaştığı boyutu manşete taşıdı.
25.10.2022
Karar gazetesi manşetinde, “İhracat rekoru tıbbiyeden” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Tehlike büyüyor, doktor göçü hızlanıyor. Bu yılın ilk 9 ayında bin 938 hekim yurt dışı için belge aldı. Yetişmeleri için onca emek ve kaynak harcanan parlak beyinler şiddet, düşük ücret, bitmeyen nöbetle birlikte gerileyen özgürlüklerden bunalıp önlük asıyor. Vahim tablonun daha da vahim hale geleceğini ise birinci sınıf öğrencilerinin gelecek planı ortaya koyuyor: Hedefimiz Almanca öğrenip gidebilmek.
Sağlık alanında yapılan düzenlemeler önü alınamayan şiddet olaylarına, uzun nöbet sürelerine ve yetersiz ücretlere dönük rahatsızlıkları yeteri kadar gideremiyor. Hekimler ise çıkışı yurt dışına gitmekte buluyor. Hekim göçü, ekonomik şartların zorlaşması, düşünce özgürlüğünün kısıtlandığı düşüncesi ve siyasi ortamın etkisiyle iyice hızlandı. En çok tercih edilen ülke ise ‘hazır yetişmiş insan’ gücüne kapılarını açan Almanya oldu.
Cana kast eden şiddet ve uzun çalışma saatleri nedeniyle koşulların kötüleştiğini dile getiren hekimler ‘Umudumuzu kaybettik. Bu enflasyonla kazandığımızın bir değeri yok’ dedi. Cumhurbaşkanı’nın ‘Giderlerse gitsinler’ çıkışının da bir kırılma yarattığı belirtildi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Nergis Erdoğan ise ‘Birinci sınıf öğrencilerine planlarını sorduğumuzda önemli bir kısmı Almanca öğreneceğini söylüyor’ dedi.”
“AKP’den seçim kandırmacaları”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “AKP’den seçim kandırmacaları” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“TOKİ’nin yıllar önce duyurduğu projelerin yapım ihaleleri ‘maliyet’ engeline takılıp peş peşe iptal ediliyor. İktidarın ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi’ olarak ‘müjdelediği’ yeni projeye 7.5 milyon yurttaş umut bağladı. AKP ise bugün sadece 5 bin 615 ev-işyerinin temelini atacak.
İktidarın seçim müjdeleri arasında dar gelirlilerin borçlarına yönelik düzenleme yapılırken Erdoğan’ın ‘Seçim kaybetsek de bu işte yokum’ dediği EYT düzenlemesinin aralık sonunda soru işaretleriyle Meclis’e gelmesi bekleniyor. Yine yıl sonunda milyonlarca emekçi için maaş zammı vaat ediliyor.”
“Eğitimin üstüne yıkıldı”
Evrensel gazetesi manşetindeki, “Eğitimin üstüne yıkıldı” başlıklı haberinde, “İstanbul’un göbeğinde bir inşaat şantiyesinde uyarılara rağmen önlem alınmayınca yaşanan çökme sonucu özel bir üniversite binası yıkıldı. Bir öğrenci yurdu, 6 bina tahliye edildi.
Küçükçekmece’de bir inşaat şantiyesinin zeminindeki kazıkların patlaması sonucu Arel Üniversitesi’ne ait bina yıkıldı. Çevrede yaşayanlar uyarılara rağmen önlem alınmadığını söylerken öğrenciler daha önce iş makinelerinin ders yaptıkları binayı üç kez teğet geçtiğini belirterek, ‘Böyle olacağı belliydi’ dedi. Üniversite yönetimi online eğitime geçileceği açıklaması yaparken, öğrenciler buna tepki gösterdi.
İMO İstanbul Şube Başkanı Füsun Sümer, denetim yetersizliğine dikkat çekti, bu zamana kadar yapılması gerekenleri anlattı. Sümer, ‘Benzer olaylarla karşılaşmamak için her aşamada denetim gerekli’ dedi. Derin kazı ihtiva eden bir üstyapı projesinin ilgili idari makama teslimi ve onay süreçlerinde iksa sistemine yönelik bir uygulama projesinin teslim edilmesi zorunluluğuna vurgu yapan Sümer, ‘Bahse konu konut projesinin yapı denetim ve belediyeye teslim edilen proje setinde, sorumlu mühendis tarafından tasarlanmış bir iksa sisteminin varlığını sorgulamak gerekir. Eğer iksa uygulama projesi mevcut ise; sahada inşa edilen ile kağıt üzerindekinin uyumu ve elbette rapor ve çizimler üzerinden ilgili destek yapısının geoteknik ve betonarme yapı tasarım ilkelerini eksiksiz takip ettiği irdelenmelidir’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“Az kalsın sizi zehirliyorduk”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Az kalsın sizi zehirliyorduk” başlıklı haber yer aldı:
“Yargı kararıyla Murat Dağı’nda altın ayrıştırma projesini durduran Anadolu Export bu kez kapasite artırımı için bakanlığa başvurdu. Başvuruda eski projeye ilişkin şirket adeta itirafta bulundu: Tesis için 190 bin ağaç kesilecekti, ağır metaller açığa çıkacaktı.
2017 yılında Murat Dağı’nda altın madeni açılacağı öğrenildiğinde Uşak’ta başlayan direniş bölge köylerinden Gediz ve Kütahya’ya uzanmış, oradan Eskişehir, İzmir’e kadar Ege’yi ayağa kaldırmıştı. Çünkü Gediz Nehri madenin açılacağı yerden doğuyor, Menderes Nehri ve Porsuk Çayı buradaki yeraltı sularından ve derelerden besleniyordu.
Geçen üç yılın ardından Anadolu Export AŞ., ilk başvurusundan farklı olarak bu kez ‘sadece değerli cevheri çıkaracağını, altın gümüş ayrıştırma tesisi olmayacağını’ söylemiş. Ayrıştırma tesisinden ‘neden vazgeçmek zorunda kaldığını’, iptal davasının açıldığı mahkemenin atadığı bilirkişi raporlarını da paylaşarak tek tek anlatıyor!
2019’daki ÇED dosyasında ‘tüm önlemleri aldık; hiçbir şey olmayacak’ diyen şirket, 2022’deki ÇED dosyasında gerçeği kabul etmek zorunda kaldığını şu cümlelerle anlatıyor: Süreç sırasında uygulanan işlemler sadece altın ve gümüşü çözmeyip aynı zamanda topraktaki civa, nikel, arsenik, antimon, krom, kurşun vb diğer mineralleri de çözecek ve açığa çıkaracak.”