“IŞİD’in katliamcısı, devlete bir telefon kadar yakınmış”
10 Ekim Ankara Katliamı davasının 8. duruşmasında ortaya çıkan telefon kayıtları yalnızca Evrensel, Birgün ve Cumhuriyet’te yer bulabildi.
05.04.2018
Evrensel gazetesi manşetinde, “IŞİD’in katliamcısı, devlete bir telefon kadar yakınmış” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “10 Ekim 2015’te Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne yönelik IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen katliama ilişkin davanın 8. duruşması, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada ilk sözü alan müşteki avukatlarından Tonguç Cankut, IŞID’in Türkiye Emiri olduğu söylenen İlhami Balı’nın iddianameye giren Kilis Ağır ceza Mahkemesinden gelen tapelerini açıkladı. Cankut, daha önceden bu bağlantıları kendilerinin ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Balı’nın tapelerinden Temmuz 2015’ten Eylül 2015'e kadar sınır geçişlerini organize ettiği anlaşılıyor” dedi. Cankut, iddianamenin Balı’nın IŞİD’in Türkiye’nin kilit ismi olduğunu ortaya koyduğunu belirterek “Ancak iddianameye İlhami Balı’nın takip altında olduğu alınmamış. Kaçakçılarla sınırda sık sık görüşüyor. Kaçakçı İsa adında biriyle sınırda iletişim kuruyor” dedi. Cankurt, Balı’nın asker Sefer Taş’ın ölümüyle ilgili yaptığı görüşmeyi de paylaşarak “Askerlerin bir IŞİD'ciyi dövmesi üzerine Balı, elindeki asker Sefer Taş'ı öldürmekle tehdit ediyor. Bunun üzerine görüşmeyi yapan asker Balı’dan özür diliyor” dedi. Cankurt, Balı'nın askerin ve emniyetin bir telefon uzağında olduğunun altını çizerek “Bu görüşmeleri yapan asker, komutanı, kamu görevlisi kim? Doğrudan emniyetle irtibat içinde, bazen askerlerle görüşüyor. Balı, askere ‘Buralardan bir isteğin var mı?’ diye soruyor. Asker Balı’ya ‘Şıhım’ diye hitap ediyor. Asker ile Balı birbirlerinin numaralarını alıyorlar” dedi” ifadeleri kullanıldı.
Birgün gazetesi habere manşetin yanında, “Asker, Balı’ya ‘şıhım’ demiş” başlığıyla yer verdi ve “Ankara Katliamı’na yönelik yargılamada sekizinci grup duruşmada ilk gün geride kaldı. Mağdur avukatlarından Tonguç Cankurt, ‘IŞİD’in Türkiye emiri İlhami Balı’nın Antep sınırında askerlerle konuşma kayıtları var. Asker, Balı’ya, ‘Şıhım’ diye hitap ediyor’ dedi. Duruşmaya aileler, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı” dedi.
Cumhuriyet haberi manşetin altından, “10 Ekim Katliamı davasına gelen kayıtlardaki IŞİD-asker samimiyeti” başlığıyla anonsladı.
“‘Yıldızları söndüremezsiniz’”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “‘Yıldızları söndüremezsiniz’” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin aileleri, “Biz çocuklarımızı çok iyi tanıyoruz. Onlar bu ülkenin kutup yıldızlarıdır. Onları söndürmeleri mümkün değil. Nerede olurlarsa olsunlar o ışığı yayacaklardır. Bizim beklentimiz üniversitenin, siyasi partilerin ve kamuoyunun bu çocuklara sahip çıkmasıdır” dediler. Tutuklu öğrenci Agah Suat Atay’ın babası Cumhur Atay, “Biz oğlumuzun arkasındayız. Son derece demokrat, aydın, ilerici, özgürlükçü bir kişidir. Provakasyon sonucunda gençlerin göstermiş olduğu tepki aslında demokratik bir tepkiydi. Daha sonra üstten gelen tehditkâr cümlelerin sonucunda bizim çoçuklarımız tutuklandı. Kolluk kuvvetleri o cümlelerin üzerine mecbur kaldı. Yargıçlar da bu ağırlık etkisinde kaldılar. Burada tutuklanmayı gerektirecek hiç bir şey yok. Hepsi pırıl pırıl çocuklar. Boğaziçi Üniversitesi’nin gelecek vaadeden gençleri. Çocukların barış yanlısı, savaş karşıtı olmasının dışında herhengi bir kurumla veya örgütle kesinlikle bağlantısı yok. Bu çocukların kazanılması gerekir” dedi. Tutuklu öğrenci Deniz Yılmaz’ın babası Bülent Nazım Yılmaz ise “Çocuklarımızın yaptığı şey sadece barışı savunmaktır. Onun dışında çocuklarımızın ilişkilendirilmeye çalışıldığı yok şu örgüt yok bu örgüt gerçekten ahmakça. Bizim çocuklarımız öğrenci” dedi” ifadelerine yer verildi.
Gazete manşetin altındaki, “Gül ile olmaz” başlıklı haberde ise, “Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’e göre, artık Türkiye’de demokratik bir rejim yok. BAAS rejimine dönüşümü engellemek için tek şans önümüzdeki seçimler. Gül’ün Erdoğan karşısında şansı olmadığını söyleyen Şener, ‘Çünkü CHP tabanı oy vermiyor, vermeyeceğini de net olarak açıklıyor’ diye konuştu. Şener’in muhalefetin seçim stratejisine dair tespitleri şöyle: ‘Erdoğan kaybeder algısı şart’, ‘Sonucu AKP’nin mutsuz Kürt seçmeni belirleyecek’, HDP sakıncalı algısı Erdoğan’ın tuzağı’. Şener 2. tura kalacak adayın AKP’deki emanet oyları alabilecek özellikte olması gerektiğini de söylüyor” ifadeleri kullanıldı.
“Lüks tüketim: Et, süt, peynir!”
Birgün gazetesi manşetinde, “Lüks tüketim: Et, süt, peynir!” başlıklı habere yer verdi: “Enflasyondaki yükseliş halkın sofrasını her geçen gün daha da vuruyor. Önceki gün açıklanan yüzde 0,99’luk mart ayı enflasyonu hakkında değerlendirmede bulunan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yüksek enflasyonda et ve süt gibi işlenmiş gıda ürünlerindeki yüksek artışların etkili olduğunu bildirdi. Yapılan değerlendirmede ette üç aylık artışın yüzde 8.05’e çıktığı ve süt ürünlerindeki yıllık artışın da yüzde 30’a yaklaştığı bilgisi verildi. Banka’nın hazırladığı Aylık Fiyat Gelişmeleri raporunda özetle şu noktalara dikkat çekildi: Bir önceki aya göre enerji ve gıda gruplarının katkısı sırasıyla 0.16 ve 0.07 puan artış yönünde oldu. Temel mal ve hizmet gruplarının katkısı ise 0,23 ve 0,05 puan azaldı. Alkol-tütün ve altın grubunun katkısında ise önemli bir değişim olmadı. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle çekirdek enflasyon göstergelerinin üç aylık ortalamalarına göre enflasyonunun ana eğiliminde düşüş gözlendi. Bu dönemde ana eğilim hizmet grubunda görece yatay seyrederken, temel mal grubunda gerilemeye devam etti. Böylelikle, çekirdek enflasyon göstergelerinin ana eğilimi yavaşlamakla birlikte yüksek seviyesini korudu.