“IŞİD korkusu”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “IŞİD korkusu” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Ankara’daki katliamın üzerinden üç gün geçmesine rağmen Davutoğlu ve AKP sözcüleri kesin bir örgüt adı vermiyor. Hükümetin, IŞİD’in Türkiye’de uyuyan hücrelerinin uyandırılabileceği kaygısı taşıdığı için açıklama yapmaktan kaçındığı öğrenildi. Bu nedenle açıklama için bir süre daha beklemeyi planladığı öğrenildi. Soruşturmada ‘kısıtlama’ kararı alınırken canlı bomba olduğundan şüphelenilen iki kişinin cesedi üzerinde yapılan incelemelerde de ilgi çekici bir detaya ulaşıldığı belirtiliyor. Güvenlik birimleri, bu iki kişinin Türkiye vatandaşı değil yabancı uyruklu IŞİD üyeleri olabileceği şüphesi üzerinde duruyor” ifadeleri kullanıldı.

Gazetenin manşetinin altında yer alan, “Fiyaskoya ödül var” başlıklı haberde ise, “Çözüm sürecinin buzdolabına konulması bütçede etkisini gösterdi. 2016 bütçesinde güvenlik tedbirlerine ayrılan artış dikkat çekti. En büyük artış ise MİT’te yaşandı. Katliamları önleme ya da failleri bulma konusundaki başarısızlığına karşın MİT’in bütçesi yüzde 36 artırıldı. Son on yıldaki toplam artış ise yüzde 419 oldu” ifadelerine yer verildi.  

“Yine karartma”
Zaman gazetesinin manşetinde, “Yine karartma” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Başkent katliamında da, Diyarbakır ve Suruç’ta olduğu gibi IŞİD bağlantısı çıktı. Önceki iki saldırıdan sonra izlenen yöntem, Ankara’da da devreye sokuldu; soruşturmada yine gizlilik kararı verildi. Avukatların ve medyanın sorgulamasını engelleyen benzer kararlar, ‘soruşturmaların üstü örtülmek mi isteniyor?’ endişesine yol açtı. Olayın yaşandığı gün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, RTÜK’ten yayın yasağı talebinde bulundu. Daha önce Reyhanlı ve Suruç patlamaları, Niğde saldırısı, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesi ile Soma maden faciası gibi olaylarda da yayın yasağı ve gizlilik kararları verilmişti. 4 yılda yayın yasağı getirilen olay sayısı 150’yi geçti. Bugüne kadar gizlilik ve yayın yasağı ile üstü örtülen soruşturmalarda hiçbir ilerleme sağlanamadı” ifadeleri kullanıldı.   

“Barışı nasıl anlatacağım”
Hürriyet gazetesinin manşetinde, “Barışı nasıl anlatacağım” başlıklı haber yer aldı: “Ankara’daki barış mitingindeki patlamanın en küçük kurbanı 9 yaşındaki Veysel Atılgan için öğretmeninin yazdığı mektup herkesi duygulandırdı. Öğretmen Sabahat Yıldırım sosyal medyada paylaştığı mektubunda şöyle dedi: ‘Sevgili öğrencim Muhammed Veysel Atılgan, küçücük bedeninde taşıdığın kocaman yüreğinle barış dediğin için babanla el ele katillerin hedefi oldun. Daha dün arkadaşlarınla oynarkenki coşkun gözlerimin önünden gitmiyor. Şimdi söyle güzel gözlü, güzel yürekli çocuğum nasıl anlatayım arkadaşlarına barış sözcüğünün anlamını? Ben bu dersi seni anmadan nasıl veririm? Seni, barış sözünü kullanmadan anlatırsam eksik olur, barış dersem peki arkadaşların sormaz mı ‘Barış ölüme eş mi öğretmenim’ diye.”

“AKP’yi sarsan itiraflar”
Taraf gazetesi sürmanşetinde, “AKP’yi sarsan itiraflar” başlıklı habere yer verdi: “Nokta Dergisi, AKP’li 15 üst düzey ismin 7 Haziran’dan sonra yaptığı toplantının tutanaklarını yayınladı. Mücahit Arslan: ‘Her ne kadar yüzde 41 oy almış olsak da biz aslında yüzde 25’lik bir partiyiz. İstikrarı temsil ettiğimiz, merkez sağ ve muhafazakar bir alternatifimiz olmadığı için yüzde 41 oy aldık…’ Efkan Ala: ‘Alperen ve Ülkü Ocakları tarzında bir yan yapılanmamız olsun. Gençleri yurtdışı gezilere götürüp tavlayalım. Siyer ve Kuran derslerinde katılım düştü. Üniversite sınavında soru gelirse yeniden bu dersleri seçerler…’ Taner Yıldız: ‘Eğitim oranı yükseldikçe bize oy verme oranı düşüyor. Neden? Bu mantıkla her şehirde üniversite açmak kendi kendimizi bitirmek anlamına geliyor…’ İbrahim Uslu: ‘Kibir, israf ve gösterişle anılıyoruz… AK Parti bu trende göre İç Anadolu ve Karadeniz bölgesine sıkışan bir bölge partisine dönüşebilir. ‘Kürtlerin asıl temsilcisi biziz’ klişemiz altüst oldu…’ Ertan Aydın: ‘Nefret kitlemiz artıyor. Sevmeyenlerin de artık nefret ettiği bir ortam oluştu. Bunun için biz de özel çaba harcıyoruz…’”  

Cumhuriyet habere birinci sayfasının altında, “AKP’lilerden çöküş itirafı” başlığıyla yer verdi. “Nokta yayımladı” üst başlığıyla verilen haberde, “Tutanaklara göre AKP kurmaylarının toplantısında İbrahim Uslu, ‘AKP’nin soyu kuruyor’ değerlendirmesi yaptı. Faruk Çelik kutuplaşmaya dikkat çekti. Mücahit Arslan da ‘Yüzde 25’lik bir partiyiz’ dedi. Ömer Çelik haberi yalanladı” ifadeleri yer aldı.

“Ölüm ülkesi”
Adana’da, Ankara’da yaşanan katliamı protesto edenlere polis müdahalesi sırasında 3 yaşındaki Tevriz Dora başından vurularak hayatını kaybetti. Diyarbakır’da ise 9 yaşındaki Helin Şen PKK ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmada başından vurularak yaşamını yitirdi.  
Taraf habere manşetinde, “Ölüm ülkesi” başlığıyla yer verdi ve “Türkiye’yi yasa boğan katliamın ardından ölümler durmuyor. Adana’da, Ankara’daki katliamı protesto eden gruba polis müdahale etti. Çıkan olaylarda yaralanan 5 yaşındaki Tevriz Dora, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Küçük kızın, polisin açtığı ateşle vurulduğu iddia edildi. Tevriz’in cenazesi otopsi için Adli Tıp’a kaldırıldı. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde üç gündür süren sokağa çıkma yasağı yine bir çocuğun ölümüyle sonuçlandı. PKK ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmada, 9 yaşındaki Helin Şen başına isabet eden üç kurşunla hayatını kaybetti. Helin’in hangi kurşunla öldüğünü de yapılan otopsi belirleyecek” ifadelerini kullandı.    

Cumhuriyet ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “İki çocuk katledildi” başlığını attı ve “Diyarbakır’da 12 yaşındaki Helin, Adana’da ise 3 yaşındaki Tevriz, çatışmalarda seken kurşunların kurbanı oldu” dedi.

Haber Özgür Gündem gazetesinin ön sayfasında ise, “Annesinin kucağında vurdular” başlığıyla yer aldı: “Ankara’da Saray’ın barbarca katlettiği barış eylemcileri için eylem yapan halka saldıran polis, annesinin kucağındaki Tevriz Dora adlı 3 yaşındaki çocuğu başından vurarak katletti.”
Star haberi birinci sayfasının altında, “PKK 2 çocuk daha katletti” başlığıyla verdi ve “Diyarbakır’da teröristler polis araçlarına bomba attı, uzun namlulu silahlarla taradı. Kurşunlar, evlerinin bahçesinde oturan 12 yaşındaki Helin Şen’i öldürdü. Adana’da ise PKK’lılar, annesinin kucağındaki kız çocuğunu vurdu. 3 yaşındaki Tevriz Dora hayatını kaybetti. HDP’liler polisi suçlayıp, tabutuna terör örgütü PKK flaması örttü” dedi.