“İşkence aletleri dolaptan çıktı”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İşkence aletleri dolaptan çıktı” başlıklı haber yer aldı. “Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’le birlikte Türkiye’de hak ihlalleri haberlerinde artış var” üst başlığıyla verilen haberde, “İnsan Hakları Derneği (İHD) avukatı Gülseren Yoleri, 18 kişilik heyetle Şırnak ve Nusaybin’de yaptıkları incelemelerde gözaltı merkezlerinde işkence iddialarının yoğunlaştığına tanık olduklarını belirtti. Yoleri, ‘Bölgede görüştüğümüz insanlar ‘Eski tip işkence başladı. Askı, elektrik gibi eski işkence aletlerini sanki saklamışlar, şimdi ortaya çıkardılar’ diyorlar’ dedi. İHD’nin yaptığı çalışmalara göre Batı’da da durum farklı değil. OHAL operasyonlarında fiziki ve psikolojik şiddetin gözaltına alma sürecinde başlayıp nezarethanelerde sürdüğünü belirten tanıklar, cezaevlerinde de tutuklu ve hükümlülerin en temel haklarının kısıtlandığını, kötü muamelenin yanında gerekçesiz sürgünlerle de tekrar cezalandırıldıklarını söylüyor” ifadeleri yer aldı.  

“Ben gücümü gerçeği söylediğimi bilmekten alıyorum”

Evrensel gazetesi sürmanşetinde, “Ben gücümü gerçeği söylediğimi bilmekten alıyorum” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Özgür Gündem Yayın Danışma Kurulu Üyesi, Yazar Aslı Erdoğan, Bakırköy Cezaevi’nden sorularımızı yanıtladı. Erdoğan, ‘Susturulan her gazete ve gazeteciyle halkın haber alma hakkı da çiğneniyor, gözdağı verilen her akademisyenle fikir üretiminin, bilimsel düşüncenin, eleştirel yaklaşımın yolu kesiliyor, tutuklanan avukatlarla toplumun savunma hakkı tehdit ediliyor’ dedi. Bir edebiyatçıyı tutuklamanın ülkenin dilini kesmek olduğuna işaret eden Aslı Erdoğan, yazmanın kendisi için tek varoluş biçimi olduğunu belirterek, ‘Bu da başlı başına bir direniş. Ama en baştan yazının yenilgilerini kabullendiğim bir direniş. Ben gücümü GERÇEĞİ söylediğimi bilmekten alıyorum, bunun için de hiçbir seyirciye, hakeme ihtiyacım yok’ dedi” ifadelerine yer verildi.