“İstanbul seferberliği”
Karar gazetesi, İBB’nin açıkladığı “Deprem Seferberlik Planı”nı manşete taşıdı.
02.03.2023
Karar gazetesinin manşetinde, “İstanbul seferberliği” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Afeti bekleyen İstanbul için İBB ‘Deprem Seferberlik Planı’ açıkladı. İmamoğlu ‘Bu bir milli beka meselesi. Partiler üstü bir konu. Çürük binalar üreten düzeni değiştirmek zorundayız’ dedi. Kapsamının genişliğiyle dikkat çeken planda yapıların güçlendirilmesinden her mahalleye arama kurtarma ekibi kurulmasına kadar uzanan bir hazırlık programı yer aldı.
İstanbul Deprem Seferberlik Planı, kamuoyuna duyuruldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Şubat depremlerinin herkese derin bir sorumluluk yüklediğini işaret ederek ‘Artık hayatımıza eskisi gibi devam edemeyeceğimizi net olarak biliyoruz’ diye konuştu.
Deprem dirençli yerleşim alanları ve kentler yaratmak zorunda olduklarını kaydeden İmamoğlu, güçlü bir inisiyatif aldıklarını vurgulayarak ‘Düzen değiştiriyoruz. Cesur olabilmek için önce yanlış giden bir düzenin parçası olmaktan net olarak kurtulmak gerekir’ dedi ve şöyle devam etti:
‘Yapılması gereken her ne var ise İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz. Yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz. Deprem İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve beka meselesi. Eğer bu topraklarda millet olarak neslimizi ebediyen yaşatmak istiyorsak kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını hızlıca oluşturmak zorundayız. İnanmanın tek başına yeterli olmadığını biliyoruz. Gerçekçi stratejilere mutlaka ihtiyacımız var. Sorunun devasa büyüklükte olduğunu biliyoruz. İşbirliğine ihtiyacımız var. Çünkü bu süreç yapılması gereken çok boyutlu işleri kapsamakta. Her kesimin harekete geçirilmesi gerekiyor. Bilime ihtiyacımız var. Dün olduğu gibi bilimin söylediklerini görmezden gelerek yolumuza devam ettikçe canımızı yakan on binlerce insanımızı kaybettiğimizde yaşadığımız acıyı defalarca yaşarız. Görmezden gelerek yolumuza devam etmek mümkün değil. Tüm kaynakları belirli bir zaman planına göre sürece dahil etmek zorundayız.’”
“Halk, iktidarı mahkûm etti”
Birgün gazetesi manşetinde, “Halk, iktidarı mahkûm etti” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Deprem felaketinin ardından halk yaralarını sarmaya devam ederken ilk günden bu yana süreci yönetemeyen iktidara tepkiler sürüyor. Statlarda ve sokaklarda atılan ‘hükümet istifa’ sloganlarından tedirgin olan iktidar baskıyı her geçen gün artırsa da halkın iktidara tepkisi depremin ardından paylaşılan kamuoyu yoklamalarına yansıdı. İstanbul Ekonomi Araştırma’nın son anketine göre, deprem seçmenin oyunu etkiledi. Katılımcıların yüzde 82’si felakete ilişkin kurumlar üzerine düşeni yapsaydı depremin çok daha az kayıpla sonuçlanacağını düşündüğünü söyledi. Araştırmada, kararsızlar dağıtılmadan AKP’nin oy oranı yüzde 27 olarak kayda geçti.
İstanbul Ekonomi Araştırma, 16-20 Şubat 2023 tarihlerinde Türkiye genelinde 2 bin kişi ile düzenlediği anket sonuçlarını paylaştı. Ankete göre, partilerin son oy oranlarından depremin yönetilmesine kadar birçok konuda seçmen iktidara öfkeli.
Katılımcılara ‘Kahramanmaraş merkezli depremden etkilendiniz mi?’ sorusu yöneltildi. Sonuçlara göre, katılımcıların yüzde 15’i deprem sırasında deprem bölgesindeydi ve depremden doğrudan etkilendi. Katılımcıların yüzde 44’ü deprem bölgesinde olmadığını ama yakınlarının etkilendiğini belirtti.
Yüzde 41’lik kesim ise yakınlarının ya da kendisinin deprem bölgesinde olmadığını, depremden etkilenmediğini dile getirdi.
Katılımcılara ‘Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili hangi ifade görüşlerinizi en iyi yansıtır?’ sorusu da yöneltildi.
Bu soruya yüzde 82’lik ezici bir çoğunluk, kurumlar üzerine düşeni yapsaydı depremin çok daha az kayıpla sonuçlanacağını düşündüğünü söyledi. Sadece yüzde 18’lik kesim depremin yüzyılın felaketi olduğu ve alınacak tedbirlerin fayda etmeyeceği görüşünü savundu.
‘Depremlerdeki afet yönetimi konusunda hükümeti ne derece başarılı buldunuz?’ sorusuna verilen yanıtlar da dikkat çekti. Bu soruya katılımcıların yüzde 34’ü hükümetin ‘çok başarısız’ olduğunu söyledi. Toplamda yüzde 45’lik bir kesim ise hükümeti ‘başarısız’ buldu. Buna karşın katılımcıların yüzde 38’i hükümeti afet yönetim sürecinde ‘başarılı’ veya ‘çok başarılı’ gördü.”
“Çocuklar kayıp, aileler perişan”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Çocuklar kayıp, aileler perişan” başlıklı haberinde, “Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 24 gün geçti. Enkazdan çıkarılan çocukların nerede olduğu sorusu hâlâ yanıt bekliyor. İktidar, çocukların kaçırıldığı, tarikatlara verildiği tartışmalarına açıklık getiremedi. Depremin ilk günlerinden bu yana sahada çalışanlar, kayıp depremzede çocuk sayısının 1000’e yaklaştığını öne sürdü.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Meclis’te kayıp çocuklar iddialarına ilişkin konuştu. ‘Çocukların önemli bir kısmının sağlık kuruluşlarında olduğunu varsaydıklarını’ belirten Yanık, yaşamını yitiren çocukların kimliklendirilmesi çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Yanık, ‘Çocuklar sağlık kuruluşlarındaysa tedavilerini takip ediyoruz, taburcu olmuşlarsa hemen kuruluşlarımıza alıyoruz. Bir de sağlık kuruluşlarında olduğu halde yoğun bakımda tedavisi devam eden ve kimliği tespit edilememiş çocuklarımız var’ dedi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, kayıp çocuklarla ilgili bir komisyon kurulduğunu söyledi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na da başvurduklarını belirten Nazlıaka, ‘Kayıp çocuğunuz varsa, 0312 207 41 31 hattımızı arayınız’ dedi. Nazlıaka, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’a ‘Kaç kayıp çocuğumuz var? Yaş ve cinsiyet dağılımı nedir? Hangi ilden kaç ihbar aldınız? Kaç çocuk ailesine teslim edildi’ sorularını yöneltti” ifadelerine yer verdi.
“Susuz köy”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Susuz köy” başlıklı haber yer aldı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan depremden birkaç saat sonra bölgeye ulaştıklarını söylese de 24 gün sonra hâlâ temiz suya erişemeyen ve hiçbir devlet yetkilisinin uğramadığı köyler var.
Depremin merkez üssü olan Maraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı köylerde neredeyse sağlam bina kalmamış. Devletin hiç uğramadığı köyler var. Köylülere yardım; gönüllüler, sendikalar ve yurt dışındaki yakınları eliyle gelmiş. Pazarcık’ın Şahintepe köyünde depremin üstünden geçen 24 güne rağmen hâlâ temiz suya erişim yok. Hijyen sorunu büyük. Banyo ve kişisel bakım sorunu sürüyor. Sağlık emekçileri uyuz ve bit vakalarıyla karşılaştıklarını anlatarak ekliyor: ‘Böyle giderse salgın hastalıklar çıkar.’
Şahintepe köyünde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileriyle karşılaşıyoruz. Sağlık taraması yapıp köylülere ilaç dağıtıyorlar. Yıkımın büyük olduğu köyde Tahir Aygün, evinin bahçesine çadır kurmuş, onu da depremden günler sonra zorla bulmuş. Yaşadıkları en büyük problemin hijyen olduğunu, gönüllüler dışında köylerine hiç yardım gelmediğini belirten Aygün ‘Depremden bugüne suyumuz hâlâ yok. Seyyar tuvalet ve banyo da yok. Bu yüzden köyde bitlenen ve uyuz olanlar var’ dedi. 126 hane olan köylerine şimdiye kadar sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinden 2 tanker su geldiğini belirten Aygün ‘2 tanker su bu susuzluk ortamında 2 dakikada biter. Hükümetin olmadığı yerde bizi sivil vatandaşlar, STK’ler, partilerden gelen yardımlar ayakta tuttu’ diye konuştu.”