Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın kimlik bilgilerini sızdırdı
Basının gündeminde Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’la ilgili sert sözleri yer aldı.
11.04.2016
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine “sapık” diyen Erdoğan için açtı ağzını yumdu gözünü.
Cumhuriyet manşetin altındaki habere, “‘Erdoğan cinsel ve siyasi sapık’” başlığını attı ve “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı hem cinsel hem de siyasi sapıklıkla suçlayarak, ‘Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınlara, kızlara bakıyorum demek sapıklık demek değil midir’ diye sordu” ifadelerine yer verdi.
Sözcü gazetesi habere manşetinde, “Kurşun gibi sözler” başlığıyla yer verdi: “Kılıçdaroğlu, kastetmediği sözler üzerinden kendisine linç kampanyası başlatan Erdoğan ve AKP’lilere tokat gibi cevap verdi. İşte konuşması: ‘Bizi başbakan, bakan eleştirir. Cumhurbaşkanı neden bu tartışmaların odağı haline geliyor, her şeye maydanoz oluyor. 2 dakika sus… Niye hep konuşuyorsun kardeşim? Bana sapık diyen o zata soruyorum. ‘Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınlara, kızlara bakıyorum’ demek nedir? Sapıklık değil mi bu? Türkçe’sini söyleyeyim. Bunun adı cinsel sapıklıktır. İtirafı yapan sayın Erdoğan. Bu zat tarafsız olacağına namus sözü verdi. Siyasi sapıklık nedir? Yeminini tutmayıp namusunu ve şerefini çöpe atandır. Bu siyasi sapıklıktır. Hem cinsel sapıklığın, hem siyasi sapıklığın adresi orada. Açık söylüyorum. Recep Tayyip Erdoğan… Önüne yatmak demek, bir kişi veya kurumu korumak demektir. O bakana bir daha söylüyorum. Ensar Vakfı’nın önüne yatıyorsun. Milli Eğitim Bakanı da Ensar Vakfı’nın önüne yatmıştır. O diktatör bozuntusuna sesleniyorum: Çocuklar Karaman’da tecavüze uğrarken, onları savundun mu? Sende nasıl bir vicdan var? Nasıl bir ahlak var? Biz namusluyuz, haklıyız.’”
Birgün gazetesi manşetin altında yer ayırdığı haber için, “Sapıklığın adresi belli” başlığını kullandı.
Özgür Düşünce gazetesi habere sürmanşetinde, “Kılıçdaroğlu’ndan ağır cevap” başlığıyla yer verdi.
Taraf gazetesi sürmanşetindeki habere, “Bugüne kadarki en sert sözler” başlığını attı.
Yeni Şafak gazetesi ön sayfasının altında yer ayırdığı haber için, “Siyasetin yüz karası” başlığını kullandı. Haberde, “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu’ndan özür dilemek yerine tüm Türkiye’de infial uyandıran çirkin sözlerini tekrarlayıp, ‘Evet bir daha söylüyorum’ dedi. Bununla da yetinmeyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağza alınmayacak hakaretler etti” ifadeleri yer aldı.
Akşam gazetesi habere birinci sayfasının altında, “Hem suçlu hem yüzsüz” başlığıyla yer verdi ve “CHP lideri Kılıçdaroğlu, toplumda büyük tepki çeken sözleri için ‘arkasındayım’ açıklaması yaptı. Ardından, kendisine ‘Siyasi sapıklığı ne yapacağız?’ diye tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırarak, ayıbını örtmeye çalıştı” dedi.
Hürriyet gazetesi manşetten verdiği habere, “Kavga büyüyor” başlığını attı ve “Ankara, üslup açısından siyasi tarihin en sert tartışmalarından birini yaşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘siyasi sapık’ dediği Kılıçdaroğlu aynı ifadelerle karşılık verdi: ‘Her şeye maydanoz. Sus iki dakika. ‘Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınlara, kızlara bakıyorum’ demek nedir? Bunun adı cinsel sapıklıktır. Parlamento yeminini tutmayıp namusunu çöpe atmak siyasi sapıklık değil mi? Cinsel ve siyasi sapıklığın adresi Erdoğan’dır’” ifadelerine yer verdi.
“Haksızlık ‘Zirve’si”
Cumhuriyet gazetesinde manşetin yanında, “Haksızlık ‘Zirve’si” başlıklı habere yer aldı. “Malatya’daki katliam terör eylemi değilmiş” üst başlığıyla verilen haberde, “Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayınevi’ni basarak 4 kişiyi öldüren sanıkların yargılandığı davada savcılık mütalaasıyla bir skandala imza atıldı. Savcılık, mütalaasında katliamı ‘terör’, yapanları da ‘terörist’ saymadı. Mahkeme kabul ederse sanıklara 36 yıldan sonra tahliye umudu doğacak” ifadeleri kullanıldı.
“Artık her seçim daha da şaibeli”
Birgün gazetesi manşetinde, “Artık her seçim daha da şaibeli” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “AKP, 50 milyon yurttaşın kimlik bilgilerinin çalınması ve internet ortamına düşmesi konusunda hesap vermek yerine bu durumdan siyasi rant devşirmeye çalışıyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yaşanan krizin siyasi partilerin seçmen listelerine ulaşmasını engelleme ile sonuçlanacağının sinyalini verdi. Muhalfet partileri, bunun sandıkların taşınmasının, sahte seçmenlere ya da mültecilere oy kullandırılmasının ve mükerrer oy kullanımının yolunu açacağı uyarısında bulundu. CHP Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, ‘Siyasi partiler listeleri alamazsa seçimin güvenliğinden söz edilemez. Suriyelilerin oy kullanıp kullanmadığını nereden bileceğiz?’ dedi. HDP Temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki ise, ‘Her seçim daha da kuşkulu olacak. Siyasi partilere seçmen listelerinin verilmesinin kısıtlanması vatandaşlara ‘oy kullanmayın, seçme hakkınızı elinizden aldım’ demek. Seçimlerin güvenliğini siyasi partiler bu yolla kamu adına denetler’ yorumunu yaptı” ifadelerine yer verildi.
Haber Özgür Düşünce gazetesinin sürmanşetinde ise, “Kimlik krizinde dört tuzak” başlığıyla yer aldı: “CHP’li dört milletvekili 50 milyon kimlik bilgisinin ifşa olmasıyla ilgili dört çarpıcı iddiada bulundu. Eren Erdem: Kişisel Verileri Koruma Kanunu’yla kurulacak kurul deşifre olan bilgiyi korumuyor. Sızan bilgiler koruma dışında kaldı. Ömer Süha Aldan: İktidar, kimliklerin ortaya saçılmasını bahane ederek seçmenler üzerinde yeni seçim hilesi arayışına girecek. Dursun Çiçek: Sahte Suriyeliler oy kullanacak. Güvenlik tedbiri artırıldığında açıklık, demokratik yaklaşımlar geri plana gider. Mahmut Tanal: Seçmen listelerinin gizlenmesine, siyasi partilerin denetiminin dışına çıkarılmasına imkan tanıyacak düzenleme yapılacak. YSK kontrol dışına çıkarılacak.”