“Kimler kimlerle beraber”

Evrensel ve Cumhuriyet gazeteleri Alaattin Çakıcı’nın Melih Bulu’ya mektubunu manşete taşıdı.

09.02.2021

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Kimler kimlerle beraber” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Boğaziçi’ne atanan Kayyum Rektör Bulu’ya Organize Suç Örgütü Lideri Alaattin Çakıcı destek verdi. 147 yazar ise Boğaziçi öğrenci ve akademisyenlerinin yanında olduklarını duyurdu. Aslı Erdoğan, Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit, Oya Baydar ve Orhan Pamuk’un aralarında bulunduğu 147 yazardan, ‘Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direnişin yanındayız’ açıklaması geldi. Tablo, Erdoğan’ın 4 yıl önceki Anayasa referandumunda Saadet Partisi’nin ‘hayır’ oyu vermesine tepki olarak kullandığı, ‘Kimler kimlerle beraber’ sözünü akıllara getirdi. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan Kayyum Rektör Melih Bulu’ya tepkiler büyürken Bulu’ya destek Organize Suç Örgütü Lideri Alaattin Çakıcı’dan geldi. Bulu’nun istifasını isteyen öğrencileri ‘terörist’ Boğaziçi’ni ise fesat yuvası’ olarak niteleyen Çakıcı, Bulu’ya seslenerek ‘İstifa etmeyin. Arkanızdayız’ ifadelerini kullandı.”  

Cumhuriyet gazetesi ise manşetinde, “Mafya da yanında” başlıklı habere yer verdi:

“Gösterilen tepkilerde yüzlerce öğrencinin gözaltına alınmasına, 10 öğrencinin tutuklanmasına neden olan atamaya mafyadan destek geldi. MHP’nin girişimleriyle hapisten çıkarılan organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı, Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör olarak atanan AKP’li Bulu’ya destek mektubu yazdı. Çakıcı, yapılan protesto gösterilerinin ‘Cumhur İttifakı’na zarar vermek’ için ‘terörist öğrenciler’ tarafından düzenlendiğini öne sürdü. Mektupta Bulu’ya, ‘Lütfen istifa etmeyin, istifa ederseniz bu terörist öğrencilerin önünü açarsınız. Bu kutlu ittifakta gedik açmaya hakkınız yok’ ifadeleri yer aldı.”

“Yakıp yıkalım istiyorlar ama yapmayacağız”

Karar gazetesi manşetindeki, “Yakıp yıkalım istiyorlar ama yapmayacağız” başlıklı habere yer verdi:

“Boğaziçi’ne dışarıdan rektör atanmasına, şiddet içermeyen protestolarla itiraz etmelerine rağmen sert suçlamalara hedef olan öğrenciler siyasete sağduyu çağrısı yaptı. ‘Provokasyona alet olmadan mücadele’ mesajı verdi: Bir avuç öğrenciyiz. İstiyorlar ki, bir yerleri yakıp yıkalım. Bunu yapmayacağız. Bu tavrımız iktidarın canını sıkıyor ama daha da sıkacak. Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun atanmasının ardından ‘Kayyum rektör istemiyoruz’ eylemleri başlatan öğrenciler, barışçıl ve demokratik bir süreci gerilim başlığı haline getiren siyasete KARAR TV’de seslendi: Bu kadar sert bir dil beklemiyorduk, konu daha politik bir çerçeveden değerlendirilir diye düşünmüştük. Ancak saldırgan bir üslup var.  Pasif eylemlerimiz hükümetin canını sıktı fakat bu eylemlere devam edeceğiz. Boğaziçi’ne bir dil fakültesinin açılması için 8 yıl tartışma yapılmıştı. İki fakülte birden açıldıktan sonra bazı arkadaşlarımız ‘Bize Almanya yolu göründü’ demeye başladı. Yaşananlar yalnızca iktidarın değil, muhalefetin de vebali. Sesimizin muhalefet tarafından da doğru şekilde duyurulmasını, bizi polis şiddetinden korumalarını istiyoruz.  ‘Bunların niyeti ne, teröristler mi?’ deniliyor. Bizim hedefimiz çok basit. Bu kurumun korunması.”

“Karara uymayan da aynı hakim, uyan da aynı hakim”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “AYM’nin Enis Berberoğlu kararına uymayan da aynı hakim, uyan da aynı hakim” başlıklı haberinde, “Anayasa Mahkemesi, milletvekilliği düşürülen CHP’li Enis Berberoğlu için 4 ay önce ‘hak ihlali’ kararı vermişti. Bu karara İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi uymamıştı. AYM, ikinci kez ‘hak ihlali’ kararı verince, aynı mahkeme bu kez karar uydu. Böylece Berberoğlu’na vekilliğe dönüş yolu açıldı. Karar, ‘Ne oldu da aynı hakimler görüş değiştirdi’ tepkisine yol açtı” ifadelerini kullandı.  

“Patronlara yapılandırma, yoksullara icra, haciz”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Patronlara yapılandırma, yoksullara icra, haciz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Bir yılda icralık dosya sayısı 2 milyona yakın arttı. Binlerce kişinin evine haciz kondu. Patronların borcu ise yapılandırıldı. Salgın döneminde gelirsiz ve işsiz kalan milyonlarca yurttaş ucuz krediler aracılığıyla borçlandırıldı. Yaz aylarında dağıtılan düşük faizli krediler nedeniyle yurttaşın bankalara ve finans şirketlerine borcu ocak itibariyle 836 milyar liraya yükseldi. Yaklaşık bir yıldır ekonomik bunalım içerisinde olan milyonlarca kişi bu borçları döndüremiyor, böyle olunca borçlunun varlıkları icra yoluyla haczediliyor. UYAP verilerine göre 5 Şubat itibariyle icra ve iflas dairelerinde halen derdest olan dosya sayısı da geçen yılın aynı günündeki dosya sayısına göre 1 milyon 674 bin adet artarak 22 milyon 160 bin 776’ya çıktı. İcra yoluyla el konulan mülk veya gayrimenkuller Basın İlan Kurumu’na bağlı ilan.gov.tr adresinden satışa çıkarılıyor. Güncel verilere ilan.gov.tr’de 5 bin 850 emlak ilanı bulunuyor. İlanlar içerisinde en fazla 2 bin 714 ilan ile konut satışları dikkat çekiyor. Konut satışlarının ardından tarla, tarım arazisi statüsündeki alanların satışı dikkat çekiyor. Bin 437 adet tarım arazi icra müdürlükleri tarafından satışa çıkarılmış durumda. Salgın döneminde tarım sektörünün bankalara olan kredi borçları geçen yıl 2019’a göre 21,4 milyar lira artarak 125,4 milyar liraya kadar yükseldi. Sektörün ödeyemediği için takibe aldığı kredi borcu da temerrüt sürelerinin uzatılmış olmasına rağmen 2020 yılı sonunda 5 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu da önümüzdeki günlerde icradan tarla ve tarım arazi satışlarında meydana gelebilecek artış ile ilgili endişe yaratıyor.”