“Küçük bir revizyon”

​Karar gazetesi, MB’nin yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 23’ten 43’e yükseltmesini öne çıkardı.

29.04.2022

Karar gazetesi manşetinde, “Küçük bir revizyon” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Önlenemeyen zamlarla raf enflasyonu yüzde 142’ye ulaşınca Merkez Bankası da hedefinin üstünü çizmek zorunda kaldı. Yılsonu enflasyon tahmini yüzde 23’ten 43’e çıktı. Büyük sapma, ekonominin gerçeklerine aykırı politikalarda ısrarın sürdürülebilir olmadığını bir kez daha gösterdi. Ekonomistler de mücadele stratejisinin ‘bekleyelim kendi düşsün’e döndüğünü belirtti.

Merkez Bankası bir önceki dönemde yüzde 23 olan 2022 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 42.8’e yükseltti. Hedefteki büyük sapma için Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı gösteren MB Başkanı Kavcıoğlu ‘Son rapordaki tahminleri savaş olmasaydı bugün çok daha farklı noktalarda revizyona ihtiyaç duymadan sürdürebilecektik’ dedi. Kavcıoğlu, enflasyonun mayıstan sonra gerilemeye başlayacağını da savundu.

Tahminlerdeki uçuruma ekonomistler de tepki gösterdi: Enflasyonla mücadele stratejimiz kendiliğinden düşene kadar beklemek gibi görünüyor. Artık tahmini tutturmaya çalışmak yerine değiştirmeyi tercih ediyorlar. Mayıstan itibaren enflasyon her ay yüzde 1 çıkarsa MB’nin yılsonu tahmini tutar. Yüzde 2 olursa yılsonu enflasyonu yüzde 54 oluyor. Açıklamalardan çıkan sonuç, tek suçlunun dış dinamikler olduğu.”

Cumhuriyet gazetesi habere manşetin üstünde, “İpin ucu kaçtı” başlığıyla yer ayırdı:

“AKP’nin ‘yeni ekonomik modeli’nin faturası giderek ağırlaşıyor. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, enflasyon hedefini tutturmak yerine yılsonu tahminlerini yüzde 23.2’den 42.8’e yükselttiklerini açıkladı. Kavcıoğlu, ‘Halkımız bize güvensin’ dedi.

Merkez Bankası, 2022 sonu gıda enflasyonu tahminini de yüzde 24.2’den yüzde 49’a yükseltti. Mayıs sonrası enflasyonda düşüş beklenirken bu yılki zirve ‘yüzde 70 civarında’ tahmin edildi. Kavcıoğlu, 500 liralık banknot basılacağı iddialarını yalanladı.”

Birgün gazetesi ön sayfasında, “Merkez üç ay içinde kendisini tekzip etti” başlığıyla paylaştığı haberde, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, enflasyon beklentilerini yukarı yönde revize etti. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu'nun aktardığına göre, TCMB yılsonu enflasyon tahminini yüzde 23,2’den yüzde 42,8’e yükseltti. Kavcıoğlu sunumunda ‘liralaşma’ stratejisinin Merkez Bankası’nın politika gözden geçirme sürecinin asli unsuru olduğunu söyledi.

Enflasyonun kademeli olarak azalacağını savunan Kavcıoğlu, ‘Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 sonunda yüzde 42,8, 2023 sonunda yüzde 12,9 ve 2024 sonunda yüzde 8,3 seviyelerine tekabül etmektedir’ diye konuştu. Bir önceki enflasyon beklentisi bu yıl için yüzde 23,2, gelecek yıl için yüzde 8,2 seviyesinde bulunuyordu.

Merkez Bankası, hampetrol tahminini 102 dolara, gıda enflasyonu tahminini ise yüzde 49'a yükseltti” ifadelerine yer verdi.

“Kadınlar son sözü söylemedi”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Kadınlar son sözü söylemedi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Hukuku ve yaşamı savunan binlerce kadın ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ diyerek tarih yazdı. Sözleşmeden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çekilme kararının iptali talebiyle Danıştay 10. Dairesi’nde dün görülen duruşmada savcı, sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu belirtti. Fesih kararının iptal edilmesi yönünde mütalaa veren Danıştay, davalara ilişkin kararını daha sonra açıklayacaklarını bildirdi. Danıştay’ın bir ay içinde kararını vermesi bekleniyor. Kadınlar duruşma salonundan ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’, ‘Yaşasın kadın dayanışması’ sloganları atarak ayrıldı.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da avukat cübbesi giyerek davacı tarafında yer aldı. Sağkan, Uluslararası sözleşmelerin TBMM’nin kararı ile onaylanabileceğine dikkat çekti: 

‘Burada 9 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılan, açıkça Meclis yetkisinin gasp edilmesidir. Bugün burada alacağınız karar Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nin yargıya karışmasına dair alınacak derecede büyük ve tarihi karardır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılırsa bir sabah uyandığımızda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden de çıkılabilir. Bu durum şuna işaret ediyor eğer ki yargı burada buna ‘dur’ demezse Türkiye Cumhuriyeti’nde Meclis yetkilerinin gasp edilmesinin bu sisteme uygun olduğunun onaylanacağı ve tevsik edileceği anlamına gelir. Bu da artık Türkiye’de kuvvetler ayrılığının değil, yasama ve yürütmenin tek bir kişide birleştiğinin açık ilanıdır.’”