“Laiklik yeni anayasada olmamalı”

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, “yeni anayasa”yla ilgili açıklamaları çok az sayıda gazetede yer bulabildi.

27.04.2016

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Yeni anayasada laiklik tarifi olmamalıdır. Dindar anayasa yapmalıyız” diyerek çok uzun ve sıcak geçecek bir kavgayı daha başlattı.

Cumhuriyet gazetesi habere manşetinde, “Laiklik gidiyor, dindar anayasa geliyor” başlığıyla yer ayırdı ve “TBMM Başkanı Kahraman, ‘Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır’ dedi. Kahraman ‘Dünyada üç anayasada laiklik var. Fransa, İrlanda ve Türkiye. Tarifi de yok. Böyle bir şey olmamalı. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dindar bir anayasa olmalı’ diye konuştu. 1982 Anayasası’nda Allah lafzının geçmediğini söyleyen Kahraman, ‘Ama 82 ve 61 Anayasası dindar anayasalar. Niye dinden kendimizi arındırmak durumundayız?’ diye konuştu. Başkanlık sistemini savunan Kahraman ‘2 şoförlü araba kaza yapar’ dedi” ifadelerine yer verdi.   
Yarına Bakış gazetesi haberi ön sayfasının altından, “TBMM Başkanı: Laiklik yeni anayasada olmamalı” başlığıyla anonsladı. 

Birgün gazetesi birinci sayfasının altındaki habere, “‘Yeni anayasada laiklik olmamalı’” başlığını attı ve “AKP yeni anayasaya dair ‘ağzındaki baklayı çıkardı’; TBMM Başkanı Kahraman, anayasanın dindar olması ve laikliğe yer vermemesi gerektiğini savundu” dedi.

Hürriyet gazetesi habere manşetin altında, “‘Laiklik yeni anayasada olmamalı’” başlığıyla yer verdi: “TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul Üniversitesi’nde İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği’nin ‘Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa’ konferansında konuştu. ‘Anayasanın herhangi yerinde Allah lafzı yok ama 1982 ve 1961 anayasaları dindar anayasalardandır. Neden? Diyanet İşleri Başkanı idare içinde vardır. Yeni anayasada laiklik tarifi bir kere olmamalıdır. Bir islam ülkesiyiz. Bu nedenle dindar anayasa yapmalıyız.’”

“Yapana değil, yazana ceza”

Can Dündar, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili haberleri nedeniyle 28 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.  

Cumhuriyet gazetesi sürmanşetindeki habere, “Yapana değil, yazana ceza” başlığını attı. “Can Dündar 17-25 Aralık’taki yolsuzluk, hakaret ve küfürleri haberleştirdiği için mahkum oldu” üst başlığıyla verilen haberde, “17-25 Aralık soruşturmalarıyla ilgili yazıları nedeniyle yargılanan Can Dündar, ‘hakaret’ suçlamasından 28 bin 650 TL para cezasına mahkum edildi. Dosyanın MİT TIR’ları davası ile birleştirilmesini reddeden mahkeme, soruşturmanın gizliliğini ihlalden ise beraat kararı verdi. Can Dündar, mahkemenin verdiği cezanın ardından yaptığı açıklamada, ‘Yolsuzlukları ve hakaretleri yapanlar değil, bunları yazan, haberleştiren gazeteciler ceza alıyor’ dedi” ifadeleri yer aldı. 

Yarına Bakış gazetesi haberi birinci sayfasının altından, “Yolsuzluk yazı dizisinden 28 bin lira ceza aldı” başlığıyla anonsladı.

“Sizin işiniz güvenlik, bizim işimiz özgürlük”

Cumhuriyet gazetesi manşetin altında, “Sizin işiniz güvenlik, bizim işimiz özgürlük” başlıklı habere yer verdi: “Cumhuriyet, Erdoğan-Arslan görüşmesinin ayrıntılarını açıklıyor. Erdoğan, 5 Nisan’daki görüşmede AYM’nin 54. kuruluş yıldönümü için davetiye götüren Zühtü Arslan’a sitem etmeyi sürdürdü ve Can Dündar-Erdem Gül kararını doğru bulmadığını bir kez daha ifade edip gerekçeyi de ‘milli güvenlik sorunu’ olmasına dayandırdı. Arslan, o görüşmede Erdoğan’a ‘Milli güvenlik ile özgürlükler arasında ince bir denge vardır. Güvenlik sizin işiniz, özgürlükler bizim işimiz’ yanıtını verdi. Arslan, sokağa çıkma yasaklarına ilişkin kararlarının milli güvenlikteki hassasiyetlerini ortaya koyduğunu belirtti.”  

“Yalan söylüyor”

Özgür Gündem gazetesi manşetinde, “Yalan söylüyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Başkanlık için ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı yıkan ve hiç olmadığını iddia eden Erdoğan’ı o gün kendi söyledikleri ve havuz gazeteleri yalanlıyor. 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Saray’ında yapılan açıklamadan sonra Erdoğan, ‘Cumhurbaşkanlığı makamı bu işlerin dışında değil. Özlenen açıklama’ demişti. İmralı Hayeti Üyesi İdris Baluken, ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nın her cümlesinden Erdoğan’ın haberi var. Oturma düzeniyle ilgili sorunu bile bizzat Erdoğan çözdü’ dedi. Baluken, mutabakatta başkanlık değil demokrasi çıktığı için inkar edildiğini belirtirken, havuz gazeteleri ‘Barış Baharı” manşetleriyle çıkmıştı” ifadeleri yer aldı.

Sözcü gazetesi ise benzer bir habere manşetinde, “Peki bu ne!” başlığıyla yer verdi: “Tarih 28 Şubat 2015… İktidar ve HDP, Apo’nun dayattığı maddelerde mutabakata vardı. Erdoğan’ın ise her şeyden haberi olduğu söylenmişti. Mutabakat maddelerinde; Apo’ya ev hapsi, özerklik ve PKK’lılara af gibi ihanet maddeleri vardı. Taraflar el sıkışıp anlaşmıştı. Bülent Arınç, ‘Erdoğan’ın bundan haberi vardı. Oturma düzenine kadar her şey kararlaştırılmıştı’ dedi. CHP’li Veli Ağbaba ise, o görüşmede Yalçın Akdoğan’ın beyaz gömleğinin üstünde kırmızı kravatı, Erdoğan’ın tavsiyesi üzerine taktığını iddia etti. Şimdi Erdoğan, başkanlık yolunda oy kaybetmemek için ‘Böyle bir mutabakat yok’ diyor…”