“Madalya da taktılar”
Basının bir bölümü yolsuzluk soruşturmalarının kilit ismi Reza Zarrab’a verilen ödülü büyük bir tepkiyle manşete taşıdı.
23.06.2015
Kapatılan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının en kritik şüphelilerinden Reza Zarrab, Erdoğan’ın da katıldığı törende, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin elinden “ihracat şampiyonu” ödülünü aldı.
Zaman manşetten verdiği haber için, “Zarrab’a özel ödül”başlığını kullandı ve “4 bakanın istifasına sebep olan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının kilit ismi RezaZarrab, Erdoğan’ın da katıldığı törende mücevher sektörünün ‘ihracat şampiyonu’ olarak ödüllendirildi. Başbakan yardımcısı Kurtulmuş ve Ekonomi Bakanı Zeybekçi, 1000 şirket arasında 13. olan Volga Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Zarrab’a ödül vermek için yarıştı” ifadelerine yer verdi.
Taraf sürmanşetinde yer ayırdığı habere, “Madalya da taktılar”başlığını attı ve “17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının kilit ismi Zarrab, Erdoğan’ın da katıldığı törende, iki bakandan ‘ihracat şampiyonu’ ödülü aldı” dedi.
Cumhuriyet manşetin yanından, “Rıza Sarraf’a üst düzey ‘aklama’” başlığıyla verdiği haberde, “Kapatılan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törende mücevherat sektöründe ‘ihracat şampiyonu’ ödülünü aldı. Sarraf’aödülünü Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi verdi” ifadelerini kullandı.
Bugün gazetesi haberi manşetin altından, “Rıza Sarraf’a ödül”başlığıyla verdi.
Birgün manşetten erdiği haber için, “Bu utanmazlık ödülünü çoktan hak ettiniz” başlığını kullandı ve “17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla tanınan Rıza Sarraf’aAKP’liler ‘ihracat ödülü’ verdi” dedi.
Hürriyet ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Zarrab’aihracat ödülü” başlığını attı ve “Türkiye İhracatçılar Meclisi ihracat şampiyonlarına ödül verdi. Törende, mücevher sektöründe birinci olan Volgan Dış Ticaret’in patronu RezaZarrab da ödülünü iki bakanın elinden aldı” dedi.
“Erdoğan Saray’ı kendisi vermeli”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Erdoğan Saray’ı kendisi vermeli” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Abdullah Gül ile eski dostluğundan dolayı son günlerdeki yazılarıyla AKP içinde tartışma yaratan Fehmi Koru’ya göre Erdoğan’ın Saray’ı vermesi bir geri adım değil. Koru, Erdoğan’ın koalisyon pazarlıklarında ele alınacak bu konudan dolayı rencide olmamak için kendisinin harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. AKP’nin gerileyişini, ANAP’ın düşüşüne benzeten Koru, Meclis’in ilk yapacağı işlerden birisinin de yolsuzluk dosyaları olduğunu savundu. Koru, Davutoğlu’nun da bu konuda kararlı olduğunu belirtti” ifadeleri yer aldı.
Gazetenin sürmanşetinde, Can Dündar’ın, geçtiğimiz hafta Cumhuriyet gazetesinin manşetten verdiği, “Korkunç ifadeler” başlıklı haberle ilgili yazısına yer verildi. “Susarak örtemezsiniz” başlığını taşıyan yazıda, “Ülke sınırları içinde üç korkunç katliam yaşanıyor; 70 kişi ölüyor. Sonra devletin savcısı çıkıyor, ‘Araştırdım, bu üç saldırıda da istihbarat teşkilatının parmağı var’ diyor. Başka bir ülkede olsa yer yerinden oynar, ama Türkiye’nin kılı bile kıpırdamadı. Ama herkes biliyor ki, dünyanın görüp konuştuğu bu çapta bir skandal, böyle geçiştirilemez. Hükümet, MİT susarak bu iddiayı örtbas edemez. O saldırılarda ölen insanların kanları üzerine bir gelecek inşa edilemez” ifadeleri yer aldı.
Dündar’ın yazısının hemen yanındaki, “MİT’e TIR’ı sorduk, sessiz kaldılar” başlıklı haberde ise, “Tutuklanan MİT TIR’ları savcısı Ahmet Karaca, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadesinde, ‘Dosyada TIR’ların MİT’e ait olduğuna dair resmi bir belge yok’ dedi. Karaca, ‘MİT’e müzekkere yazdık, TIR’lar ve personel sizin mi dedik, ancak yazdığımız müzekkerelere savcılar görevden alınana kadar cevap gelmedi’ dedi” ifadelerine yer verildi.
“2016’yı bile kaybederiz”
Hürriyet gazetesi manşetinde, “2016’yı bile kaybederiz”başlıklı habere yer verdi. Cansu Çamlıbel’in MÜSİAD Başkanı Nail Olpak ile yaptığı röportajda, “İş dünyasında muhafazakar kanadın en güçlü temsilcisi olan MÜSİAD’ınBalkanı Nail Olpak, erken seçime neden açıkça karşı çıktıklarını anlattı. ‘Ben şube başkanlarıma sordum. ‘Bu tabloda kolay formül AK Parti-MHP, zor formül AK Parti-CHP’dir. Ama AK Parti-CHP olursa daha yaygın ve uzun ömürlü olabilir. Erken seçim amaçlı koalisyon istemiyoruz’ dediler. Biz de bunları Sayın Cumhurbaşkanı ve 3 siyasi parti lideriyle paylaştık. Erken seçim dediğinizde en erken 15 Kasım. Yeni hükümet kurulacak, geldi aralık. 2015 yılını kaybettik. Hatta daha zor koalisyonlar bile çıkabilir. Bu da 2016’nın bile kaybedileceği anlamına gelir. Sırf ekonomik perspektiften bakınca bile erken seçimi öncelik görmüyorum” ifadeleri yer aldı.
“Trafodaki kediler kasalara girdi”
Taraf gazetesinin manşetinde, “Trafodaki kediler kasalara girdi” başlıklı haber yer aldı: “Enerji Bakanı Yıldız’ın siyasi literatüre kazandırdığı ‘trafoya giren kedi’ bu kez, enerji ihaleleriyle ilgili bakanlığın hazırladığı kritik raporlarda görüldü. Sayıştay’ın raporlarına göre, Aksa Enerji’nin aldığı Fırat Elektrik Dağıtım Şirketi, yeni patronlara, kasasında 15.1milyon lira ile birlikte teslim edildi. Sayıştay’ın talebi üzerine rapor hazırlayan TEDAŞ da, paraların geri alınmasını ve bürokratların cezalandırılmasını istedi. Ancak bu rapor, hükümeti ve yandaş enerji şirketi patronlarını zor durumda bıraktı. Hem Sayıştay, hem de TEDAŞ’ın yaptığı tespitleri beğenmeyen Enerji Bakanlığı, müfettişlerine üçüncü kez inceleme yaptırdı. Bu kez kasadaki paranın geri tahsili konusunda yapılacak bir işlem olmadığına yönelik rapor hazırlandı. Böylece, raporlara giren kedi ile elektrik dağıtım ihalelerindeki ‘üste para verme’ skandalı örtbas edildi.”