“Mahkeme 17-25 sonrası kuruldu, yetkisizdir”

“25 Aralık darbe girişimi” davası dün başladı. Sanık avukatları mahkemenin yetkisiz olduğu itirazında bulundu.

Zaman manşetin yanında yer verdiği habere, “Mahkeme 17-25 sonrası kuruldu, yetkisizdir” başlığını attı ve “17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını darbe girişimine dönüştüren İstanbul Başsavcı Vekili İsmail Uçar’ın hazırladığı iddianamenin davası dün başladı. 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya avukatların hukuki talepleri damga vurdu. İstanbul eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı’nın avukatı İstanbul Barosu eski Başkanı Muammer Aydın, sonradan özel olarak kurulan mahkemenin yetkisiz olduğunu, davaya bakamayacağını belirtti. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kısa süre önce verdiği Hrant Dink kararını örnek gösterdi. Davanın Yargıtay’a taşınması gerektiğini vurguladı” ifadelerini kullandı. 

Sabah habere ön sayfasının altında, “Darbecilerin oyunu tutmadı” başlığıyla yer ayırdı ve “FETÖ lideri Gülen’in bir numaralı sanık olduğu 25 Aralık darbe girişimi davası İstanbul’da başladı. Sanık avukatları ilk duruşmada mahkeme heyetine ‘yetkisizlik ve görevsizlik’ itirazında bulundu. Avukatlar 25 Aralık kumpası davasının Yargıtay’da paralel hakimlerin yargılandığı dava ile birleştirilmesini talep etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi FETÖ’cülerin tüm taleplerini reddetti” dedi.

Star gazetesi birinci sayfasındaki haber için, “25 Aralık davasında hakime paralel tehdit” başlığını kullandı ve “25 Aralık darbe teşebbüsünde görev alan Paralel polis müdürü ve savcıların yargılanmasına başlandı. Fetullah Gülen’in ‘1 numaralı sanık’, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘müşteki’, Başbakan Davutoğlu’nun ise ‘mağdur’ sıfatıyla yer aldığı davanın ilk gününde, Paralelci avukatlar önce yargılamayı engellemeye çalıştı. Bunda başarılı olamayınca da hakimleri tehdide kalkıştı” ifadelerine yer verdi.   
Akşam gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “Darbe davasında hakimlere tehdit” başlığını attı ve “25 Aralık darbe girişiminin sanıkları, dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Davada sanık avukatı, hakimlere ‘Oturduğunuz o koltukların hepsi emanet yarın başka bir yerde olabilirsiniz’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“MGK: MİT TIR’ları bizimle ilgili değil”

MİT TIR’larıyla ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 4. Duruşmasında, MİT, MGK ve Başbakanlık’a yazılan müzekkerelerin yanıtları geldi. MGK, TIR’larla “ilgili görevlendirme yok” dedi.

Cumhuriyet manşetin yanında yer ayırdığı habere, “MGK: MİT TIR’ları bizimle ilgili değil” başlığını attı ve “Milli Güvenlik Kurulu, silah dolu MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin sorusuna verdiği yanıtta, böyle bir görevlendirme yapılmadığını bildirdi. Başbakanlık ve MİT ise Yargıtay’a ‘Böyle bir görevlendirme var’ yanıtı verdi. Sanık savcıların avukatlarının, mahkemenin iki üyesi hakkındaki reddi hakim talepleri ise reddedildi” ifadelerini kullandı.      

“Aydınlardan barış atağı”

Taraf gazetesinin manşetinde, “Aydınlardan barış atağı” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Baskın Oran ve Oya Baydar’ın da içinde olduğu bir grup aydın, Demirtaş, Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu’nu ziyaret etti. ‘Aslolan Hayattır’ diyen aydınlar, silahların susturulmasını istedi. Grup adına konuşan Baydar, ‘Bu gidişat durmalı. Eller tetikten çekilmeli. Bir sükûnet ortamında oturulmalı ve masada görüşülmeli. Yoksa Türkiye hızla Suriyelelişmeye gidiyor’ dedi. Liderlere bölgedeki izlenimlerini aktardıklarını anlatan Oya Baydar, ‘Türkiye’de ne olursa olsun üzerinde birleşmemiz gereken bir şey var. Bu savaş ve çatışma ortamına son verilmeli. Yola ‘aslolan hayattır’ diye çıktık. Gerisi teferruattır. Biz bu hayatların, ölen insanların peşindeyiz’ diye konuştu” ifadelerine yer verildi.   

“AB gazetecilere özgürlük istedi”

Cumhuriyet gazetesi sürmanşetinde, “AB gazetecilere özgürlük istedi” başlıklı habere yer verdi. “11 ülkenin başkonsolosları Dündar ve Gül için ortak metin imzaladı” üst başlığıyla verilen haberde, “Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaret ederek Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanma sürecine ilişkin bilgi alan başkonsoloslar, davayı fiziken de izleyeceklerini ve dava sürecinde gazetecilerin yanlarında olacaklarını açıkladılar. Süreç hakkında başkonsoloslara bilgi veren Dündar ve Gül’ün avukatı, Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise ‘Biz bir an önce soruşturmanın tamamlanmasını diliyoruz. Bu haksız bir süreç. Şu anda hakime ulaşılması engelleniyor’ dedi” ifadeleri yer aldı.   

“Kamudan havuza para akıyor”

Cumhuriyet gazetesinin manşetindeki, “Kamudan havuza para akıyor” başlıklı haberde, “AKP’li işadamlarına milyonlarca TL kredi veren üç kamu bankası, düşük satışlı hükümet yanlısı medyayı da dev reklam bütçesi ile zengin etti. İktidar yanlısı işadamlarına verdikleri krediler Sayıştay raporlarına konu olan kamu bankalarının son 5 yıllık reklam bütçesi de 1 milyar TL’yi aştı. AKP iktidarında yandaş medya havuzunun en büyük reklamvereni kamu bankaları oldu. Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası’nın reklamlarından aslan payını Sabah, Yeni Şafak, Star, Akşam, Güneş, Takvim ve Akit gazeteleri aldı. CHP’li Levent Gök, durumu ‘saadet zinciri’ne benzetti” ifadeleri kullanıldı.