“Merkez” 17 Aralık kayıtlarına uzak

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan’ın 17 Aralık günü oğlu Bilal ve kızı Sümeyye ile yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtlarını açıkladı.
Yurt ön sayfasının neredeyse tamamını bu habere ayırdı. “17 Aralık HTS ses kayıtları ortaya çıktı” üst başlığıyla haberi manşetten veren gazete, “Paraları sıfırla telefonu gerçek” başlığını attı ve”CHP’li Umut Oran, Başbakan Erdoğan’ın 17 Aralık sabahı oğlu Bilal’e evdeki paraları sıfırlaması için talimat verdiği telefon görüşmesinin kayıtlarını açıkladı” dedi.
Karşı manşetinde yer verdiği habere, “Başbakan o gün Sümeyye’yi Bilal’e göndermiş” başlığını attı ve “Paraları sıfırlasın diye oğlu Bilal’e Sümeyye’yi gönderdi. Bu konuşmayı kabul etmedi. CHP’li Oran, HTS kayıtlarıyla telefonun sinyal verdiği yerleri ve Sümeyye’nin TK2123 sefer sayılı uçağıyla İstanbul’a gittiğini açıkladı” dedi.
Sözcü haberi manşetten, “Sıfırlama trafiği” başlığıyla verdi ve “CHP’li Umut Oran, evdeki paraların sıfırlanması için yapılan konuşmanın sinyal kayıtlarına ulaştı. Kayıtlara göre; Erdoğan, yolsuzluk operasyonunun yapıldığı 17 Aralık sabahı çocuklarıyla saat 08:01’den itibaren sürekli görüşmüş. Farklı farklı hatlardan hem Bilal’e, hem de Sümeyye’ye talimatlar yağdırmış. Bu talimatlardan, evdeki paraların sıfırlanmasına ilişkin konuşmalar, daha önce internete sızdırılmıştı. Erdoğan ve AKP’liler hep bir ağızdan ‘montaj, dublaj’ demişlerdi. Şimdi bu kayıtlar silinmek isteniyor” dedi.
Cumhuriyet habere manşetin yanında, “Sıfırlama kayıtları” başlığıyla yer verdi ve “CHP’li, Oran, 17 Aralık operasyonunun yapıldığı gün Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal ve kızı Sümeyye arasında yapılan cep telefonu görüşmelerini sinyal kayıtlarıyla tek tek ortaya çıkardı. Oran, bu görüşmelerin ‘paraların sıfırlanması’ talimatını içerip içermediğini sordu” dedi.
Birgün haberi manşetin altında gördü. “Sıfırlamanın belgeleri Oran’da mı?” başlığını kullanan gazete, “CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, 17 Aralık tarihinde Başbakan Erdoğan’ın aile fertleri ile görüştüğüne dair sinyal kayıtlarının kendisine ulaştığını belirtti” dedi.
Bugün ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “17 Aralık telefon trafiği” başlığını attı ve “CHP’li Umut Oran, 17 Aralık’ta yolsuzluk operasyonu sürerken Başbakan ve aile fertleri arasında gerçekleşen telefon görüşmelerini Meclis’e taşıdı” dedi.
Hürriyet, Milliyet, Radikal, Taraf, Zaman, Habertürk ve Vatan habere iç sayfalarında yer verdi. Hükümete yakın gazeteler ise Umut Oran’ın açıklamalarına sayfalarında yer vermedi.

AİHM’den Abdullah Öcalan’a umut
AİHM, Abdullah Öcalan’la ilgili kararını açıkladı.
Vatan manşetten verdiği haber için, “Umutsuz vaka” başlığını kullandı: “AİHM, Öcalan’a şartlı tahliye imkanı olmadan ömür boyu hapis cezası verilmesini ‘umut hakkı’nın ihlali saydı. Ankara ‘Şartlı tahliye olamaz’ dedi.
Taraf sürmanşetinde yer ayırdığı habere, “AİHM’den Öcalan’a tahliye ışığı” başlığını attı ve “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın açtığı davayı sonuçlandırdı. ‘Şartlı tahliye imkanı’ tanınmamasını İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı buldu” dedi.
Hürriyet manşetin tepesinde gördüğü haber için, “AİHM’den şartlı tahliye vurgusu” başlığını kullandı ve “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Öcalan’la ilgili kararında, ömür boyu hapis cezası, İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olarak değerlendirildi” dedi.
Radikal sürmanşetinden anonsladığı habere, “AİHM kararı ne diyor, niye diyor?” başlığını attı.
Cumhuriyet habere, “Şartlı tahliye önerisi” başlığıyla ön sayfasının solunda yer ayırdı.
Karşı birinci sayfasından gördüğü haber için, “AİHM: Öcalan kısmen haklı” başlığını kullandı ve “AİHM, Abdullah Öcalan’ı 3’e karşı 4 oyla aldığı kararında kısmen haklı buldu. AİHM, Öcalan’a şartlı tahliye olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet verilmesini ‘insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleyi’ konu edinen 3. Maddeye aykırı olduğuna karar verdi” dedi.
Yurt haberi ön sayfasının altında gördü: “AİHM’den Öcalan’a tahliye sinyali mi?”.
Habertürk, “Serbest kalma ihtimali olmalı” başlığıyla habere birinci sayfasının altında yer verdi.
Milliyet ise haberi ön sayfasının altında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konuyla ilgili açıklamaları üzerinden gördü. “Bozdağ’dan AİHM’e yanıt: O defteri kapattık” başlığını kullandı ve “AİHM, Abdullah Öcalan’ın 2003, 2004, 2006 ve 2007’de yaptığı başvurular için kararını verdi. İmralı’daki tutukluluk koşullarında 2009’dan sonra ihlal olmadığına hükmeden mahkeme, şartlı tahliye hakkı olmaksızın müebbet hapis cezasını ise ihlal olarak değerlendirdi. Adalet Bakanı Bozdağ kararı, ‘Türkiye daha önce bu defteri kapattı. Asıl ceza idam cezasıdır. Şartlı salıverme olmaz’ diye yorumladı” dedi.
Sabah birinci sayfasının altında yer ayırdığı habere, “AİHM: İmralı’da koşullar uygun” başlığını attı: “AİHM, Öcalan’ın tutukluluk koşulları için ‘2009’dan sonra ihlal yok’ dedi.”
Akşam ve Yeni Şafak haberi ön sayfalarının altından anonsladı: “AİHM Öcalan kararını açıkladı”, “AİHM: İmralı’da ihlal yok”.
Zaman, Bugün, Sözcü ve Star gazeteleri ise habere iç sayfalarında yer verdi.

“Tüm siyasi operasyonları Başbakan yönetti”
İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer dün akşam Bugün TV’de, İlker Başbuğ’un tutuklanmasından “Şike Davası”na kadar birçok konuda çok ses getirecek açıklamalar yaptı.
Bugün, Ali Fuat Yılmazer’in açıklamalarına manşetinde yer verdi: “Kilit isimden şok iddialar”.
Zaman, Yılmazer’in açıklamalarına manşetin yanında yer ayırdı. “Emekli istihbarat müdüründen flaş iddialar” başlığını kullandı ve o iddiaları sıraladı: “İlker Başbuğ’un ‘mutlaka tutuklanması’ talimatını Başbakan Erdoğan verdi. Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK ve Atabeyler’deki tutuklamalarda Başbakan’ın bilgisi vardı. Başbakan Erdoğan’dan izinsiz hiçbir operasyon yapılmadı. 7 Şubat’ta hedef ne Hakan Fidan ne de Başbakan Erdoğan’dı. Metropollerde ölümlü eylemlerden haberi olan MİT elemanları vardı. İstanbul Terörle Mücadele’nin 2500’den fazla kişiyi dinlemesi teknik olarak mümkün değil. Şike sürecinin bütün safhalarından Başbakan’ın haberi vardı. Önüne dosya konuldu.”
Cumhuriyet, “Emekli istihbarat müdürü Yılmazer, tüm siyasi operasyonları Başbakan’ın yönettiğini söyledi” üst başlığıyla manşetin altında kullandığı habere, “Talimat Erdoğan’dan” başlığını kullandı.
Karşı haberi manşetin altından, “Başbuğ’u Başbakan tutuklattı” başlığıyla gördü ve “Emekli İstihbarat Şefi Yılmazer, Ergenekon, Balyoz, Oda TV ve KCK davalarında İlker Başbuğ dahil tüm tutuklama emirlerini Başbakan’ın verdiğini öne sürdü” dedi.
Sözcü Yılmazer’in açıklamalarına ön sayfasının tepesinde kutu içinde yer verdi: “Başbuğ’un hapsini bizzat Erdoğan istedi”.
Radikal ve Milliyet ise habere iç sayfalarında yer ayırdı.

“Bu malzemeler Müslümanları mı öldürecek, Hıristiyanları mı?”
İnternete düşen yeni ses kaydında, Türkiye’den Nijerya’daki El Kaide bağlantılı Boko Haram örgütüne THY ile silah taşındığı ileri sürüldü. THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş ile Başbakan’ın danışmanlarından Mustafa Varank arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları sadece Cumhuriyet ve Birgün gazetelerinin ön sayfasında yer aldı.
Cumhuriyet, “THY ile radikal İslamcıların katliamlarıyla sarsılan Nijerya’ya silah taşındığı öne sürüldü” üst başlığıyla manşetten verdiği haber için, “Korkunç iddia” başlığını kullandı ve “İnternete düşen ve THY ile Türkiye’den Nijerya’ya silah taşındığı iddiasını içeren ses kayıtlarının doğru çıkması durumunda Türkiye, savaş suçu işlemek ithamıyla karşı karşıya kalabilir. Kayıtlarda Başbakan’ın danışmanı ile görüşen THY özel kalem müdürünün ‘Bu malzemeler Müslümanları mı öldürecek, Hıristiyanları mı? Vebal altındayım’ dediği öne sürülüyor” dedi.
Birgün, “Globally kills” üst başlığıyla manşetin yanında yer ayırdığı habere, “THY uçağı silah taşıdı iddiası” başlığını attı ve “THY’nin Nijerya’ya silah taşıması ile ilgili bir ses kaydı yayımlandı. THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş, Mustafa Varank’a, ‘Bu malzemeler Hıristiyan mı öldürüyor, Müslümanları mı öldürüyor?’ diye soruyor” dedi.
Sözcü gazetesinin iç sayfalarında yer ayırdığı habere diğer gazeteler yer vermedi.