Misafir non grata

Erdoğan’ın Washington’daki “değerli yalnızlığı” ve Almanya ile yaşanan “klip krizi” az sayıda gazete yer aldı…

01.04.2016

Erdoğan’ı Washington’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu karşıladı.

Cumhuriyet gazetesi ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Sessiz sedasız ABD’de” başlığını attı ve “Önceki gün Türkiye saati ile 23:40’ta Washington’a ulaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Andrews Hava Üssü’nde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç karşıladı. Havaalanında ABD yönetiminden hiçbir yetkilinin olmaması dikkat çekti” dedi.  

Birgün habere manşetin üstünde, “Çavuşoğlu karşıladı!” başlığıyla yer verdi. Haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington’da dün hem protestocular hem de destekçileri tarafından karşılandı. Erdoğan, Beyaz Saray’a 300 metre mesafede, kalacağı St. Regis Otel’in önüne gelirken, ‘faşist Erdoğan’ sloganları meşhur seçim müziği ‘Dombra’ şarkısına karışıyordu. Erdoğan’ı ABD’li yetkililer değil Çavuşoğlu karşıladı” ifadeleri yer aldı.   

Erdoğan’ın mizah yoksunluğu ve koruma komedisi  

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Dünya gülüyor” başlıklı habere yer verdi. “Erdoğan’ın ifade ve basın özgürlüğüne karşı verdiği savaş küresel bir sorun haline geldi” üst başlığıyla verilen haberde, hem Erdoğan’ın korumalarının Washington’da protestocular karşısında düştüğü haller hem de “Erdoğan klibi”ne Ankara’nın gösterdiği tepkiye Almanya’nın verdiği karşılık yer aldı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hicveden şarkısıyla Ankara’nın tepkisini çeken Alman mizah programı Extra 3, tüm dünyada ünlenmesini sağlayan Erdoğan’ı ‘Ayın Elemanı” seçti. Şarkının orijinali 2 milyon 700 binden fazla kez izlendi, Türkçe altyazılı versiyonu ise 16 saatte 123 bin kez görüntülendi. Die Welt gazetesinden Sascha Lehnartz, ‘Erdoğan için basın özgürlüğü, cumhurbaşkanına hakaret etme imkanından ibaret. Onun hakkında söylenebilecek en dostane şey, mizah duygusundan tamamen yoksun olduğu’ diye yazdı. Bild gazetesi yazarı Franz Josef Wagner, Erdoğan’a hitaben bir mektup kaleme aldı. Wagner, ‘Bu mizahın canınızı niye yaktığını biliyorum. Çünkü bu mizahta, pek çok gerçek bulunuyor… Erdoğan’a gülersek, iktidarı sarsılır. Umarım’ dedi. ” 

Haberin devamında Erdoğan’ın koruma korosunun protestocuları engelleme çabasını, “Bağırarak korudular” başlığıyla veren gazete, “Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılmak için ABD’nin başkenti Washington’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kaldığı otelin girişinde bir grup tarafından sloganlarla protesto edildi. Protestocular, ‘Terörist Erdoğan’ diye slogan atarken Erdoğan’ın korumaları garip sesler çıkararak sloganları bastırmaya çalıştı. Korumaların göstericileri tehdit etmesi de dikkat çekti” ifadelerini kullandı.     
       
Yarına Bakış gazetesi Almanya’dan ve AB’den gelen tepkilere manşetin yanında, “Basın özgürlüğü müzakere edilemez” başlığıyla yer ayırdı ve “AB ve Almanya, Alman televizyon kanalında yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hicveden bir videodan dolayı Berlin’in elçisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdığı için Ankara’yı eleştirdi. Avrupa Komisyonu’nun sözcüsü Mina Andreeva, Başkan Jean Claude Juncker’ın ‘bu adımın Türkiye’yi AB’ye yakınlaştırmaktan ziyade daha da uzaklaştırdığına inandığını’ söyledi. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sawsan Chebli de Türkiye ile ilişkilerinde basın ve ifade özgürlüğünün müzakere edilemez bir unsur olduğunu vurguladı” dedi.  

Gazete “koruma komedisi”ne ise manşetin altında, “Erdoğan’a ABD’de hem destek hem protesto” başlıklı haberinde yer verdi: “Erdoğan, Washington’daki otelde hem destek hem protesto ile karşılandı. Korumaları, protestocuların sloganlarını bastırmak için yüksek sesle bağırdı.”    
    
“Şeffaflık istediler!”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Şeffaflık istediler!” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Suriye’deki çok sayıda bulunan rejim karşıtı gruplardan biri olan sultan Abdulhamid Han Tugayları, Türkiye’de kendileri için toplanan yardımların kendilerine ulaştırılmadığını açıkladı. Tugay Komutanı Ömer Abdullah, Türkiye’den kendilerine yardım getiren Emir Sultan Gençlik Hareketi’ne yönelik teşekkür mesajında ‘Bazı cemaatler bizi destekliyor ama bize diye topladıkları yardımlar bizlere gelmiyor’ sözleriyle cemaatlere sitem etti” ifadelerine yer verildi.  

“Berberoğlu’nu ele verdi”

Yeni Şafak gazetesinin sürmanşetinde, “Berberoğlu’nu ele verdi” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Dündar’ın casusluktan yargılanmasına yol açan MİT TIR’ları görüntülerini CHP’li Enis Berberoğlu’ndan aldığına ilişkin önemli bir delile ulaştı. Dündar ‘Tutuklandık’ kitabında görüntülere nasıl ulaştığını anlatırken, ’27 Mayıs günü öğleden sonra solcu bir milletvekili dostum getirdi’ dedi. Yayın yasağı bulunan görüntülerin kaynağını araştıran savcılık, telefon sinyallerini mercek altına aldı ve Dündar’ın saat 14.32’de CHP’li Berberoğlu’yla buluştuğunu tespit etti” ifadeleri kullanıldı.   
  
Star gazetesi dünkü çok iddialı rüşvet haberinden sonra bugün de manşetinde, “FETÖ’den öldüren eğitim” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “‘Killin Ed’ belgeseli, FETÖ okullarının ipliğini pazara çıkardı. ABD medyası, belgeselin kara para trafiğini deşifre ettiğini yazarak Amerika’nın FETÖ’ye göz yummasının gerekçesi olarak ballı gezileri gösterdi. Huffington Post’ta Anna Clark imzasıyla yayınlanan haber, Paralel’in ABD’de nasıl kollandığını ortaya koydu. Clark, New York’ta 28 Mart’ta yayınlanan belgeselde ABD’nin FETÖ’nün yolsuzluklarına neden sessiz kaldığını şöyle yazdı: ‘Gülen’in görmezden gelinmesinin nedeni grubun politikacı ve gazetecilerin seyahatlerine sponsor olması.’ Haberde, ABD’deki Paralel Yapı’ya ait devlet destekli özel okullarda vatandaşın ödediği vergilerle örgütün kendi çıkarları doğrultusunda faaliyetler yürüttüğü anlatılıyor” ifadeleri yer aldı.     

Akşam gazetesi ise manşetinde, “ABD’yi böyle söğüşlemişler” başlıklı habere yer verdi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘ABD’yi sinsice söğüşlüyorlar’ dediği paralel örgütün ‘charter school’ları vize yolsuzluğundan tacize kadar kabarık bir sabıka dosyasına sahip. FETÖ’nün ABD’de 140 ‘charter’ okulu bulunuyor. Bu okullardan 130’u bugüne kadar vize yolsuzluğu, cinsel taciz, ırkçılık, rüşvet ve şüpheli para trafiği gibi suçlardan soruşturmaya tabi tutuldu.”