“Mutabakat metnini de İmralı’yı da biliyordu”
“Dolmabahçe mutabakatı” tartışmalarına az sayıda gazete ilgi gösterdi. Yandaş medyadan sadece Star ve Milliyet konuyu ön sayfasında taşıdı.
21.07.2015
Erdoğan’ın, “Dolmabahçe mutabakatı ifadesini kabul etmiyorum” açıklamasına HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’dan cevap geldi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ise, Cumhuriyet gazetesinin konuyla ilgili önceki gün sayfalarına taşıdığı iddiaları Twitter’dan yalanladı.
Cumhuriyet, “Buldan: Ayrıntı vermem ama doğru” başlığıyla manşetin yanında yer verdiği haberde, “HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Erdoğan’ın ‘Dolmabahçe Zirvesi’nin her aşamasından haberdar olduğunu ortaya çıkaran gazetemizin manşetini doğruladı. Buldan’ın doğrulamasına karşın aynı toplantıda yer alan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ‘Cumhurbaşkanımıza atfen gündeme getirilen iddialar gerçekdışıdır’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Zaman manşetin yanında yer ayırdığı habere, “Erdoğan, İmralı görüşmelerinin her adımından haberdardı” başlığını attı ve “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bayram namazı çıkışında sarf ettiği, ‘Dolmabahçe mutabakatı ifadesini asla kabul etmiyorum. Neyin mutabakatını nasıl yapıyorsunuz?’ sözleri, siyasetin gündemine oturdu. Bu ifadeleri tepki gösteren HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi ile İmralı Adası’ndaki bütün görüşmelerden Erdoğan’ın haberi olduğunu vurguladı. Erdoğan’ın süreçte her adımı takip ettiğini anlatan Buldan, Dolmabahçe görüşmesinin perde arkasıyla ilgili haberler için ise ‘Kısmen doğru’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Bugün gazetesi haberi manşetin yanında, “Mutabakat metnini de İmralı’yı da biliyordu” başlığıyla gördü ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı kabul etmiyorum’ sözleriyle başlayan polemik artarak devam etti. Pervin Buldan, Can Dündar’ın ‘Cumhurbaşkanı mutabakatın her aşamasından haberdardı’ iddiası için ‘Kısmen doğru’ dedi. HDP Grup Başkanvekili Buldan ‘Sayın Cumhurbaşkanı sürecin başından beri parçasıydı. Sadece Dolmabahçe’de okunan metin değil, İmralı adasında yapılan tartışmaları da yakından takip eden birisiydi’ diye konuştu” ifadelerine yer verdi.
Star, Yalçın Akdoğan’ın konuyla ilgili açıklamalarını ön sayfasının altından, “Akdoğan: Dolmabahçe iddiaları gerçek dışı” başlığıyla anonsladı.
Milliyet birinci sayfasında Yalçın Akdoğan’ın açıklamalarına yer verdi. “İddialar gerçek dışı” başlığını kullanan gazete, “Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Twitter’dan yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı’nın Dolmabahçe görüşmelerinin her aşamasından haberdar olduğu ve tıkanıklıkları çözdüğü yolundaki iddiaların doğru olmadığını söyledi. Akdoğan, söz konusu haberlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a atfen yer alan hususların çarpıtma olduğunu belirtti” ifadelerini kullandı.
“Şeyhlere çocuk servisi”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Şeyhlere çocuk servisi” başlıklı haber yer aldı: “Turizm ve Seyahatte Çocukların Ticari Cinsel Sömürüsü Türkiye Raporu’na göre turizm ve otelcilik okuyan stajyer kız öğrencilerin yüzde 74’ü saldırıya varan cinsel tacize maruz kalıyor. Eğlence yerlerinde çocuklar fuhuşta kullanılıyor, babalarla zengin adamlar arasında acenteler aracılık yapıyor. Raporda, bazı seyahat acentelerinin çoğunlukla Antalya’da yurtdışından gelen şeyhlere, zenginlere ‘hizmet’ adı altında yurtdışından getirilen kız çocuklarını sundukları, bakirelik yaşının eskiden 18 ila 20 iken şimdi 8-9’a düştüğü ‘tanık ifadeleri’ ile anlatıldı.”
“Koalisyon CHP ile yürüyebilir”
Hürriyet gazetesinin manşetinde Cansu Çamlıbel’in Hüseyin Çelik ile yaptığı röportaj, “Koalisyon CHP ile yürüyebilir” başlığıyla yer aldı: “AK Parti’nin en önemli isimlerinden Hüseyin Çelik, ‘Bu koalisyon gerçekleşirse 390 milletvekili eder, yüzde 66’lık çoğunluğa dayanır. İyi bir protokolle iş yürüyebilir’ dedi. ‘Şu anda CHP ile daha ileri bir noktadayız. Tabandan AK Parti-MHP sinyalleri gelse de ben AK Parti-CHP koalisyonunun daha sürdürülebilir olacağını düşünenlerdenim. Tabanı yakın partilerin anlaşması daha zordur. Aynı sektörde iki tüccar, hele işyerleri yan yana ise birbirlerine rakip olurlar. Yolsuzluk iddialarıyla ilgili dosyalarda önemli olan icranın değil, Meclis’in ne diyeceğidir. Eğer bunlar yeniden açılırsa zaten Meclis’te gizli oylama yapılır. Partiler yasal olarak bağlayıcı grup kararı alamaz. Diyelim ki koalisyon ortakları böyle bir karar verdi, bu oturup konuşulabilecek meseledir.”
“Koalisyon için dört temel şart”
Taraf gazetesi manşetinde, “Koalisyon için dört temel şart” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, AKP ile koalisyonun ‘Anayasa, Kürt meselesi, ekonomi ve kutuplaşmanın ortadan kaldırılması için kurulabileceğini’ söyledi. CHP’nin konuşulmasını istediği 14 maddeyle ilgili Davutoğlu’nun ‘AKP’nin bunlarla uyuşan 9 maddesi var’ dediğini aktaran Bekaroğlu, ilk etapta bunların ele alınacağını söyledi. Koalisyon görüşmelerindeki en büyük problemin Erdoğan olduğunu söyleyen Bekaroğlu, ‘Biz Davutoğlu ile görüşürken Erdoğan farklı, sert mesajlar veriyor. Davutoğlu’nun kararlılığı hoşumuza gitti ama Erdoğan’la ilgili güven problemi var. Bunun aşılması CHP’den çok AKP’nin problemidir. Bizim muhatabımız sadece Başbakan’ dedi” ifadeleri yer aldı.
“Suriye krizinin sebebi Neo İttihatçılık”
Zaman gazetesinin manşetinde sosyolog Müfid Yüksel’le yapılan röportaj, “Suriye krizinin sebebi Neo İttihatçılık” başlığıyla yer aldı: “-İktidar, Arap Baharı’nda bölgede İhvan’ın hakim olacağını sandı. ‘Birlikte bölgeyi dizayn ederiz’ diye düşündü. Neo İttihatçı İslamcılık bu. –Devlet 60’lardan itibaren bazı İslamcıları kendine çekti. Ama asıl önemlisi İslamcı gruplara, özellikle 80’lerden sonra kriptolar sızdı. –Çözüm süreci PKK’nın güçlenmesi ve alan hakimiyeti sağlaması dışında hiçbir işe yaramadı. AK Parti, Kürtleri PKK’ya doğru süpürdü.”
“Bakamıyoruz, devlet baksın”
Bugün gazetesi manşetinde, “Bakamıyoruz, devlet baksın” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Ülkemizde artan gelir dengesizliği, işsizlik ve ekonomik sıkıntılar büyük acılara neden oluyor. Binlerce aile, ‘Bakamıyoruz’ diyerek çocukları için yetiştirme yurtlarına başvurdu. Sadece son 5 ayda devlet korumasına alınması amacıyla başvuru yapılan çocuk sayısı 6 bin 977’ye ulaştı. Yurtlardaki çocuklara 371 çocuk daha eklendi ve toplam sayı 12 bin 542’ye ulaştı. Sevgi ve çocuk evlerindeki çocukların sayısı 9 bin 861 oldu. Ailelerin yanına aylık 314-565 lira bakım destek ücreti verilen çocuk sayısı da 62 bin 995’e yükseldi. 4 bin 283 çocuk da koruyucu ailelere verildi” ifadeleri yer aldı.