“Nerede bu 80 milyar”
Karar, Yeni Yaşam, Cumhuriyet ve Birgün gazetelerinin manşeti gündemde öne çıktı.
15.08.2022
Karar gazetesinin manşetinde, “Nerede bu 80 milyar” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Ulaştırma Bakanı’nın tartışma gündeminden düşmeyen İstanbul Havalimanı hakkında ‘Ekonomiye 80.7 milyar euro katkı sağladı’ iddiası ekonomistlerin mizah konusu oldu. ‘Bu hesap nasıl yapıldı, bu kadar kazanç varsa nerede bu para’ soruları yöneltildi. Metrosu bulunmayan, milyonlarca ağacın kesilerek kuşların göç yoluna inşa edilen havalimanıyla çevre ve akaryakıttan tasarruf edildiğine ilişkin sözlere de tepki yağdı.
Ulaştırma Bakanı’nın 29 Ekim 2019’da açılan havalimanının ekonomiye katkısına dair verileri tartışma konusu oldu. Yatırım tutarı 10.25 milyar euro olan havalimanının ‘devletin kasasından para çıkmadan’ yapıldığını savunan Karaismailoğlu ‘Toplam alınacak kira 26 milyar euro. Açıldığından bu yana ekonomiye katkısı 80.7 milyar euro. Sıfır harcama ile toplam 117 milyar euro Türkiye’ye kazanç’ ifadesini kullandı. Ekonomistlerden, muhalefetten ‘Bu hesap nasıl yapıldı, o zaman nerede 80 milyar euro’ tepkileri geldi.
Prof. Dr. Cem Başlevent: Metrosu olan havalimanı yerine göletlerin üzerine inşa edilen yeni havalimanına taksiyle gidince zamandan, akaryakıttan ve çevreden nasıl tasarruf ediliyor?
İYİ Partili Kerim Yılmaz: Öyleyse bu zamlar niye, ek bütçe neden? Edinilen kazanç kimin cebinde? Üç sent için el aleme kırılan gerdanlara ne demeli? Matematiğin mi ahlâkın mı dip seviyelerde?
DEVA Partili Ömer Rıfat Gencal: İGA borcunu ödeyemedi ve kredisini yeniden yapılandıralı bir yıl oldu. Devletin cebinden para çıkmayacak dediğiniz projeyi kamu bankaları fonluyor, işi zararına yapıyor.”
“Kobanê sendromu”
Yeni Yaşam gazetesi manşetindeki, “Kobanê sendromu” başlıklı haberinde, “IŞİD’den kurtarıldığı günden bu yana Türkiye’nin saldırı tehdidi altında yaşayan Kobanê kenti ile Suruç arasındaki sınır hattında askeri hareketlilik yaşanıyor. Suruç sınırındaki karakollarda görevli piyade erlerin tamamının geri çekildiği, yerlerine paralı (sözleşmeli) uzman çavuşların getirildiği iddia edildi. Sınırdan çekilen piyade erler, Serêkaniyê kenti ile Ceylanpınar ilçe sınır hattına yerleştirildi.
Yerel kaynaklar, üst düzey askeri bir personelden değişikliğin bir harekete yönelik olduğu bilgisini edindiklerini söyledi. 2014 yılında IŞİD’in saldırdığı Kobanê, tüm dünyayı etkileyen tarihi bir direnişle IŞİD’i yenilgiye uğratmıştı. O dönem AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘Kobanê düştü düşecek’ diyerek, IŞİD’in kenti ele geçirmesini savunmuştu. O günden beri Ankara, Kobanê’ye saldırma fırsatı arıyor” ifadelerini kullandı.
“Liman değil AKP arpalığı”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Liman değil AKP arpalığı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Yurttaş ekonomik kriz ve işsizlikle mücadele etmeyi sürdürürken AKP’li isimler koltukları bir bir dolduruyor. Denizcilikle ilgisi olmayan ve AKP’de siyaset yapan kişiler özelleştirilen limanların yönetimine getirilmeye devam ediyor. Sözde yöneticiler ayda bir toplantıyla yılda 100-150 bin TL maaş alıyor.
Özelleştirme süresini ihalesiz 49 yıla çıkaran iktidarın planı AYM’den dönerken yönetimde yer alan AKP’lilerin o illerde bile oturmadığı öğrenildi. Tepkiler sonrasında modacı üyenin görevden ayrıldığı ve başka bir limana ise sağlık sektöründe çalışan AKP’li belediyecinin getirildiği ortaya çıktı.”
“Köylünün ‘devleti’ imam oldu”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Köylünün ‘devleti’ imam oldu” başlıklı haberinde, “Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, 11 Ağustos’ta iktidara yakınlığı ile bilinen bir kanalda yayımlanan programa katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik eleştirilere yanıt vermek amacıyla programa konuk olan İşliyen, dikkati çeken sözler söyledi. Diyanet’in beş yıldızlı otellerde gerçekleştirdiği toplantılara yönelik eleştiriler karşısında İşliyen, ‘İmamların koruyucu hekimlik bilmesi, elektrik ve tesisattan anlaması, şoförlük yapabilmesi gerekiyor’ diye konuştu.
İşliyen, 130 bini aşkın personeli ile dev bir orduya dönüşen Diyanet’e bağlı çalışanların, ‘halkla iç içe, yüz yüze olan bir meslek icra etmeye çalıştığını’ kaydetti. İktidarın, köy okullarının kapısına kilit vurduran politikalarını akıllara getiren konuşmasında İşliyen, din adamlarının, mezra ve köylerde devletin tek temsilcisi olarak kaldığını savundu.
İşliyen’in açıklamalarını BirGün’e değerlendiren Eğitim Uzman Ali Taştan, ‘Aydınlanmanın meşalesi’ olarak değerlendirdiği öğretmenlerin köylerden çekildiğini belirterek, ‘Köylerde sadece din görevlileri kaldı’ diye konuştu” ifadelerine yer verdi.
“Fındıkta büyük soygun var”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Fındıkta büyük soygun var” başlıklı haber yer aldı:
“İktidar, fındık fiyatını üretim maliyetinin altında belirledi. Piyasanın fındığa verdiği fiyat TMO fiyatının da altında kaldı. Tüm Köy Sen, üreticilere ‘Tepkimizi yükseltelim’ çağrısında bulundu.
AKP iktidarının TMO eliyle 52 liraya alacağı fındık fiyatı serbest piyasada 43 liraya kadar düştü. Fiyatları protesto edecek olan Tüm Köy Sen, ‘Üretici köylüleri umutsuzluğa düşürüp şirketlerin sözleşmeli tarım alanına girmemiz isteniyor’ dedi.
EMEK Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz ise, ‘Üretici köylüler emeğine, ürününe sahip çıkmak için bulundukları yerden de olsa seslerini yükseltmeliler. 43 TL fiyat üreticiye hakarettir. Soygunun en üst seviyede gerçekleştirilmesidir' diye konuştu.”