“Nerede o eski ramazanlar”
Karar ve Evrensel gazeteleri, ramazan ayına girerken gıda fiyatlarındaki artışı manşete taşıdı.
23.03.2023
Karar gazetesinin manşetinde, “Nerede o eski ramazanlar” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Ağır ekonomik şartlar Ramazan algımızı da değiştirdi. Son birkaç yıldır iftar davetlerini unutan vatandaş artık kendine sofra kurmakta bile zorlanırken, et yemeğinin maliyeti bir yılda yüzde 188 arttı. 2017’de 2 lira olan pide 10 liraya çıktı. Bir ailenin dışarıda iftar maliyeti asgari ücreti aştı. Deprem bölgesindeki çadırlarda rahmet ayına ulaşan afetzedeler için ise her açıdan ‘en zor oruç ayı’ başladı.
Türkiye’nin yakasını bir türlü bırakmayan yüksek enflasyon Ramazan ayını da vurdu. Yüksek enflasyonla 2023’te de Ramazan ayına merhaba diyen Türkiye, mutfaktaki yangına hala müdahale edebilmiş değil. Temmuz 2018 ile birlikte başkanlık sistemiyle birlikte çıkmaza giren fiyat artışları sürdü. Haziran 2018’de yüzde 15,3 olan enflasyon bu ramazanda TÜİK mucizesine rağmen yüzde 55’in üzerinde. 2018 yılında 275 gram pide 2 liradan satılıyordu. Bu dönemde kilogram fiyatı ise 7.30 TL olarak belirlenmişti.
Bugün ise 300 gram ramazan pidesinin fiyatı 10 lira. Kilogram fiyatı ise 33.30 lira. Başkanlık sisteminden bu yana artış, yüzde 356’nın üzerinde. Bir dilim peynirin fiyatı bile 10 lira olurken, marketlerde artık satışlar yarım kalıbın bile altına düştü. Bu ayın gıda olarak simgesi olarak görülen ramazan kolileri bile enflasyona yenik düştü. Yıllık artışın kolide yüzde 130’un üzerinde olduğu paylaşılırken, geçen sene 100 lira olan kolinin fiyatı bugün 300 lirayı geçti. Aynı zamanda düşük fiyat için ürün sayısı da azaltıldı.
Öte yandan otellerin de ramazan menüleri dikkat çekti. Ortalama bir restoranda ramazan menüsünün fiyatı 300-400 lira seviyelerindeyken, özellikle lüks oteller artık kişi başına bin liradan kapı açıyor. Bilindik bir otelde ramazan menüsü fiyatı 4 kişilik bir aile için bile 14 bin lira seviyelerine ulaşabiliyor. Yani lüks bir otelde iftar yemeği hemen hemen 1.5 aylık asgari ücrete denk geliyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, iftar sofralarında yer alacak temel gıda maddelerindeki bir yıllık zamlara ilişkin açıklama yaptı. Ağbaba ‘İftar sofrasına bir kap et yemeği koymanın maliyeti geçen yıla göre yüzde 188 oranında artmış oldu. Tavuk etinin fiyatı ise en az yüzde 82,93 oranında arttı. Sofraların temel besin maddelerinden olan kuru bakliyatın ise fiyat artışı yüzde 300’leri aştı. İktidar sürekli olarak enflasyonun belini kırdık diyedursun marketlerde, pazarlarda fiyat artışları hız kesmeden devam ediyor. Fiyatlar arttıkça bu yıl iftar sofrasında dar gelirli ailelerin iftar sofrası da zamlara yenik düşmüş oluyor’ dedi.”
“En pahalı ramazan”
Evrensel gazetesi manşetinde, “En pahalı ramazan” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“12 aylık ortalama yüzde 150’lik artışla, Türkiye ramazan ayına tarihinin en pahalı gıda fiyatlarıyla girdi! Ramazan sofraları yoksullaşırken, TÜİK aç çocuk sayısının arttığını duyurdu.
Gıda fiyatları 34 aydır soluksuz artıyor. Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için bu yılın mart ayında 400 lira ödemek gerekiyor. Ekmek, pirinç, un, bulgur, makarna, et ve süt ürünleri fiyatı en çok artan gıda ürünleri arasında yer alıyor. Eminönü Mısır Çarşısı’nda ramazan alışverişi yapanlar yüksek fiyattan şikayetçi oldu!
TÜİK çocuk araştırması çocukların ekmek ve makarnayla beslendiğini, et, tavuk, balık tüketebilen çocukların yüzde 12.7’de kaldığını, 10 çocuktan 9’unun her gün kuru baklagil tüketemediğini gösteriyor. Araştırmaya göre birçok çocuk ev işi yapıyor, kömür taşıyor ya da hasta bakmak zorunda kalıyor.”
“Ülkenin geleceği ekmeğe mahkûm”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Ülkenin geleceği ekmeğe mahkûm” başlıklı haberinde, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların yüzde 62,4'ü ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tüketirken, sadece yüzde 12,7'si her gün et, tavuk veya balık, yüzde 10,9'u ise fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri her gün tüketebiliyor. Uzmanlar, bu durum derin yoksulluğun göstergesi olduğunu belirterek ‘Yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklar fiziksel, ruhsal ve zihinsel gelişim sorunları yaşar’ diye konuştu.
TÜİK 2022 yılı Türkiye Çocuk Araştırması'nın sonuçlarını dün yayımladı. 10 Ekim- 16 Aralık 2022 tarihleri arasında yapılan araştırma kapsamında 0- 17 yaş grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili bilgiler derlendi. Veriler, okullarda her gün bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek çağrılarının ne kadar haklı olduğunu da bir kez daha ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarına göre, ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı yüzde 62,4 iken, meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 50,5, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 33 oldu. Peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı yüzde 57,8 olarak yer aldı. Yine, et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocuklarda oran ise yüzde 12,7 ve fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 10,9'larda kalması dikkat çekti. Şeker veya çikolata gibi tatlıları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 32,6, cips ve kraker gibi atıştırmalıkları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 21,4, kola veya şeker içeren diğer alkolsüz içecekleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise yüzde 15,1 olarak gerçekleşti. Annenin, temel bakım verenin eğitim seviyesi arttıkça meyve, sebze, et, tavuk veya balık, peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tüketen çocukların oranının arttığına da rastlandı.
Araştırma sonuçlarını BirGün’e değerlendiren Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ‘Bu sorun Türkiye’de çocuk yoksulluğundan, hatta çocukların içinde bulunduğu ailelerin derin yoksulluklarından ayrı düşünülemez’ dedi. Avrupa Birliği (AB) istatistiklerini anımsatan Pala ‘Türkiye’de son verilere yoksul ya da yoksun olarak tanımlanan ailelerin oranı yüzde 40’ın üzerinde. Son birkaç yılda ekonomik krizin etkisiyle daha da fazla olduğu düşünülebilir’ diye konuştu” ifadelerine yer verdi.
“İttifak tamam sıra listelerde”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İttifak tamam sıra listelerde” başlıklı haber yer aldı:
“Millet İttifakı, seçime 6 parti ittifak halinde gireceğini açıklamasına karşın milletvekili listelerinde 9 Nisan’a kadar değişiklik yapılabilecek. Listelerle ilgili çalışmalar da önce her partinin kendi içinde değerlendirilecek, sonra 6’lı masanın bu konuda kurduğu komisyona getirilecek.
Masada ‘İYİ Parti’nin 81 ilde de aday çıkartmayı düşündüğü’ belirtilirken diğer partilerin CHP listelerinden seçime girebileceği, CHP’nin de bazı illerde ittifak lehine aday göstermeyebileceği kaydediliyor. Saadet Partisi’nin DEVA ve Gelecek Partileri’yle ittifak içi ittifak gibi aday gösterme formülü de masada.
Öte yandan; ‘CHP’nin de bazı illerde ittifak lehine çekilebileceği’ kaydediliyor. Saadet Partisi’nin ise DEVA ve Gelecek Parti’leriyle ortak listeler halinde seçime girmeyi önerdiği belirtiliyor.
Partilerin ittifak adaylarının belirlenmesi için oluşturduğu komisyonda yer alan kurmayları, ‘Bu hafta tüm partilerin aday adaylığı başvuru süreci tamamlanacak. Yarın da ittifak protokolleri için son gün oluyor. Sonrasında komisyonumuz da toplanarak çalışmalara başlayacak. Hedefimiz Meclis’te anayasayı değiştirecek bir çoğunluğu sağlamak. Bunun için de uzlaşıyla çalışacağız’ değerlendirmesini yapıyor.”