Operasyon devam ediyor

22 Temmuz operasyonunun ikinci dalgası dün gerçekleşti. 33 polis daha gözaltına alındı.

Birgün haberi manşetten, “Eski dostlara 2. operasyon” başlığıyla verdi ve “Polislere yönelik 22 Temmuz Operasyonu’nun ikinci ayağı dün yapıldı. Operasyonlarda Cemaat’e yakın olduğu iddia edilen polisler gözaltına alındı” dedi. 

Zaman manşetin altında yer ayırdığı haber için, “Sahur baskınında ikinci dalga” başlığını kullandı ve “22 Temmuz’da sahur vakti gerçekleştirilen hukuksuz operasyonun ikincisi dün yapıldı. ‘Usulsüz dinleme’ iddialarıyla ilgili Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy’un yürüttüğü soruşturma kapsamında aralarında Ankara, İstanbul, Van, Hakkari, Mardin, Batman ve Diyarbakır’ın da bulunduğu 13 ilde sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Bir dönem İstihbarat Dairesi bünyesinde görev yapan 12’si komiser, 12’si komiser yardımcısı toplam 33 polis gözaltına alındı” dedi.

Bugün gazetesi, “Gece gündüz çalıştık, karşılığı bu oldu” başlığıyla manşetin yanında yer verdiği haberde, “Aydınlık Gazetesi’ne bilgi sızdırdığı için açığa alınan müfettişin raporu dayanak gösterilerek tutuklanan 31 polisin ardından bir operasyon daha yapıldı. 14 ilde 33 polis daha gözaltına alındı” dedi.

Hürriyet habere manşetin yanında, “Alt kadro dalgası 33 gözaltı” başlığıyla yer ayırdı ve “Telefon dinlemesi operasyonunun ikinci dalgası dün eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in dinlemeleri hazırlayan kişiler olarak işaret ettiği istihbaratçı komiser ve polis memurlarını vurdu. İstanbul dahil 14 ilde düzenlenen operasyonda, gözaltı listesindeki 33 polisten 29’u yakalandı” dedi.

Milliyet manşetin yanında verdiği haber için, “33 polis gözaltında” başlığını kullandı ve “Yasadışı dinleme soruşturması kapsamında 14 kentte düzenlenen baskınlarda 33 polis gözaltına alındı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilerden biri, ‘Gecemi gündüzüme kattım, çalıştım. Karşılığı bu oldu’ dedi. 22 Temmuz’daki ilk operasyonda 41 kişi gözaltına alınmış, 20 polis tutuklanmıştı” dedi.

Cumhuriyet habere manşetin altında, “Paralelde 2. dalga” başlığıyla yer ayırdı ve “Türkiye’de her seçim öncesi gerçekleştirilen toplu gözaltılara yenisi eklendi. Emniyet’te ‘paralel yapı’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında 14 ilde eşzamanlı operasyon düzenlendi” dedi.

Sözcü ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Paralele 2’nci dalga operasyonu” başlığını attı ve “14 ilde, 28 komiser ve polis gözaltına alındı. 5 polis aranıyor” dedi.

Taraf birinci sayfasının altından, “Emniyette ikinci dalga: 14 ilde 28 gözaltı” başlığıyla anonsladı.

Sabah, “33 paralelciye 2. dalga çarptı” manşetiyle çıktı ve “Paralel çetenin emniyet ayağına bir darbe daha: Yasadışı dinleme suçlamasıyla 29 polis gözaltında, 4 polis aranıyor” dedi.

Yeni Şafak, “Yılmazer yaktı” başlığıyla manşetten verdiği haberde, “Ali Fuat Yılmazer’in, ‘dinlemeleri alt kadrolar başlattı’ ifadesi 2. dalganın fitilini ateşledi. 14 şehirde yapılan operasyonlarda ‘ahizenin ucundaki’ 28 polis gözaltına alındı” dedi. 

Habertürk sürmanşetten verdiği habere, “2. Dalga” başlığını attı ve “Paralel yapı soruşturmasında ikinci dalga dün geldi. 14 ildeki eşzamanlı operasyonlarda 29 polis gözaltına alındı” dedi.

Akşam manşetin yanında yer ayırdığı habere, “İkinci dalga 33 gözaltı” başlığını attı ve “Yasadışı Dinleme Operasyonu’nun ikinci dalgasında 14 şehre baskın düzenleyen Emniyet; 12 komiser, 12 komiser yardımcısı, 2 başpolis, 6 polis memuru, 1 emekli polis için gözaltı kararı aldı, 29’u yakalandı” dedi.

Star habere, “Yatak odasını tape yaptılar” başlığıyla manşetin altında yer verdi ve “Paralel örgüte yönelik casusluk, şantaj ve telekulak soruşturmasının ikinci dalgasında; 14 ilde 29 polis gözaltına alındı. Soruşturma savcısı İrfan Fidan ise birinci operasyonda 38 polisin serbest bırakılmasına 167 sayfalık dilekçeyle itiraz etti: Binlerce insanın (cinsel ilişkilerine) varana kadar dinleyip tape haline getirdiler” dedi.

“Villaya uzanan beş telefon”

Cumhuriyet gazetesinde Can Dündar’ın yazı dizisi bugünkü, “Villaya uzanan beş telefon” başlıklı bölümüyle gümbür gümbür devam ediyor: “Erdoğan için Urla’da yaptırılan villaların fezlekede yer alan hikayesi hukukun nasıl hiçe sayıldığını somut şekilde ortaya koyuyor. Villaları, ‘Erdoğan’a en yakın işadamı’ diye bilinen Mustafa Latif Topbaş yaptıracaktı. Ama bir sorun vardı; arazi 1. Derece sit alanıydı. ‘İş bitirici’ zihniyet için bu pek de sorun teşkil etmiyordu. M. Latif Topbaş’ın Erdoğan aracılığıyla yaptığı beş önemli telefon trafiği tüm engelleri aşmaya yetti. Şehircilik Bakanlığı’ndan Maliye’ye, Kültür Bakanlığı’ndan üniversiteye dek pek çok kurum usulsüzlüğe onay verdi.” 

“12 Eylül’de bile hukuk bu kadar ayağa düşmedi”

Zaman gazetesinin manşetinde, “12 Eylül’de bile hukuk bu kadar ayağa düşmedi” başlıklı haber yer aldı: “12 Eylül darbe yönetiminin hukuksuz talimatlarına tepki göstererek 1982’de görevinden istifa eden Hakim Mehmet Tural, Yassıada yargılamaları dahil, hiçbir dönemde görülmediğini söyledi. Sahur baskınına onay veren savcılardan Okan Özsoy’a atfedilen ’12 Eylül’deki gibi 500 bin insanın gözaltına alınabileceği’ yönündeki ifadeye sert tepki gösterdi. Tural, ‘Bu adam hukukçu değil, militandır’ dedi.”

“İktidar cüzdana yapıştı”  

Taraf gazetesinin manşetinde, “İktidar cüzdana yapıştı” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Gıdadan telefona, otodan, su, gaz ve elektriğe her alanda vatandaşın faturasını kabartan dolaylı vergiler, AK Parti döneminde yüzde 69’la AB ortalamasının 3 katına çıktı” denildi.