“Parsel parsel Saray onayı”
Gündemin öne çıkan haberleri Cumhuriyet gazetesindeydi
24.01.2020
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Parsel parsel Saray onayı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın; ortakları arasında FETÖ üyesi olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan iş insanı Mehmet Kıvanç’ın olduğu Kıvanç Enerji Üretim Anonim Şirketi’ne ait Kıvanç-2 Güneş Enerji Santrali için ‘acele kamulaştırma’ kararı aldığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 Ocak 2020 tarihli Resmi Gazete’de 9 ayrı kamulaştırma kararına imza attı. Ancak bunlar arasında, ‘1977’ sayılı karar dikkat çekti. Kararda, ‘Kıvanç-2 Güneş Enerji Santrali’nin yapımı amacıyla, Mersin ilinde yer alan ve ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların, tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27’inci maddesi gereğince karar verilmiştir’ denildi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, Erdoğan’ın acele kamulaştırma kararı verdiği Kıvanç-2 Güneş Enerjisi Santrali, Kıvanç Enerji Üretim Anonim Şirketi’ne ait. Bu şirketin ortakları arasındaki bir isim ise tartışma yaratacak. Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre hem şirketin ortağı hem de genel müdürü olan Mehmet Kıvanç, FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla 24 Eylül 2016’da tutuklandı, 27 Ekim 2016’da tahliye edildi. Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Kıvanç, 13 Aralık 2018’de FETÖ üyesi olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın gerekçesinde, ‘sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün sohbet adı altındaki toplantılarına 17-25 Aralık sürecinden sonra da katılmaya devam ettiği’ belirtilirken ‘sanığın örgüt mensubiyeti, örgütün himmet toplantılarına katılarak örgüte yüksek miktarlarda himmet verdiği ve maddi yardımda bulunduğu konusunda tutarlılık gösterdiği’ savunuldu. Kararın istinaf aşamasında olduğu öğrenildi.”
Gazete manşetin altındaki, “Kırmızı alarm” başlıklı haberinde ise, “Yolsuzlukla mücadele eden Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 2019 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi'ni açıkladı. 180 ülkenin değerlendirildiği endekste, Türkiye 39 puan alarak 91'inci sıraya geriledi. İstanbul'da bulunan Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından yapılan açıklamaya göre, geçen yıla göre 2 puan daha kaybeden Türkiye, sıralamada bir yıl içinde 13 basamak geriye düştü. 2013 -2019 yılları arasında en çok düşüş yaşayan 3 ülkeden biri olan Türkiye, bu sürede 11 puan kaybederek 38 sıra geriledi. Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin açıklamasında, Türkiye Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri ile karşılaştırıldı. Buna göre, Türkiye, AB üyesi 28 ülke ile karşılaştırıldığında en son sırada yer alıyor. Türkiye, endekste 36 OECD üyesi ülke arasında sondan ikinci sırada, G20 ülkeleri arasında ise sondan dördüncü sırada bulunuyor. Uluslararası Şeffaflık Derneği, Türkiye'nin Yolsuzluk Algı Endeksi'ndeki bu gerilemesini ‘gücün, otoriter rejimlere benzer bir yoğunluk ile yürütme erkinde ve tek elde toplanması, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerine yönelik ihlaller, kamu kurumlarının, özellikle de denetleyici ve düzenleyici kurumların etkisini ve işlevini yitirmesi, Meclis’in denetleme ve hesap sorma gücünü kaybetmiş olması’ ile açıkladı. ‘Cezasızlık ve yargının yolsuzlukla mücadele gücünün zayıf olması endeksteki düşüşün nedenleri arasındadır’ denilen açıklamada, bazı adli istatistiklerden örnekler verildi. Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar başlığındaki suçlar için verilen 'kovuşturmaya yer yoktur' kararlarının oranının yüzde 29'dan yüzde 47'ye, Kamu Güvenine Karşı Suçlar başlığında ise oranın yüzde 23’ten yüzde 45’e yükseldiği belirtildi.”
“Zamları geri çekin içimiz ısınsın”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Zamları geri çekin içimiz ısınsın” başlıklı haber yer aldı:
“Havaların soğumasıyla birlikte ısınmak için doğalgaz kullanan yurttaşlar, evlerine gelen faturalarla mücadele ediyor. Aralık ve ocak aylarına ait faturaların yüksek gelmesi, yurttaşın tepkisine neden oldu. Sosyal medyada faturalarını çekip paylaşan yurttaşlar birbirlerine ‘kombiyi az yakarak, ısınmanın yollarını’ soruyor. Son 2 yılda doğalgaza yüzde 59,32 zam gelirken elektriğe yüzde 58,46 geldi. Ancak buna karşın TÜİK’e göre son iki yılın enflasyonu yüzde 34,60’da kaldı. BirGün’e konuşan Tüketici Koruma Derneği Genel Sekreteri Avukat Onur Cingil, ‘Birileri ejder meyveli smoothie içerken birileri birbirine sen kombiyi kaçta yakıyorsun, diye soruyor’ dedi. Doğalgaza gelen zamların beyaz yakalılardan, işçilere kadar herkesi etkilediğini belirten Cingil ‘Türkiye’de açlık sınırının altında yaşayan milyonları düşündüğümüzde bu zamlar herkesi etkileyen bir noktaya geldi. Artık beyaz yakalılardan, fabrikada çalışan işçiye kadar herkes evden çıkarken doğalgazı en sona kadar kısıyor, en az tüketimle en fazla nasıl fayda sağlarım diye düşünüyor. Yurttaşlar doğalgazı kısık kullandıkça artan faturaya tepki göstermeye başlaması normal’ diye konuştu. Evinde engelli veya küçük çocuğu olan birçok hanenin borçlardan dolayı doğalgazının kapandığını ve kendilerine bu tarz da bir sürü başvuru yapıldığını belirten Cingil ‘Bize gelen başvurularda evinde engelli, küçük çocuğu olan yurttaşların borçlardan dolayı doğalgazı kesiliyor ve mağdur oluyorlar. İstanbul’un birçok yerinde kömür kokusu duyuyoruz. Sahada gördüğümüz ve gelen bilgelere göre doğalgaz kullanımı en aza çekilmiş, bazı bölgelerde ise tamamen ortadan kaldırılmış’ ifadelerini kullandı. Cingil sözlerini şöyle sonlandırdı ‘Yurttaşlar artık, birbirine ‘sen kaçta açıyorsun?’ sorusunu sormaya hatta doğal gazını kapatmaya başladı. İnsanlar ısınmak, elektrik tüketmek, su tüketmek zorunda ve bunlar KDV’den arındırılmış, en ucuz haliyle halka ulaşmalı. Biz yine tekrarlıyoruz, bu zamlar geri çekilmeli.’”
“Dünyaya açık infaz”
Karar gazetesi manşetindeki, “Dünyaya açık infaz” başlıklı haberinde, “Soçi mutabakatını çiğneyen, ateşkes çağrılarını yok sayan Moskova destekli Şam’ın, İdlib’e varil bombalı saldırılarında son 48 saatte 39 sivil can verdi. Dünya, gözlerinin önünde gerçekleşen soykırıma sessiz kalırken askerlerine yönelik saldırıyı gerekçeye dönüştüren rejimin 9 yıllık iç savaşın en büyük katliamı için hazırlık yaptığı belirtildi. Türkiye’nin girişimiyle Rusya ile sağlanan son ateşkes anlaşması da çöktü. Muhaliflere ait uçak gözlemevine göre, Rus savaş uçakları, gece geç saatlerden bu yana İdlib’in güneyindeki Serakib ilçesi ile Tel Debis, Cuzef, Ernebe ve Tel Nebi Eyyüp köylerine, Halep’in batı ve güney kırsalındaki İkarda, Leyramon ve Raşidin bölgelerine, Han Tuman beldesi, Keferhamra ve Halsa köylerine hava saldırısı düzenledi. Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) kaynaklarına göre, Ernebe’de aynı aileden 2’si çocuk 1’i kadın toplam 3 ve Serakib’de 5 olmak üzere, toplam 9 sivil hayatını kaybetti. Saldırılar devam ettiği için ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Son iki günde yapılan saldırılarda ölen sivillerin sayısı ise 39’u buldu. Bu arada, Suriye ordusu ve İran destekli gruplardan oluşan rejim güçleri ile Rusya’nın saldırılarından kaçan sivillerin, İdlib’ten Türkiye sınırı hattı yakınlarına göçü sürüyor. İdlib’in güney ve güneydoğusu ile Halep’in batı ve güneyindeki yerleşimlerinden Kasım 2019’dan itibaren yaklaşık 450 bin sivil yerinden edildi” ifadelerine yer verdi.