“Partili savcı ‘AK’layacak”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Partili savcı ‘AK’layacak” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Sayıştay’ın icracı kurumlardaki denetiminin açık arama ve ceza penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum’ sözleri meyvelerini verdi. Erdoğan, denetçilerin kamu kurumlarında ortaya çıkardığı kanunsuz işlere soruşturma izni veren başsavcılık koltuğuna İsmail Altıntaş’ı oturttu.

İmam hatip lisesi mezunu olan İsmail Altıntaş, 1991’de Sayıştay’da denetçi yardımcısı olarak göreve başladı. 2007 ve 2011’de AKP’den Bolu milletvekili aday adayı oldu ancak adaylar arasında yer alamadı. 2014’te Kamu Denetçiliği Kurumu genel sekreteri olarak atanan Altıntaş, 2016’da ise Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri genel müdürü olarak görevlendirildi. Altıntaş’ın, 2011’deki aday adaylığına ilişkin bir yerel gazeteye yaptığı açıklama ise dikkat çekti. Adaylık sürecine ilişkin ‘Hem bürokratik kanattan hem de parti genel merkezinin yüksek kademe yöneticilerinden görüştüğüm isimler var. Zaten aday adaylığı kararı vermemde onlarla yaptığım istişarelerin etkisi oldu’ diyen ve ön yoklamada ilk sıralarda yer alan Altıntaş, ‘Düşüncelerimin ve partililiğimin delegelerin şahsında yer ettiğini görmek benim için kıvanç verici’ diye konuştu.”

“Yeni ‘günah keçisi’ sanayici”

Karar gazetesi manşetinde, “Yeni ‘günah keçisi’ sanayici” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Enflasyonla mücadelede gereken adımlar tüm uyarılara rağmen atılmazken, problemin sorumlusu olarak çiftçilerden ve marketlerden sonra şimdi de sanayiciler işaret edildi. ‘Resmi faiz yüzde 14, biz yüzde 50’yle kredi alabiliyoruz’ şikayetine cevap olarak ‘Stok yaptınız’ suçlaması yöneltilen sanayici ‘Enflasyona karşı temmuzda 51 ülke faiz artışı yaptı. Biz ne yaptık?’ diye tepki gösterdi.

Enflasyonun rekor seviyelere ulaşmasında sanayicilere sorumluluk yüklendi. MB Başkanı Kavcıoğlu’nun ‘Ucuz kredi alınıp stokçuluk yapılıyor’ çıkışı ise tartışma yarattı. Politika faizinin yüzde 14’te tutulduğunu ancak piyasada faizin yüzde 50’lere çıktığını belirten sanayiciler ve ihracatçılar ‘Kredi kullanmak isteyen de 3-4 ay sırada bekliyor’ dedi. Hükümetin izlediği politikaların doğurduğu olumsuz etkilere dikkat çekildi.

Faizi piyasanın altında tutan, TL’nin değerini düşüren yaklaşımın enflasyonu da patlattığı belirtildi. İş dünyasının temsilcileri ‘Sanayici dövizle makine, ham madde alıyor. Borç ödemesi yapıyor. Enflasyon yüksek olmasa bunları konuşmazdık’ değerlendirmesinde bulundu. ‘Enflasyonu düşürmek için atılması gereken adımlar belli. Yalnızca temmuz ayında 51 ülke faiz artışı yaptı. Biz ne yaptık?’ sorusu yöneltildi.”

Yeni Şafak gazetesi ise manşetindeki, “İhracat ve turizmden gelen dövizi stokladılar” başlıklı haberinde, “Bankalardan çektikleri ucuz krediyle dolar alıp stoklayanlar Türkiye’nin 2022’deki ihracat ve turizm başarısını baltaladı. İhracat ve turizm gelirlerinin yanı sıra Kur Korumalı Mevduat hesabıyla milyarlarca liranın TL’ye dönmesi kuru aşağıya çekecekti. Ancak dolar stokçuları dövizdeki çözülmeyi engelleyip piyasayı bozdu.

Türkiye’de son altı ayda şirketler ve şahıslar 50 milyar dolar değerinde döviz aldı. Bankalarda 240 milyar dolarlık döviz var. Bunun 148 milyar doları ‘paradan para kazanmak’ için stoklanmış durumda. Türkiye’yi faiz-kur-enflasyon sarmalına hapseden bu sistem, Türkiye ekonomisinin önünde en büyük engel olarak duruyor” ifadelerine yer verdi.

“Hırsızlık mı tesadüf mü?”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Hırsızlık mı tesadüf mü?” başlıklı haber yer aldı:

“AKP iktidarlarında gerçekleştirilen ve şaibe iddialarına konu olan merkezi sınavlara bir yenisi daha eklendi. Yediiklim Yayınevi’nin deneme sınavı kitapçığındaki soruların büyük bölümünün seçenekler dahi değiştirilmeden KPSS’de sorulduğu iddia edilirken emeklerinin çalındığını belirten binlerce aday CİMER üzerinden şikayette bulundu. Çığ gibi büyüyen tepkilerin ardından ÖSYM ve ÖSYM Başkanı Halis Aygün, sosyal medyada en çok konuşulan isim oldu.

31 Temmuz’da gerçekleştirilen KPSS A Grubu oturumlarına yönelik çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Soru kitapçıklarının yayımlanmasının ardından, ÖSYM’nin soruları ile Yediiklim Yayınevi’nin deneme kitabında yer alan soruların birebir olduğu öne sürüldü. Adayların paylaştığı ekran görüntülerinde, yayınevinin sorularının seçeneklerine dahi dokunulmadan ÖSYM kitapçığına yerleştirildiği görüldü. Yüz binlerce aday, ‘KPSS’de ikinci FETÖ skandalı’ başlığı ile sosyal medyadan tepkisini dile getirdi.

Sınavla ilgili iddialar bunlarla da sınırlı kalmadı. KPSS sorularını içeren kitapçıkların, sınavdan bir ay önce internet üzerinden satışa çıkarıldığı savunuldu. Sosyal medyada dolaşan ilan fotoğrafına göre, KPSS sınav soruları için bin dolar fiyat biçildi.

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi iddialar hakkında Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e yazılı olarak yanıtlanması talebiyle soru önergesi verdi. Daha önce 2005, 2013 yılları aralığında yapılan sınavların mercek altına alındığını, 9 yılda, 8 farklı kategorideki 12 sınavın sorularının çalındığının tespit edildiğini hatırlatan Hakverdi, ‘Yine bu tarz iddiaların gündeme geliyor olması, kamuoyunu ve sınava giren vatandaşlarımızı derinden yaralamıştır. Bu iddialar bir an önce soruşturulmalı ve bir şaibe tespit edilirse, sınav derhal iptal edilerek sorumlular hakkında hukuki süreç başlatılmalıdır’ dedi.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Halis Aygün, Resmi Gazete'de yer alan Cumhurbaşkanlığı kararıyla görevden alındı.”

“Yargı kulak tıkadı, iktidar seyretti”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Yargı kulak tıkadı, iktidar seyretti” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“İktidar, aşı karşıtlarının faaliyetlerini izlerken yargı da tehditlere kulak tıkadı. Pervasızlaşan saldırganlar, halk sağlığı için uğraşan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’u ölümle tehdit etti.

Pandemide halk sağlığı için çaba gösteren Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, aşı karşıtları tarafından ofisinin önünde ölümle tehdit edildi. Sağlık emek ve meslek örgütleri, siyasi iktidarın hekimleri itibarsızlaştıran söyleminin saldırganları cesaretlendirdiğini, ölüme varan tehditlere yol açtığını belirterek, ‘Tutumunuz saldırıları pervasızlaştırıyor. Sessiz kalmayın. Saldırganlar cezasız kalmamalı’ dedi.

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, kendisiyle birlikte birçok bilim insanının defalarca tehdit edildiğini hatırlatarak, ‘Hukuka başvuruyoruz. Geçen seneden beri 3 tane başvurumuz var ama bunlar karşılık bulmuyor’ dedi. Şenol, susmayacağını belirterek, ‘Bunlar faaliyetleriyle başka insanların doğrudan ölümüne sebep oluyorlar’ diye konuştu.”