Polis öldürüyor, basın karartıyor
Polis tarafından gerçek mermiyle öldürülen Uğur Kurt’un haberini, birkaçı dışında karartmaya sapmadan veren gazete olmadı.
23.05.2014
Birgün, “Sen diktatör olduğun için sokaklarda vuruluyoruz” manşetiyle çıktı ve “Başbakan Erdoğan’ın ‘Ben diktatör olsaydım meydanlarda rahatça dolaşamazdınız’ dediği saatlerde Okmeydanı’nda polis, bir genci başından vurarak ağır yaraladı” dedi.
Yurt habere manşetinde, “Diktatör nefret kustu, polis yurttaşı vurdu” başlığıyla yer verdi ve “Başbakan TOBB’da Kılıçdaroğlu’na kolunu sallayarak ‘Ben diktatör olsam, sen öyle gezip konuşamazsın’ tehdidi savurdu. Erdoğan ülkeyi nefret kamplarına bölerek Köşk’e çıkmaya çalışırken, polis en basit eylemlerde bile kurşun sıkmaya başladı. Okmeydanı’nda Berkin Elvan nöbetine müdahale etti. Molotpf atan eylemcilere kurşun sıktı. Bu sırada cemevinden cenaze almaya gelen ve eylemle ilgisi olmayan bir yurttaş kafasından vurularak can verdi” dedi.
Sözcü, “Cemevindeki genç, vurularak öldürüldü” üst başlığıyla manşetten verdiği haber için, “Tekme tokattan sonra şimdi de gerçek kurşun!” başlığını kullandı ve “Erdoğan, tokatladı. Müşaviri, tekmeledi. Son olarak polis silaha sarıldı. İşte, halka şiddette son nokta” dedi.
Cumhuriyet habere manşetin yanında, “Polis kana doymadı” başlığıyla yer ayırdı ve “İstanbul Okmeydanı’nda Berkin Elvan ve Soma için protesto gösterisi yapan küçük bir gruba cemevi yakınında polis müdahale etti. Göstericileri dağıtırken ‘havaya!’ ateş açan polisin sıktığı kurşunlardan birisi o sırada cemevindeki bir cenaze törenine katılan Uğur Kurt’a isabet etti. Cenaze sahipleri cemevine sıkılan gaz nedeniyle başından vurulan Kurt’a müdahalede zorluk yaşadı. Hastaneye kaldırılan Kurt, gece yaşamını yitirdi. Cemevi Başkanı Zeynel Şahin, polisin cemevi içine bilinçli olarak ateş açtığını söyledi” dedi.
Taraf manşetin yanında yer verdiği habere, “Cemevinde vuruldu” başlığını attı ve “Okmeydanı’nda yürüyüş yapan grupla çıkan çatışmada polis havaya ateş açtı. Bu sırada cemevindeki bir vatandaş başından vuruldu” dedi.
Radikal manşetin altında yer verdiği habere, “Cemevi avlusunda akıl almaz kurşunlama” başlığını attı ve “Okmeydanı’nda bir eyleme müdahale eden polis, Molotof atan eylemcilere karşı silah kullandı. Mermilerden biri cemevi avlusunda cenaze için bekleyen Uğur Kurt’un balına geldi. İki ameliyat geçiren Kurt kurtarılamadı” dedi.
Milliyet ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Taziye çıkışı gösteride öldürüldü” başlığını attı ve “Okmeydanı’nda Berkin Elvan ve Soma madencileri için yapılan gösteriye polis müdahalesi sırasında Uğur Kurt’un başına kurşun isabet etti. Gösteriyle ilgisi olmayan, cemevindeki bir cenazeye katılan Kurt, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kurt’un ölüm haberinin ardından Okmeydanı’nda çıkan olaylarda 7’si polis 9 kişi yaralandı. Bir vatandaşın durumu ağır” dedi.
Vatan birinci sayfasının en altında gördüğü haber için, “Cenazeye gitti, hayatını kaybetti” başlığını kullandı ve “Okmeydanı’nda Berkin protestosuna polis müdahale etti. Cenazeye geldiği cemevinde başından vurulan Uğur Kurt kurtarılamadı. Gece olaylar arttı, 9’u polis 11 kişi yaralandı” dedi.
Habertürk habere manşetin yanında, “Cenazeye gitti, vuruldu, öldü” başlığıyla yer ayırdı ve “Bir yakınının cenazesi için İstanbul Okmeydanı’ndaki cemevine giden 1 çocuk babası Uğur Kurt, göstericilerle polis arasında kaldı. Boynundan vurulan Kurt, öldü” dedi. Gazete haberde Kurt’un polis kurşunuyla hayatını kaybettiğini belirtme gereği duymadı.
Hürriyet birinci sayfasının altında yer verdiği habere, “Can pazarı” başlığını attı ve “İstanbul Okmeydanı’nda, Soma ve Berkin Elvan için gösteri yapmak isteyen grupla polis arasında çatışmalar çıktı” dedi. Ne haberin başlığında ne de spotunda Uğur Kurt’un polis tarafından vurulmasına yer vermeyen gazete, “Polis yanıyordu” başlıklı resim altı spotuyla da Başbakan ve patronu arasındaki soğuk rüzgarları dindirmek adına önemli bir adım attı.
Bugün gazetesi güpegündüz işlenen, onlarca tanıklı polis cinayetine soru işaretleriyle yaklaşmayı tercih etti. Sürmanşetinden, “O kurşunu kim sıktı?” diye soran gazete, “Molotofkokteyli atılan araçtaki polis havaya ateş açtı. Cenaze töreninde vurulan genç hayatını kaybetti” dedi.
Zaman haberi sürmanşetinden, “İstanbul’da tehlikeli gerilim: 1 sivil öldü, 7 polis yaralı” başlığıyla verdi. Haberin spotunda Uğur Kurt’u öldüren kurşunun polisin tabancasından çıktığıyla ilgili “detay”a yer vermeyen gazete, “Berkin Elvan ve Soma’ya yönelik eylemde sıkılan kurşun, cemevindeki cenazeye katılan 30 yaşındaki Uğur Kurt’a isabet etti. Kurt, hastanede hayatını kaybetti. Okmeydanı’nda gece boyunca devam eden olaylarda, 7 polis ile 1’i ağır 2 sivil yaralandı” dedi.
Yandaş gazetelerden Star habere ön sayfasında, “Okmeydanı’nda çatışma” başlığıyla yer verdi. Haberin spotunda Uğur Kurt’un hayatını kaybetmesinden bahsetmeyen gazete polislerin atılan molotoflar nedeniyle yanmaktan son anda kurtulduğunu söyledi.
Yeni Şafak ön sayfasının altında yer verdiği habere hiç çekinmeden, “Okmeydanı’nda meçhul kurşun” başlığını attı ve haber için bol yalanlı bir spot yazdı: “Soma faciasını bahane eden gruplar, Okmeydanı’nı savaş alanına çevirdi. Göstericiler yer yer silah kullandı. Cemevinde cenaze törenine katılan Uğur Kurt adlı vatandaş başına isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Akşam saatlerinde patlatılan 3 parça tesirli bomba 7 polis ile 2 vatandaşı yaraladı”.
“İki gazeteciye 52’şer yıla kadar hapis istendi”
Savcılık, “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” haberi nedeniyle Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Murat Şevki Çoban hakkında 52’şer yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
Basın özgürlüğü tartışmalarının ayyuka çıktığı bu zamanlarda haber, Taraf gazetesi dışında sadece Sabah gazetesinin ön sayfasında, “Taraf’çı Baransu’ya 50 yıl hapis istemi” başlığıyla yer aldı.
Diğer gazeteler, iki gazeteci hakkında 52’şer yıl hapis istenmesiyle birinci sayfalarında ilgilenmedi.
Taraf haberi sürmanşetten, “Soma’ya 3 yıl, Taraf’a 52 yıl hapis” başlığıyla verdi ve “301 kişinin katledilmesinden sorumlu olanlara 3 ile 15 yıl arasında hapis için soruşturma açılırken, MGK haberi için Taraf’a 52 yıl hapis istediler” dedi.
Hürriyet, Habertürk, Sözcü, Zaman, Bugün, Vatan, Star ve Yeni Şafak ise habere iç sayfalarında yer ayırdı.
Radikal, Yurt, Birgün, Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleri habere sayfalarında yer vermedi.
Merkel, “Gelme” demek mi istedi?
Başbakan’ın Köln’de yapacağı konuşma öncesi Almanya Başbakanı Merkel, nasıl bir sorunla karşılaşacağını az çok tahmin edebildiği için Erdoğan’a itidal çağrısında bulundu.
Taraf habere birinci sayfasının altında, “İtidal tavsiye etti” başlığıyla yer verdi ve “Almanya’nın Köln şehrinde yarın Türkiye kökenli vatandaşlara hitap edecek olan Erdoğan’a, Almanya Başbakanı Merkel’den itidal çağrısı geldi. Merkel, ‘Kutuplaştırmayı arttıracaksa, konuşmadan vazgeçmesi iyi olur’ dedi. Bu gelişme üzerine Erdoğan, Merkel’i telefonla aradı. 35 dakikalık görüşmede, Soma faciası ve Ukrayna krizi konuşuldu” dedi.
Zaman, “Merkel: Erdoğan’ın sorumlu ve hassas olacağından eminim” başlığıyla habere ön sayfasının altında yer ayırdı ve “Başbakan Tayyip Erdoğan, yarın Almanya’nın Köln şehrinde gurbetçilerle buluşacak. Erdoğan’ın kalabalık bir topluluğa hitap edecek olması ve burada kutuplaştırıcı dilini sürdüreceğine yönelik iddialar Berlin’i endişeye sevk etti. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Erdoğan’a itidal çağrısında bulundu, ‘sorumlu ve hassas’ davranmaya çağırdı” dedi.
Bugün habere manşetin altında, “Merkel’den Erdoğan’a itidal çağrısı” başlığıyla gördü ve “Almanya Başbakanı Merkel, yarın Köln’de Türkler’e hitap edecek olan Başbakan Erdoğan’ın ziyaretini değerlendirdi. ‘Eminim ki Başbakan, sorumluluk ve hassasiyet duygusuyla hareket edecektir’ diye konuştu” dedi.
Hürriyet, Milliyet, Radikal, Cumhuriyet, Vatan, Yurt, Sözcü ve Birgün gazeteleri ise habere iç sayfalarında yer verdi.
Yandaş medya ve Habertürk ise Merkel ve Erdoğan arasında geçen telefon görüşmesini sayfalarına aldı fakat Merkel’in “itidal çağrısı”ndan bahsetme gereği duymadı.