“Polisten milletvekiline: Ben devletim, sen vekilsin”
Batman’daki polisin milletvekiline, “Ben devletim, sen vekilsin” demesi sadece Zaman gazetesinde yer aldı
31.12.2015
Batman’daki yürüyüşte HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan’ın kimliğini göstermesini istediği sivil polis, ‘Ben devletim, sen de vekilsin” cevabını verdi. Diğer sivil polisler de havaya ateş açtı.
Zaman ön sayfasının altındaki habere, “Polisten milletvekiline: Ben devletim, sen vekilsin” başlığını attı ve “Batman’da sendikaların yürüyüşü sırasında olaylar çıktı. HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan’ın da katıldığı yürüyüşte sivil polislerle tartışma yaşandı. Milletvekilinin kimliğini sorduğu sivil polis, ‘Ben devletim, sen de vekilsin’ cevabını verdi. Sivil polis, tabancasını çekerek havaya ateş açtı” ifadelerine yer verdi.
Nokta yöneticileri ve JINHA muhabiri tahliye edildi
Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ile sorumlu yazı işleri müdürü Murat Çapan ve “heyecanlı olduğu” için gözaltına alınıp tutuklanan JINHA muhabiri Vildan Atmaca ilk duruşmada tahliye edildi.
Cumhuriyet manşetten verdiği habere, “Tutuksuz da oluyormuş” başlığını attı ve “Hukukun genel kuralı olan ‘tutuksuz yargılama esastır’ ilkesi dün Nokta dergisi yöneticileri ve JINHA muhabiri Vildan Atmaca’ya özgürlüğün yolunu açtı. ‘Halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik suçlamasıyla tutuklanan Nokta Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ile sorumlu yazı işleri müdürü Murat Çapan ilk duruşmada tahliye edildi. Haber takip ederken gözaltına alınıp, sosyal medyada IŞİD’e karşı çatışırken yaşamını yitiren YPJ’linin fotoğrafını paylaştığı için ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla tutuklanan JINHA muhabiri Vildan Atmaca ilk duruşmada tahliye edildi.
Ergenekon ve Balyoz davalarında uzun tutuklulukların arkasında duran siyasi iktidar daha sonra sorumluluğu ‘cemaate’ yükleyerek uygulamayı eleştirmişti. Yaşanan birçok örneğe rağmen, tutuklama kararları, uzayan soruşturma ve iddianame hazırlama süreçleri ile birleşerek bir cezalandırma süreci olarak varlığını devam ettiriyor. Uzun tutukluluklar nedeniyle Anayasa Mahkemesi ve AİHM’de yüzlerce dosya bekliyor. Tutuklamaların, anayasa hükmü olan ‘Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının’ ihlaline dönüştüğü yönünde yüksek mahkemelere yapılan başvuruların neredeyse tamamı kabul edilirken siyasi iktidarın çözüm için adım atmaması dikkat çekiyor” dedi.
Zaman gazetesi haberi ön sayfasının altından, “Nokta yöneticileri ve JINHA muhabiri serbest” başlığıyla anonsladı.
Taraf haberi sürmanşetinden, “Nokta’nın yöneticilerine tahliye” başlığıyla anonsladı.
Evrensel gazetesi manşetin yanında yer ayırdığı habere, “3 gazeteci tahliye edildi” başlığını attı ve “JINHA muhabiri Vildan Atmaca ile Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan tahliye edildiler” ifadelerine yer verdi.
“Deforme olan çekirdeğin Tahir Elçi cinayetiyle ilgisi yok”
“En önemli delil” denilen deforme olmuş mermi çekirdeğinin Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgisi olmadığı ortaya çıktı.
Zaman gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “Deforme olan çekirdeğin Tahir Elçi cinayetiyle ilgisi yok” başlığını attı ve “Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürerken olay yerinde bulunan deforme mermi çekirdeğiyle ilgili inceleme tamamlandı. Çekirdek üzerinde Elçi’ye ait herhangi bir bulgu tespit edilemedi. Bazı basın organları Elçi’nin bu kurşunla öldüğünü iddia etmişti” ifadelerine yer verdi.
Taraf habere sürmanşetinde, “Tahir Elçi’yi o mermi öldürmedi” başlığıyla yer verdi ve “Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin vurulduğu yerde bulunan deforme olmuş mermi çekirdeğinin, Elçi’nin ölümüyle ilgisi olmadığı belirlendi. Savcılık raporunda, çekirdeğin aynı sokakta yaralanan polis memurlarından S.T.’nin silahına ait olduğu belirlendi” dedi.
Evrensel ön sayfasının altında, “Elçi’yi öldüren mermi o değilmiş” başlığını kullandı. Haberde, “Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin, öldürüldüğü sokakta bulunan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ‘en önemli delil’ diye sunduğu deforme olmuş mermi çekirdeğinde Elçi’ye dair hiçbir iz bulunamadı. Baro, ‘Bu sonucu bekliyorduk’ dedi” ifadeleri yer aldı.
“Gezi hükümete darbe değil”
Çarşı grubu üyeleri, darbe suçlamasıyla yargılandıkları davadan beraat etti.
Cumhuriyet gazetesi habere manşetin yanında, “Gezi hükümete darbe değil” başlığıyla yer verdi ve “Beşiktaş taraftar grubu çArşı üyeleri, Gezi Direnişi’ne katıldıkları için ‘hükümete darbe, tehdit ve terör örgütü kurma’ suçlamalarından yargılandıkları davadan beraat etti. Hukukçular kararı, ‘çArşı, demokratik özgürlükler kapsamındaki hak arayışlarının masumiyetini de kanıtlamıştır’ sözleriyle değerlendirdi” dedi.
Zaman haberi sürmanşetinden, “Çarşı Grubu darbeci de değil örgüt de” başlığıyla anonsladı.
Taraf sürmanşetindeki habere, “Çarşı’ya beraat” başlığını attı ve “Gezi olaylarında hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan Beşiktaş’ın taraftar grubu, beraat etti. Sadece iki sanık ‘yasak madde’ bulundurmaktan 2.5 yıl hapse çarptırıldı. Beraat kararı sonrası Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın koridorları Çarşı’nın tezahüratlarıyla yankılandı” ifadelerini kullandı.
Sözcü ön sayfasının altındaki haber için, “Çarşı’ya beraat” başlığını kullandı ve “Gezi parkı olaylarında aktif rol oynayan Beşiktaş taraftar grubu, Çarşı’ya ‘darbe’den dava açılmış, müebbet hapisleri istenmişti. Davada dün karar çıktı. 35 sanığın tamamı beraat etti” dedi.
Hürriyet haberi ön sayfasının altından, “Çarşı’ya toptan beraat” başlığıyla anonsladı.
“Adaletin olmadığı ülke vatan değildir”
Geçtiğimiz hafta gözaltına alınan Sedat Laçiner dün tahliye edildi.
Zaman gazetesi haberi ön sayfasının altından, “Prof. Sedat Laçiner serbest: Adaletin olmadığı ülke vatan değildir” başlığıyla anonsladı.
“TÜRGEV değil GÖTÜRGEV”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suudi Arabistan’dan TÜRGEV’e yapılan 99 milyon 999 bin 990 dolarlık bağışın belgesini gösterdi.
Cumhuriyet ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “TÜRGEV değil GÖTÜRGEV” başlığını attı ve “Kılıçdaroğlu, S. Arabistan’dan TÜRGEV’e yapılan 99 milyon 999 bin 990 dolarlık bağışın belgesini açıkladı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın savcıya talimat belgesini de gösterdi. Gizli ibareyle gönderilen belgede Erdoğan, Kaçak Saray ile ilgili bir yazı için savcılığa talimat vererek bilgi vermesini de istemiş” ifadelerine yer verdi.
Sözcü manşetten verdiği haber için, “Arapların TÜRGEV’e verdiği 100 milyon doların belgesi çıktı” başlığını kullandı: “17 Aralık rüşvet baskınının ardından Türkiye’nin gündemine giren TÜRGEV, ‘Araplardan imar karşılığında 100 milyon dolar bağış aldı’ diyen Kılıçdaroğlu’nu mahkemeye vermişti. Mahkeme, Bilal’in de yöneticisi olduğu TÜRGEV’in Vakıfbank’taki hesaplarının iki yıllık dökümünü istedi. Vakıfbank da yandaki bu yazıyı gönderdi. Yazıda, TÜRGEV’in hesabına Suudi Kraliyet Hükümeti, Royal Protocol tarafından 99 milyon 999 bin 990 dolar (290 milyon lira) gönderildiği belirtildi. CHP lideri Kılıçdaroğlu bankanın bu yazısını dün Meclis’te gösterip hesap sordu.”
Star gazetesi ise ön sayfasının altında, “Kılıçdaroğlu’na TÜRGEV daveti” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Bir bağış belgesi göstererek TÜRGEV’i hedef alan CHP liderine yanıt, Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Akalın’dan geldi: Şaşkınlıkla izledik. O belgeyi 2 yıl önce paylaşmıştık. Kendisini TÜRGEV’e bağış yapmaya davet ediyoruz. Misafirimiz olup öğrencilerimizle tanışabilir” ifadeleri yer aldı.
“Halkımız hazır olmalı”
Özgür Gündem sürmanşetinde, “Halkımız hazır olmalı” başlıklı habere yer verdi: “AKP ve Erdoğan’ın demokratik siyasete yönelik tehditlerinin odağındaki HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, gazetemize konuştu: ‘Türkiye’yi bir iç savaştan kurtaracak bir önermeyi yapıyor Kürtler. DTK bildirgesi kapsamlı demokratikleşme önerisidir. Müzakereyi bitiren Kürtler değil, Türk devleti ve AKP’dir. AKP ve devlet ‘Gelin, yeniden müzakere yapalım’ derse Kürtler buna kapalı olmayacak. Ama eskisi gibi değil, ciddi bir müzakere… Bir yandan müzakereye açık olacağız, bir yandan da demokrasiyi yerelde inşa edeceğiz. Kapsamlı savaş konsepti devrede. Şehirlere çok ağır silahlarla, ordunun gücüyle girilmeye çalışılıyor. Ama sonuç alamıyorlar. Şu an Amed’in, Cizre’nin direniş duvarlarına çarpmış durumdalar. Kürtler her şeye hazır olmalı. Yeni dönem yeni mücadele tarzıdır. Kendi öncülerinin, önderliğin, siyasi hareketin öncülüğünde kararlı, disiplinli bir şekilde başarıya yürümelidir.”