“Sahte diplomayla sistemi tuş etti”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Sahte diplomayla sistemi tuş etti” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili Hamza Yerlikaya’nın belgede sahtecilik suçundan yargılandığı davada mahkemenin kararına Cumhuriyet ulaştı. Kararda, ‘Mevcut delil durumuna göre ancak sanığın sahte olan diplomayı bilerek kullandığı söylenebilir’ denildi. Kararda Yerlikaya’nın ‘resmi evrakta sahtecilik’ yaptığı ortaya konurken, mahkeme hükmü erteledi. Bu ertelemeyle Yerlikaya cezadan kurtulmuş oldu. En son Vakıfbank Yönetim Kurulu’na atanmasıyla büyük tepki çeken Yerlikaya’nın sahte diploma nedeniyle yargılandığı ortaya çıkmıştı. TBMM’nin sitesinde üniversite mezunu olarak görülen Yerlikaya, AKP’nin resmi sitesinde ise lise mezunu olarak yer alıyor. Yerlikaya’nın ifadesine de yer verilen kararda, diplomayı ‘bilerek kullandığı’ ve ‘resmi evrakta sahtecilik’ yaptığı vurgulandı. Hükmün ertelenmesiyle cezadan kurtulan Yerlikaya, milyonlarca üniversitelinin işsiz gezdiği ülkede, yasalara aykırı olarak görev yapıyor.”   

“Gel de eleştirme”

Sözcü gazetesinin manşetinde, “Gel de eleştirme” başlıklı haber yer aldı:

“İktidar yandaşları, ‘Diyanet’i eleştirmek Haçlılara destektir’ diyor ama Bodrum’da 4 yıldır parasızlıktan hastane bitirilemezken Diyanet 100 milyona külliye yapıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, birçok bakanlığı geri bırakan bütçesi ve yaptırdığı külliyelerle son günlerde en çok tartışılan kurumlardan biri. Tartışmalar Diyanet'in bütçe görüşmeleri sırasında da gündeme geldi. Diyanet'in bütçesi üzerine konuşan CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, kurumun personel sayısının 131 bin 789 olduğunu kaydederek, ‘Corona aşısını bularak tüm dünyaya umut olan Biontech firmasında 1300 kişi çalışıyor’ dedi. Sağlıkçılar atama beklerken Diyanet'e 5 bin yeni kadro verildiğini de söyleyen Erbay şunları kaydetti: ‘Diyanet İşleri Başkanı vatandaşlarımıza ucuza meyve sebze almak için akşam saatlerini beklemeyi önermişti. Kendileri Denizli'de, 40 milyon liraya, içinde 8 adet süit oda, Türk hamamı ve sauna bulunan Yüksek İhtisas Merkezi yaptırıyor. Bu tesisin çevre düzeni için tam 2 milyon 749 bin lira harcanacak. Elazığ'da deprem sonrası yapımına başlanan deprem konutları bitirilememişken Diyanet'e 90 milyona Harput Külliyesi yapılıyor. Bodrum Ortakent'te 100 milyona Diyanet Külliyesi yapılıyor. Ama Bodrum Devlet Hastanesi'nin yüzde 40'ı bile tamamlanmadı. Sağlık Bakanlığı'na 3, üniversitelere 11, Diyanet'e 899 kamu taşınmaz tahsis edildi.’”

“Bir yok ediş hikâyesi”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Bir yok ediş hikâyesi” başlıklı haberinde, “Buğday, arpa ve mısırda sıfır gümrük vergisi uygulaması mayısa kadar uzatıldı. Hükümetin kısa vadede tepki çekmemek adına fiyatları baskılamak için uyguladığı ithalatçı politika buğday üretimini baltalıyor. 2000 yılından bu yana kişi başına düşen buğday üretimi 95 kilo azaldı, buğday üretiminden vazgeçilen alanlara 5 adet İstanbul sığıyor. Hükümet, fiyatları kontrol etmek amacıyla ithal buğday, mısır ve arpa ithalatı yapıldığını iddia ederken, üretici cephesinin gerçekleri çok farklı. Zira Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) bu yazın sonunda yerli üreticilerden bir ton buğdayı bin 850 TL’ye alırken, ithal ettiği buğdaya 2 bin 450 TL ödemişti. O dönem konu hakkında açıklama yapan CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer de ‘Aynı TMO ithal makarnalık buğdaya da 330 dolar verecek. Yani 2 bin 450 TL. Türk çiftçisine bin 850 lirayı çok görenler, yabancı üreticilere hangi mantıkla 2 bin 450 lira ödeyecektir?’ diye sormuştu. İthalatın yurtiçindeki piyasa fiyatlarını kontrol etmek olduğu söylenirken, asıl sorunun yurtiçindeki üretim olduğu ortada. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yola çıkarak Türkiye’de kişi başına düşen buğday üretimini yıllara göre hesapladık. Buna göre, 2000 yılında Türkiye’de 21 milyon ton buğday üretimi gerçekleşti. Buna karşılık ülke nüfusu 64,7 milyondu. Bu verilerle ülkede yaşayan her kişi başına yılda ortalama 324,4 kilogram buğday düşüyordu. Bu hesabın içinde gelen turist sayısı ve ülkede ikamet eden mülteci nüfus bulunmuyor” ifadelerine yer verdi.  

Haber Evrensel gazetesinin manşetinde, “Ekmek ithal, kuyruk yerli” başlığıyla yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Buğday, arpa ve mısırda ithalatın önü yeniden açıldı. AKP, ‘Makarna yapıp satıyoruz’ diyor, veriler ekmekte bile ithalat bağımlısı olduğumuzu gösteriyor. Yoksul yurttaş ekmeği marketten 1 lira ucuza satan Halk Ekmek’ten almak için uzun kuyruklar oluşturuyor. 60 yaşındaki kadın 1 lira fark için 2 saat beklediğini söylerken, bir başka kadın, ‘Kuru ekmek bile boğazımıza zor giriyor’ diyor. AKP’nin tarımı çökerten politikaları nedeniyle üretici köylüler tarımdan koptu. Tarım alanları tarım dışı kullanıma açıldı. Üretici köylüye verilmeyen destekler başka ülke tarımına aktarıldı. Halk her gün daha fazla ithal gıda tüketir duruma geliyor.”