“Seçimden sonra üç paket”

Karar, 14 Mayıs seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın seçim vaatlerini manşete taşıdı.

25.04.2023

Karar gazetesinin manşetinde “Seçimden sonra üç paket” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

Türkiye sandığa giderken iktidar kanadının muhalefete dönük söylemleri sertleşti. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhur İttifakı’na dönük “Bunlar bir araya gelip karşımıza ittifak kuramaz diye düşünüyorlardı. Altılı Masa’ya düşmanlıkları ondan. Biz masayı kurunca oyun düzeni bozuldu” dedi.

Muhalefetin vaatleri de öne çıktı. “Adaleti, liyakati, istişareyi, şeffaflığı esas alacağız” mesajı veren Karamollaoğlu’nun ardından Davutoğlu da ortak metinlerle mutabakat altına alınan adımlara atıfta bulundu. “Birinci vaadimiz özgürlük. İkinci vaadimiz adalet. Üçüncü vaadimiz hayat standardı” ifadesini kullandı. Siyasi ahlak yasasının çıkacağını bir kez daha hatırlattı.”

“Maske düştü sultan çıplak”

BirGün gazetesinin manşetinde “Maske düştü sultan çıplak” başlıklı haber yer aldı. Haberde, 14 Mayıs seçimleri öncesi AK Parti’nin seçim vaatleri eleştirilirken, son beş yıldır Başkanlık Sistemi ile yönetilen Türkiye’de neler yaşandığı öne çıkarıldı. 

Haberde şöyle denildi: 

“Ormanlar kül oldu: 2017 yılında OHAL koşullarında gerçekleştirilen referandumdan bir yıl sonra yürürlüğe giren ve Türk Tipi Başkanlık Modeli olarak nitelendirilen sistemde hemen her yetki tek adama verildi. 

Pandemide maske dağıtamadı. 

Deprem sürecini yönetemedi. 

Eğitim sistemi AKP döneminde 11 kez değiştirildi, toplam sekiz Milli Eğitim Bakanı eksiltildi. 

Öğrencilerin pandemi süresince uzaktan eğitime erişim problemi de kronik hale geldi. 

Erdoğan yönetimi ayrıca OHAL döneminde 36 kez başvurulan Kanun Hükmünde Kararnameleri de değiştirdi…”

“’Az ye çok çalış’ düzenine karşı 1 Mayıs’a”

Evrensel gazetesinin manşetinde “’Az ye çok çalış’ düzenine karşı 1 Mayıs’a” başlıklı haber yer aldı. Hilal Tok imzalı haberde şöyle denildi: 

“Çocuklarının beslenme çantasına ne koyacaklarını hesap ederek yaşadıklarını anlatan kadın işçiler, bu düzene karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olacaklarını söylüyor.

Suna, 1 senedir 80 işçinin çalıştığı bir tekstil fabrikasında çalışıyor. Çok uzun saatlere düşük ücretlerle çalıştıklarını söyleyen Suna, sürekli üretim baskısının yanında işçilerin insanca bir ortamda dahi çalışmadıklarını söylüyor: 

Asgari ücret alıyoruz. Aşırı yoğun çalışıyoruz. Sürekli üretim baskısı var. Fabrikanın çoğunluğu kadın. Çok ağır malzemeleri taşıyıp indirmek zorunda kalıyoruz. İş güvenliği uzmanı, ağır kaldırmayın diyor. Ama biz kaldırmayınca o işi yapan yok. Boyun ve kol ağrım çok fazla oluyor. Patron, müdüre, müdür ustabaşına, ustabaşı makineciye, makineci ortacıya sürekli baskı yapıyor. Fabrikaya sendika girmesin diye, iş yerinde göstermelik bir temsilcilik kurdular. Biz ek zam, geçinebilecek ücret istiyoruz.”