“Silah bırakma çağrısı olabilir”

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile bugün yapılacak görüşme öncesi, “Öcalan’ın mart veya nisanda silah bırakılması için çağrı yapabileceğini” söyledi. 

Cumhuriyet manşetin altında yer ayırdığı haber için, “ ‘Silah bırak’ masada” başlığını kullandı ve “İmralı heyetinde yer alan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, çözüm sürecinde karşılıklı adımların eşzamanlı atılması halinde Öcalan’ın mart veya nisan ayında PKK’ye silahların bırakılması için çağrı yapabileceğini söyledi. Buldan, Öcalan ile son görüşmelerinde bunun telaffuz edildiğini belirtti. HDP ile hükümet arasındaki tıkanıklığın ardından ilk kapsamlı görüşme ise bugün yapılacak. Son dönemde yaptığı sert açıklamalar nedeniyle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yürütülecek çalışmalarda geri planda kalacağı, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın ise ön planda olacağı öğrenildi” dedi.  
Zaman habere birinci sayfasının altında, “Silah bırakma çağrısı nisana kaldı” başlığıyla yer verdi ve “HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, çözüm sürecinde karşılıklı adımların eşzamanlı atılması halinde Öcalan’ın mart veya nisansa silah bırakılması için PKK’ya çağrı yapabileceğini söyledi. 6-7 Ekim olayları gerekçesiyle askıya alınan çözüm süreci görüşmeleri, bugün yeniden başlıyor. İmralı heyeti üyesi Buldan, bugün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile yapacakları görüşmenin diyalog kanallarını tekrar resmi olarak açacağını ifade etti” dedi. 

Vatan ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Silah bırakma çağrısı olabilir” başlığını attı: “HDP heyeti bugün 13:00’te Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’la görüşecek. HDP’li Pervin Buldan, ‘Mart-Nisan’da Öcalan silah bırakılması için PKK’ya çağrı yapabilir’ dedi.”
Habertürk ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Martta silaha son” başlığını attı: “HDP’li Buldan: ‘Öcalan, mart veya nisanda PKK’ya ‘silah bırak’ çağrısı yapabilir.” 

“Tek adam bakanlığı”

Taraf gazetesinin manşetinde, “Tek adam bakanlığı” başlıklı haber yer aldı: “İktidar, çok tartışılan ‘Güvenlik Paketi’ ve Emniyet’in yapısını değiştiren yasa tasarılarının ardından, yeni bir çalışma daha başlattı. Köşk’ün hukukçuları tarafından hazırlanan taslağa göre, Türkiye’deki güvenlik birimlerinin tamamı tek çatı altında olacak. Başbakanlık, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı’nın güvenlik hizmetleri, Güvenlik Bakanlığı’nda toplanacak. TSK, Emniyet, MİT ve Jandarma da bu çatı altında yer alacak. İçişleri sadece kaymakam ve valilerle, Milli Savunma Bakanlığı da savunma projeleriyle ilgilenecek. Güvenlik bürokrasisinde büyük tartışma yaratan projenin, 2015 genel seçiminden sonra hayata geçirilmesi planlanıyor. İlk Güvenlik Bakanı olacak Fidan’a da ‘yıpranmasın’ diye şimdiki hükümette görev verilmediği belirtiliyor.”

Gazetenin sürmanşetindeki, “Türkiye atom bombası üssü” başlıklı haberde ise, “Obama, Merkel ve Cameron, G-20’de Rusya’yı Ukrayna’nın işgali konusunda uyarınca Putin, ‘uykum var’ deyip toplantıyı terk etti. Rusya geri adım atmazsa, soğuk savaş dönemi yeniden başlayacak. Moskova’nın yarı resmi sesi olan Pravda ise ‘Rusya, NATO için nükleer sürpriz hazırlıyor’ diyerek çarpıcı iddialarda bulundu. Pravda’ya göre, ‘Rusya’nın tehdit gördüğü NATO ülkelerinde, ABD’nin 200 atom bombası var. Bu atom bombalarının Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda, Fransa ve Türkiye’de üsleri bulunuyor.’ İşte bu gelişmeler, Türkiye için sorun olabilir. Çünkü Rusya’ya Türkiye’den epeyce doğrudan yatırım geliyor. Yeni soğuk savaş, yatırımları durdurur” denildi.      

“Enkazda kalan karar”

Hürriyet gazetesinin manşetinde, “Enkazda kalan karar” başlıklı haber yer aldı: “Anayasa Mahkemesi, 24 kişinin yaşamını kaybettiği Van’daki Bayram Otel faciasıyla ilgili geçen yıl, ‘Etkili soruşturma yapılmadı ve yaşam hakkı ihlal edildi’ kararı verdi. Buna rağmen vali ve AFAD yetkilileri için soruşturma izni çıkmadı. Bayram Otel, 9 Kasım 2011’de Van depreminin 5.6’lık artçısıyla çökmüş ve 24 kişi enkaz altında kalmıştı. Olayda ölen Selman Kerimoğlu’nun eşi ve çocukları Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Mahkeme de geçen yıl ‘etkili ve caydırıcı ceza soruşturması yürütülmedi, yaşam hakkı ihlal edildi’ şeklinde karar verdi. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ilgililere soruşturma açılması için İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. İçişleri müfettişleri de, ‘AYM kararı bağlayıcıdır, soruşturma izni verilmeli’ dedi. Buna rağmen bakanlık, dönemin Van Valisi Munir Karaloğlu ve AFAD sorumlusu Cafer Giyik’e soruşturma izni vermedi.”  

“Veresiye Saray”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Veresiye Saray” başlığıyla yer alan haberde, “Dünya kamuoyunun da tepkisini çeken 1 milyar 370 milyon liraya mal olacağı açıklanan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kaçak olmasının yanı sıra borçla yapıldığı ortaya çıktı. Sarayın yapımı nedeniyle Başbakanlık’ın TOKİ’ye 297 milyon TL borçlandığı öğrenildi. Başbakanlık bu rakamla TOKİ’ye 171 milyon TL borcu olan Milli Eğitim Bakanlığı’nı geride bıraktı. TOKİ’nin kamu kurum ve kuruluşlardan geri alacak tutarı 4 milyar TL’ye ulaşırken Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yapımında elektrik tesisatıyla ilgili mükerrer yapıldığı iddia edildi” denildi.    
“Asrın projesi yarım kaldı”

Zaman gazetesinin manşetinde yer alan, “Asrın projesi yarım kaldı” başlıklı haberde, “Temeli 2008’de 3 cumhurbaşkanı tarafından atılan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının 76 kilometrelik Türkiye ayağı, ihale sistemi yüzünden durdu. Tarihi İpek Yolu’nu demir ağlarla canlandıracak ‘asrın projesi’ 290 milyon liraya ihale edildi. Ancak ihale iki kez tekrarlandı ve 3 kat para harcandı, yine de bitmedi” denildi.