“SPK başkanı eliyle vurgun”
Cumhuriyet gazetesi, Sermaye Piyasası Kurulu üzerinden dönen yolsuzluk çarkını manşete taşıdı.
01.09.2022
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “SPK başkanı eliyle vurgun” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“AKP döneminde atanan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanları, ‘halka arz seferberliği’ adı altında neredeyse piyasada ne kadar borçlu, iflasın eşiğinde şirket varsa halka arzına onay verdi. Bir SPK başkanı ise daha da ileri giderek zararda olan kendi aile şirketini halka açıp piyasadan para topladı. O SPK başkanının adı Vedat Akgiray’dı.
Akgiray, şirketi Bimeks’i başkan olunca kardeşine devretmiş. Göreve atandıktan sonra zarardaki şirket kağıt üzerinde kâra geçirilerek hisse satışına izin verilmişti. Hisseler çöp oldu, işçiler tazminatını alamadı. Akgiray, dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından görevden aldırıldı.”
Gazete manşetin üstündeki, “Hakan Atilla, kara kutuyu açtı” başlıklı haberinde ise, “Sarraf davasında ABD’de iki yıl hapis yatan Hakan Atilla, sessizliğini bozdu. Rüşvet iddialarıyla gündeme gelen Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun bir günde Bank Asya’dan Halkbank’ın başına getirildiğini belirten Atilla, ‘Hangi vasfı değerlendirildi de bu göreve getirildi. Belki imzayı atan Ali Babacan biliyordur’ dedi.
-ABD’ye gönderilişimin kumpas olduğunu düşündüm.
-Halkbank bana sahip çıkmadı, avukat bile tutmadı.
-O dönem 6-7 tane de Bank Asya’dan genel müdür yardımcısı atandı.
-Taşkesenlioğlu’nun Halkbank’a bir faydası olmadı.
-Tek mağdur o hanımefendi (Mine Tozlu Sineren) değildir” ifadelerine yer verdi.
“Fakirlik büyüdü”
Karar gazetesinin manşetinde, “Fakirlik büyüdü” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Vatandaşın cebinden yiyen modelde bir ‘geriye gidiş’ daha… Türkiye ekonomisi yüzde 7.6 büyüdü. Ancak işverenin milli gelirden aldığı pay artarken çalışanların payı dibe vurdu. Ekonomistler, milyonları sefalete mahkum eden politikalarda ‘inadın’ sürdürülemez hale geldiğine dikkat çekti: Kur koruması, enflasyon ve faizle fakirlerin elindeki para da zenginlere aktarıldı.
Ekonomide 'inadına' izlenen politikalar dar gelirli kesimi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Cüzdanındaki parası kur karşısında eriyen, zamlarla sofrası küçülen çalışanların milli gelirden aldığı pay da en düşük seviyeye geldi. TÜİK verilerine göre ekonomi yıllık bazda yüzde 7.6 büyüdü. Ancak çalışanların 2020'de yüzde 31, geçen yıl yüzde 27 olan milli gelirdeki payı yüzde 21'e geriledi. İşverenin payı ise yüzde 49'dan yüzde 54'e çıktı.
Büyüme etkisinde ilk sırada finansın olması dikkat çekti. CHP Sözcüsü Öztrak ‘Faiz lobisi büyüdü ancak çalışanlar nasiplenmedi. Emekçinin pastadan aldığı pay küçüldü’ tepkisini gösterdi. Ekonomistler de büyümenin tüketimle geldiğini belirtti: Rantı gözeten politikaların beklenen sonucu. 'Türkiye Modeli'nin aslında yoksullaştıran büyüme olduğunun özeti. KKM, düşük faiz, yüksek enflasyon işgücünü eritip cebindekini sermayeye transfer etti.”
“Yeni yüzyılda kölelik düzeni”
Birgün gazetesi manşetinde, “Yeni yüzyılda kölelik düzeni” başlıklı habere yer verdi:
“Yılın ikinci çeyreğine dair büyüme rakamları ülke ekonomisinde yüzyılın en kötü bölüşüm tablosunu ortaya koydu. Emek kesiminin payı yüzde 24,5’e gerilerken sermayenin aldığı pay yüzde 54’e yükseldi.
Ülke ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) tahmini, 2022 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 114,6 artarak 3 trilyon 418 milyar 967 milyon TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri dolar bazında 219 milyar 335 milyon olarak gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı nisan-haziran dönemine ilişkin GSYH verileri iktidar ve sözcüleri tarafından ülke ekonomisinin beklentilerin üzerinde büyüdüğü yönünde haberlerle servis edildi ancak bu büyümenin arkasında gelir dağılımındaki bozulma ve emek kesimlerinin, ücretlilerin daha da yoksullaşması var.
Uygulanan ekonomi politikaları sonucunda ülke ekonomisi, yoksullaştıran büyüme ağında sıkıştırıldı. Adil olmayan büyümeden emek kesiminin aldığı pay yılın ikinci çeyreğinde yüzde 25,4’e gerilerken sermaye kesimlerinin kârı yüzde 54’e yükseldi.
Büyüme rakamlarını kısaca değerlendiren Prof. Dr. Erinç Yeldan, şu ifadeleri kullandı: ‘Türkiye yoksullaştıran büyüme patikasında sıkışıp kalmış durumda. AKP’nin rasgele ve öncelikle rant ve spekülatif finans gelirlerini gözeten emek düşmanı politikalarının beklenen sonucu. ‘Türkiye modeli’ diye sürdürülen politikaların aslında ‘Yoksullaştıran’ büyüme anlamına geldiğinin net özeti.’”