“Tahliye dayanışmayla, ceza siyasetle geldi”

Evrensel gazetesi manşetini TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın hapis cezalı tahliyesine ayırdı.

12.01.2023

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Tahliye dayanışmayla, ceza siyasetle geldi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“TTB Başkanı Şebnem Fincancı, ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada tahliye edildi. Fincancı’ya, 2 yıl 8 ay hapis cezası verilmesi ise ‘siyasi karar’ olarak yorumlandı.

‘Kimyasal silah kullanımı’ iddiası karşısında mesleki bilimsel açıklama yapan ve açıklama sonrası iktidarın hedef göstermesiyle tutuklanan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Fincancı, meslektaşlarının ve demokratik çevrelerin güçlü sahiplenmesi sonrası 3. duruşmada tahliye edildi. Fincancı’ya, ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla 2 yıl 8 ay ceza verildi.

Kararı değerlendiren avukatlar, tahliyeye sevinmekle birlikte, ‘beraat’ verilmemesine tepki gösterdi. Bir bilim insanının sadece ifadeleri nedeniyle tutuklandığını hatırlatan Diyarbakır Barosu Başkanı Nihat Eren, Bu tahliye nimet gibi sunulamaz’ dedi. Av. Eyüp Meriçoğlu, ‘Olmayan bir suçtan cezaevinde yattı, yok yere ceza verildi’ yorumunu yaptı.”

Yeni Yaşam gazetesi habere sürmanşetinde, “‘Kimse ölmesin’ dediğimiz için hedefteyiz” başlığını attı:

“TSK’nin kimyasal silah saldırısını değerlendirdiği için tutuklu yargılanan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası verildi ve tahliye edildi. Çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, sanatçı, siyasetçi, insan hakları savunucusunun takip ettiği duruşmada savunma yapan Fincancı, ‘Nitelikli, anadilinde ve herkese eşit sağlık hizmeti ve insanlar ölmesin dediğimiz için hedefteyiz’ dedi.

Savunmasında, ‘Bu dava üzerinden yaratılmak istenen korku iklimi, ifade, düşünce ve bilim özgürlüğüne yasak anlamına gelmektedir. Ama nafile! Korkunun ecele faydası yok’ diyen Fincancı, ‘Bu ülkenin yazgısını birilerinin ellerine teslim edemem’ Hiç unutulmasın ki onlar da yargılandılar mahkemelerde. Bizim karşısında durduğumuz şey budur, kötülük kimseye bulaşmasın’ diye konuştu.”

“Ülke ekonomisi kevgire döndü”

Birgün gazetesi manşetinde, “Ülke ekonomisi kevgire döndü” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Cari fazla iddiasıyla başlatılan ‘yeni ekonomi modeli’nde, cari açık ve dış ticaret açığı büyümeye devam ediyor. Modele göre TL’nin değer kaybetmesi ülkenin ihracata dayalı büyümesine katkı sağlayacaktı. Ancak daha ilk aydan itibaren çöken modelde dış ticaret açığı büyürken cari açık son 4 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Merkez Bankası kasım ayı ödemeler dengesi istatistiklerini yayımladı. TCMB istatistiklerine göre ülke ekonomisi 13’üncü ayda da cari açık verdi. Kasımda net hata noksan girişi devam etti ve Ocak-Kasım döneminde 22,3 milyar dolar olarak kaydedildi. TCMB verilerine göre 12 aylık cari açık ise 45 milyar dolarla Ağustos 2018'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

TCMB verilerine göre kasımda altın ve enerji hariç cari denge 5,3 milyar dolar fazla verdi. Hizmetler dengesi kaynaklı girişler 3,68 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2,65 milyar dolar oldu.

TCMB, kasım ayında ödemeler dengesi istatistiklerinde revizyon yapıldığını açıklayarak cari açığı aşağı yönlü güncellemişti. Revizyonla birlikte 38 milyar dolar olan dokuz aylık cari açık, yılın ilk sekiz ayı için ölçülen 39,7 milyar dolarlık cari açığın altında kalmıştı.

Dış ticaret açığındaki hızlı genişleme cari açık üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Modele göre kurların yükselmesi ve rekabetçi hale gelmesi ile birlikte Türkiye ihracatını çok artıracak, ithalatı düşecek ve ülkede döviz bollaşacaktı. TÜİK verilerine göre kasım ayında ihracat yıllık yüzde 2,1 yükselerek 21,9 milyar dolar, ithalat yüzde 14 artarak 30,7 milyar dolar oldu. Böylece, dış ticaret açığı kasımda yıllık yüzde 60,7 genişleyerek 8,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Öte yandan Kasım 2021’de yüzde 79,8 düzeyinde bulunan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2022 yılının aynı ayında yüzde 71,4’e geriledi.”

“Kamu bankası eliyle vurgun”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Kamu bankası eliyle vurgun” başlıklı haber yer aldı:

“AKP iktidarıyla yükselişe geçen Kiler Holding, borcuna karşılık bir kısmını 100 milyon dolara Halkbank’a sattığı Sapphire AVM’nin tamamını 48 milyon dolara geri aldı. Sayıştay 2021’de AVM için 78.9 milyon dolar değer biçti. Emlak fiyatlarının patladığı dönemde bina ‘yarı fiyatına’ Kiler’e geçti.

Bitlis’ten İstanbul’a gelen Kiler ailesi 1983’te ilk şirketini kurdu. 2004 yılında 55 markete sahip olan orta halli bir şirketti. Grubun kurucusu Vahit Kiler’in 2002 yılında AKP’de siyasete soyunmasıyla birlikte grup, yeni sektörlere girerek hızlı bir büyüme kaydetti. Bugün internet sitesinde yer alan bilgilere göre holding, 22 şirkete sahip. Kiler Grubu’nun son üç yılda cirosunu 3.5 kat büyüttüğü belirtilirken TOKİ ve Çevre Bakanlığı ile yaptığı konut projeleri de sürüyor. Bu arada kısa süre önce Ümraniye’deki milyarlık arsada da ihale Kiler’e kalmıştı.”

“Böyle fetvanın kitapta yeri var mı”

Karar gazetesi manşetindeki, “Böyle fetvanın kitapta yeri var mı” başlıklı haberinde, “Doğu Türkistan’daki organize vahşeti örtbas eden Pekin’in ‘kurgulanmış gezilerine’ bu kez 14 Müslüman ülkeden İslam alimleri katıldı. Zulüm belgelerle, acı itiraflarla ortadayken din adamlarının çizilen pembe tabloyu sorgusuz kabul edip Çin propagandasına alet olması tepki çekti. ‘İslam aliminin hali buysa İslam aleminin vay haline’ yorumları yapıldı.

Çin, Türkistan’da Uygurlara uyguladığı sistematik zulmünü örtmek için her yola başvuruyor. Delillere rağmen gerçekleri inkar eden Pekin, bu kez de aralarında BAE ve Mısır’ın da olduğu 14 ülkeden 30 Müslüman alime bölgeyi gezdirdi. Ziyaretleri sonrası alimlerin ‘Burada tüm Müslümanlara Çinli olarak bakıyoruz. Çin’in Türkistan’da terörle mücadelesi takdire şayan’ açıklaması tepki çekti.

Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine ve diğer azınlıklara sistematik işkence, cinayet ve soykırım uygulayan Çin, dünyanın gözü önünde işlediği suçlarını örtmek için her türlü tiyatroyu oynuyor. Daha önce gazetecileri bölgeye çağırıp belli kişilere görüştüren Pekin bu kez de yaşananlara ses çıkarmadığı için eleştirilen 14 Müslüman ülkeden 30 alimi bölgede gezdirdi. Kendi göstermek istediği fotoğrafı yansıttı” ifadelerine yer verdi.