“Türkiye’de olsaydı Pulitzer’liler yargılanırdı”
Hürriyet gazetesindeki Kennet Roth, Radikal gazetesindeki Sebahat Tuncel ve Bugün’deki Ertuğrul Günay söyleşileri gündemde öne çıktı.
21.04.2014
Hürriyet gazetesinin ön sayfasının altında Cansu Çamlıbel’in İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü Kenneth Roth ile yaptığı söyleşi, “Türkiye’de olsaydı Pulitzer’liler yargılanırdı” başlığıyla yer aldı: “ İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün İcra Direktörü Kenneth Roth, MİT Yasası’nı eleştirdi. Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanı Gül ve Numan Kurtulmuş ile görüşen Roth, ‘ABD’de Pulitzer Ödülü alan gazeteciler Türkiye’de olsa bu yasa gereği yargılanırdı. Çok anlamsız. Dünyanın her yerinde gazetecilere bilgi sızdırılır” dedi.”
Sebahat Tuncel’den iddialı açıklamalar
Radikal’in manşetinde HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in Şirin Payzın’la yaptığı söyleşi, “Beyaz Türklerin oyunu da alacağız” başlığıyla yer aldı: “Gezi’den bize yeni bir siyaset zemini çıktı. Türkiye adalet, eşitlik ve demokrasi istiyor. HDP olarak bunu örgütlemeye adayız. Beyaz Türkler de bize oy verecek. Kürtlerin arasında bağımsızlık isteyen vardır. Ama biz ortak gelecek yönünde tavır alıyoruz. Köşk seçimini karara bağlamadık ancak kendi adayımızı çıkarma eğilimimiz yüksek.”
“Dar bölgede milletin iradesi Meclis dışında kalabilir”
Bugün gazetesinin manşetinde Metin Arslan’ın eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la yaptığı röportaj, “Dar bölgede temsil düşer” başlığıyla yer aldı: “Dar bölge seçim sistemi birinci parti lehine aşırı sonuçlar doğuran bir sistem. 1987 yılında daraltılmış bölge olarak ülkemizde uygulandı. Rahmetli Özal, yüzde 40’ın altında oyla çok sayıda milletvekili çıkardı. Bu sistemde öteki tüm partilerin oy toplamı yüzde 60 olsa dahi birinci parti yüzde 40 ile bütün milletvekillerini alabilir. Böylece milletin çoğunluğunun iradesi Meclis dışında kalabilir. Bu yeni bir kriz demektir. Son yerel seçimde oyları 2.3 milyon azalan AK Parti’de düşüş trendi devam etse ve yüzde 40’ın altında oy alsa bile dar bölgeyle şu ankinden çok daha fazla milletvekili çıkarabilir. Bu doğru bir anlayış değil.”
Kredileri sonsuz
Taraf gazetesinin sürmanşetinde, “Halkbank’ta 2. Reza krizi” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Halkbank’ta İran asıllı Reza Zarrab’tan sonra, bu kez de Azeri asıllı Rus işadamı Telman İsmailov skandalı patlak verdi. 1.4 milyar dolarla Türkiye’nin en pahalı oteli Mardan Palace’ı yapan ve açılışına dünyaca ünlü yıldızları davet eden İsmailov’a verilen 62.5 milyon dolar kredinin geri ödenmesinde sorun çıktı. Banka yönetimi kredi için araştırma başlatınca, teminat olarak alınan arsanın Hazine’ye ait olduğu anlaşıldı. Krediyi verenlerin ‘Havuz Medyası’na 200 milyon dolar kredi açan Hüseyin Aydın ile kutucu Müdür Süleyman Aslan olduğu ortaya çıktı” denildi.