“Üniversite direniyor”

Gazetelerde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolar yer alırken, iktidara yakın gazeteler bunun yeni bir Gezi direnişi provası olduğunu iddia etti.

06.01.2021

Evrensel gazetesi manşetinde, “Üniversite direniyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Boğaziçi Üniversitesi’ne ‘kayyum rektör’ atanmasını protesto eden öğrencilerden bazıları gözaltına alındı. Dayanışma çığ gibi büyüdü: Bilimin ve özgür düşüncenin yanındayız! Eski AKP Milletvekili adayı Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasını protesto eden öğrenciler ev baskınlarıyla gözaltına alındı. 28 kişi hakkında gözaltı kararı verilirken, Boğaziçi Üniversitesi’nde görevli öğretim üyeleri, öğrencilere yönelik polis müdahalesini dün rektörlük binasına sırtlarını dönerek protesto etti. Rektörün tutumu nedeniyle polisin kampüse girdiğini, polisin bir an önce kampüsten çıkması gerektiğini söyleyen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ünal Zenginobuz ayrıca şu tespiti yaptı: ‘Protesto hak ve özgürlüklerin gereğidir. Buna karşı çıkan da akademisyen olamaz.’”   

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Tarihi protesto” başlıklı haberinde, “Boğaziçi Üniversitesi’ne dışarıdan partizan rektör atayan iktidar, öğrencilere da baskı uygulamaya başladı. Atamaya karşı çıkan öğrencilerin evleri basıldı. Değişik okullardan 22 öğrenci gözaltına alındı. 6 öğrenci de aranıyor. Üniversitedeki devir teslim törenine cüppeleriyle katılan öğretim üyeleri, rektörlük binasına sırtlarını döndü. Öğrenciler ve akademisyenler daha sonra AKP’li Melih Bulu’nun atanmasını ve öğrenci gözaltılarını protesto etti” ifadelerini kullandı. 

Sabah gazetesi ön sayfasının altından, “Boğaziçi provokasyonunda terör örgütü parmağı çıktı” başlıklı bir haber anonsladı.

Yeni Şafak gazetesinin manşetinde, “Üniversiteden elinizi çekin” başlıklı haber yer aldı:

“Muhalefet yine sokak eylemleri peşinde. 27 Mayıs tehdidi ve başörtülülere saldırıdan sonra Boğaziçi Üniversitesi’ne ‘rektör ataması’ bahane edilerek yeni Gezi provası başladı. MLKP gibi terör örgütü üyelerinin gösterilerine destek veren CHP’liler, eylemleri tüm üniversitelere yaymak istiyor.”  

Akşam gazetesi ön sayfasının altındaki, “Boğaziçi eyleminden MLKP’liler çıktı” başlıklı haberinde, “Rektör atamasını bahane eden terör grupları öğrencileri provoke ediyor. İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, üniversitedeki eylemde gözaltına alınan 22 kişiden sadece 2’sinin öğrenci olduğunu açıkladı. 20 zanlının ise MLKP dahil terör örgütleriyle irtibatı tespit edildi” ifadelerine yer verdi. 

Yeni Akit gazetesi manşetinde, “Mesele rektör değil hâlâ anlamadınız mı?” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“Seçimle iktidar olamadığı için darbe, sokak hareketleri ve illegaliteden medet uman hastalıklı muhalefet, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasını bahane edip, yeni bir Gezi kalkışmasını fitilini ateşlemek istiyor. Önceki gün polise saldıran 17 provokatörden 14’ünün Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmadığı, bir kısmının MLKP ile bağlantılı olduğu belirlendi.” 

Hürriyet gazetesi manşetinde Melih Bulu’nun açıklamalarına, “Tepki şaşırtmadı, ikna ederim” başlığıyla yer ayırdı:

“3 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Rektörlüğü’ne atandıktan sonra öğrenci, öğretim üyeleri ve mezunların tepkileriyle karşılaşan Prof. Dr. Melih Bulu, Hürriyet’in sorularını yanıtladı: Tepkileri bekliyordum. Ben değişim lideriyim. Boğaziçi markasını hak ettiği yere nasıl taşırım konusuna kafa yoracağım. Zaman içinde ben bunları somut olarak yaptıkça tanıyacaklar, takdir edecekler. Zaman içinde herkes görecek ki aslında bu değişim bizim için iyi. Ben de öğrenci oldum, yaşları gereği bu tip şeylerde enerjilerini atmayı, protesto eylemlerini seviyorlar. Onda bir sorun görmüyorum. Sürekli öğrenci içinde olan, onları dinleyen bir rektörüm. Sosyal medyada bile onlara cevap yazarım. Bu arada takipçi sayım inanılmaz arttı. Bütün bunlar zaman içinde normale dönecek. Belki de bu tepkilerin böyle olmasının nedeni hafta sonunda sokağa çıkma yasağı olup, insanların evde olduğu için daha fazla sosyal medya ile zaman geçirmesidir. Siyasi geçmişim malzeme olarak kullanılıyor. Sadece AK Parti ile geçmişim yok ki. LDP’nin gençlik teşkilatının kuruculuğunu ve başkanlığını da yapmıştım. Eski CHP’li Ankara Belediye Başkanı Ali Dinçer’in danışmanıydım.”