“Utanmazlar”
Yeni Yaşam ve Evrensel, demans hastası Aysel Tuğluk’a mahkemede yapılan “işkence”yi öne çıkardı.
02.08.2022
Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Utanmazlar” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Dün görülen Kobanê Davası’nda mahkemenin SEGBİS ile bağlanarak ‘Kendimi savunacak durumda değilim, hatırlamıyorum’ diyen Aysel Tuğluk’u savunma yapmaya zorlaması tepkiye yol açtı. Avukatların ve siyasetçilerin ısrarına rağmen devam eden sorgulamada Tuğluk soruları anlamadığını belirterek, ‘Ne zaman olmuş, ne olmuş hiçbir şey bilmiyorum ki. O dönemi hatırlamıyorum. Nasıl yargılandığımı bilmiyorum’ dediği halde mahkeme başkanı önceden alınmış itirafçı ifadelerini sordu.
Avukatlar, ‘Siz burada Kürt kadınına işkence yapıyorsunuz. Siz kim oluyorsunuz? İfadeyi alsanız ne almasanız ne, zaten kararınızı vermişsiniz. Kendisine eziyet etmeyin. Tutuklu olduğu için tedavi olamıyor. Tuğluk’un bu durumunda sizin de payınız var’ diye seslenirken, Gülten Kışanak’ın, ‘Utanmıyor musunuz? Avukatını bile tanımayan bir kadına soru sormaya devam ediyorsunuz. Saygı duyun’ diye konuşması üzerine mahkeme başkanı mikrofonu kapattı.”
“Savunma işkencesi”
Evrensel gazetesi sürmanşetindeki, “Savunma işkencesi” başlıklı haberinde, “Kobane Davası’nın 15’inci duruşması, beşinci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. Demans hastası Siyasetçi Aysel Tuğluk’un zorla savunması alınmak istendi. Avukatlar itiraz etse de mahkeme heyeti ısrarla sorular sormaya devam etti. Tuğluk, o dönemi hatırlamadığını, ifade veremeyecek durumda olduğunu söylese de mahkeme heyeti tüm itirazları reddetti. Tuğluk’un avukatları ise bu durumun işkence olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı.
“Din siyasetin dışında olmalı”
Karar gazetesinin manşetinde, “Din siyasetin dışında olmalı” başlıklı habere yer aldı:
“11’inci Cumhurbaşkanı Gül gündemdeki tartışma konularına ilişkin kritik uyarılarda bulundu. ‘Enflasyonun bu kadar hafife alınmasına hayret ediyorum’ diyen Gül, bu konuda adım atılması için artık fazla vakit kalmadığını söyledi. Dinin ‘siyaset aracı’ yapılmaması gerektiğini belirten 11’inci Cumhurbaşkanı, ‘Partinizi bir din partisi gibi sunmaya başlarsanız bütün yanlışlıklar sonunda dine atfedilir’ dedi.
‘En çok hayret ettiğim şey enflasyonun bu kadar hafife alınması. Kararlı mücadele için artık son vakit. Enflasyonun nasıl büyük bir bela, ahlaksızlık ve kamu hırsızlığı olduğu idrak edilmezse mücadele olmaz.’
‘AK Parti’nin ilk döneminde bütün bürokraside mesleklerinde yetişmiş insanlarla çalıştık. Şimdi sapma görüyorum. Artık önemli makamlarda kariyerinden çok siyasi geçmişi öncelikli insanlar var.’
‘Seçim için popülist politikalar yapılır, yanlış harcamalar içerisine girilirse gelecek nesilleri etkileyecek bir durum ortaya çıkar. Kim iktidar olursa olsun Türkiye dünyadan daha da kopar. Hepimiz kaybederiz.’
‘(Muhalefet) Parlamenter sistemle ve temel siyasi ve hukuki konular hakkında yaptıkları açıklamalara baktığımda doğru buluyorum. İleri demokrasilere yakışan ilke ve prensipleri ortaya koyduklarını görüyorum ve çalışmaları çok değerli buluyorum.’”
“Diplomalı asgari ücretliler ülkesi”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Diplomalı asgari ücretliler ülkesi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi (CBİKO) tarafından hazırlanan Üniveri projesi verileri üniversite mezunlarının işe giriş ücretlerindeki vahameti ortaya koyuyor. Bu verilere göre üniversite mezunlarının büyük bölümü asgari ücret civarında ücretlerle işe başlıyor. Tıp mezunları hariç mühendislikler dahil üniversite mezunlarının ilk işe giriş ücretinin yaklaşık yüzde 50’si asgari ücret civarında gerçekleşiyor. Bu oran bazı bölümlerde yüzde 70’i dahi aşıyor. Bununla birlikte mezun olan gençlerin birçoğu kendi niteliklerine uygun olmayan işlerde çalışıyor. Bu durum özellikle iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunları için geçerli.
Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve BirGün Yazarı Prof. Dr. Aziz Çelik tabloyu şöyle yorumladı: ‘Bu veriler Türkiye'nin giderek bir asgari ücretliler toplumuna dönüştüğünün açık göstergelerinden biri. Üniversitelerin sosyal bilimler ve mühendislik bölümlerinden mezun olanların yarısından fazlası, bazı bölümlerde yüzde 70'i asgari ücretle işe başlıyor. Bu durum asgari ücretli çalışmanın yükseköğretim mezunları arasında da yaygınlaştığını gösteriyor. Üstelik asgari ücretli çalışma mühendislik alanlarında da yaygın. Bu durum meslek odalarınca tespit edilen asgari ücretlerin de sektörde uygulanmadığını gösteriyor. Asgari ücretin giderek ortalama ücrete dönüştüğünü ortaya koyan yeni bir veri ile karşı karşıyayız.’
Nitelik uyuşmazlığı konusuna da değinen Çelik şunları söyledi: ‘Bu durum Türkiye'nin eğitim sistemini gözler önüne seriyor. Bir ihtiyaç planlanmasına dayanmayan şişirilmiş üniversite programlarının açılması özellikle sosyal bilimlerde felaket bir sonuca yol açıyor. Üniversite mezunları kendi niteliklerine uygun işler bulamıyor ve farklı alanlarda ve daha düşük ücretlerle işe başlıyorlar. Sosyal bilimlerde nitelik uyuşmasının yüzde 20 ve altında kalması bu programların önemli bir bölümünün fazla kontenjana sahip olduğunu gösteriyor. Üniversitelerin, programların ve kontenjanların ihtiyaca göre değil kağıt üzerinde üniversite sayısını artırma zihniyetine dayandığını gösteriyor. Plansız program açılması, kontenjanlarının şişirilmesinin acı sonucunu yaşıyoruz. Umuyoruz bu tablodan sonra YÖK hiçbir bilimsel temeli olmayan şişirilmiş kontenjan uygulamasından vazgeçer. Bu tablo aynı zamanda pek çok programda ikinci öğretim uygulamasının gereksiz olduğunu da ortaya koyuyor.’”
“Bu parayla gel de geçin”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Bu parayla gel de geçin” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Yoksulluğun ulaştığı boyut sağlık primi ödemelerine yansıdı. SGK verileri acı gerçeği ortaya çıkardı. Yılın ilk altı ayında Genel Sağlık Sigortası primlerini dahi ödeyemeyen 7 milyon 244 bin kişinin hanesine giren ortalama aylık gelir 1668 liranın altında kaldı.
SGK’nin verilerine göre hane içerisindeki ortalama geliri brüt asgari ücretin üçte birinden (2022 yılının ilk altı ayı için bin 668 lira) az olan 7 milyon 244 bin kişinin GSS primi devlet tarafından ödendi. GSS sigortası kendisi tarafından ödenen yurttaşların sayısı ise 2 milyon 67 bin kişi olarak belirlendi. Rapora göre mayıs itibarıyla sosyal güvenlik sisteminde toplam gelirler 341.5 milyar lira, toplam giderler 361.1 milyar lira, finansman açığı da 19.5 milyar lira oldu.”