“Uzman doktor bulunamıyor”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, iktidarın sağlık politikaları ve uzman doktor sorunu yer aldı. Cengiz Karagöz imzalı "Uzman doktor bulunamıyor" başlıklı haberde şöyle denildi:

"İktidarın politikaları nedeniyle yurtdışına yoğun doktor göçü veren Türkiye’de birçok kentte uzman doktor sorunu var.

Ordu’da romatolog, Çanakkale’nin bazı ilçelerinde kadın doğum ve kulak burun boğaz doktoru, Kırıkkale’de ise hematolog yok. Tıp fakültesi bulunan Düzce’de acil servis stajyer doktorlara emanet. TTB Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut, özellikle yan dallarda sorun yaşandığını belirtti. Bulut, “Hekimlerin koşulları iyileştirilmezse daha büyük sorunlar yaşanır” dedi. SES Şişli Şube Eş Başkanı Abuzer Aslan da “‘Saray gibi hastaneler yaptık’ diyorlar ancak nitelikli sağlıkçıları kaybediyoruz” diye konuştu."

"Kredi ile tedavi dönemi başladı"

BirGün gazetesinin manşetinde de, sağlıkta  krizin başka bir boyutu ele alındı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinde Temmuz 2023’de bir önceki yılın aynı ayına göre en çok harcama artışı lokanta ve otellerden sonra yüzde 75,95 ile sağlıkta olduğu yazıldı. Sibel Bahçetepe imzalı "Kredi ile tedavi dönemi başladı" başlıklı haberde şöyle denildi:

"Yurttaş, hastaneye adım attığı andan itibaren muayene, ilaç, reçete, tıbbi malzeme gibi adı altında ek olarak cepten SGK’ye katılım payı ve özel sağlık kurumuna da ilave ücret ödemek zorunda kalıyor. Özel hastanelere giderse de yüzde 200’ü aşan ilave ücretleri ile karşı karşıya kalıyor. Tüm bunlar yurttaşın cebinden çıkan ödemeyi de artırıyor. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç "Gerçekler artık gizlenemiyor. Vatandaş hem can hem de cebinin derdinde" dedi.

Dr. Demir ve Dr. Kılıç, 20 yıl önce başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık ortamının gelmiş olduğu son durumun 3 Ağustos’ta açıklanan ‘TÜİK’in Tüketici Fiyat Endeksi’ verilerinde de ortaya çıktığını belirterek "Mızrağın çuvala sığmadığını TÜİK bile gördü!" değerlendirmesini yaptı."

"25 saat kendine 200 saat patrona"

Evrensel gazetesinin manşetinde ise, Türkiye’nin en büyük patron örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Türk-İş’e bağlı Türk Metal, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş ve Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş Sendikaları arasında sürdürülecek olan grup toplu iş sözleşmesi süreci yer aldı. Uğur Zengin imzalı "25 saat kendine 200 saat patrona" başlıklı haberde şöyle denildi:

"Sözleşme, 150 binden fazla metal işçisini ve onların ailelerini doğrudan, başta sendikalı işçiler olmak üzere işçi sınıfının bütün kesimlerini dolaylı olarak etkiliyor. Türkiye işçi sınıfı için bu denli önem arz eden ve önceki dönem “yüzyılın sözleşmesi” olarak lanse edilen MESS Grup Toplu İş Sözleşmesine bağlı olarak çalışan on binlerce işçi, asgari ücrete yakalandı.

Bir yanda metal sektöründe bir yandan olağanüstü kârlılık ve üretim artışı yaşanırken, 2010 yılında ortalama bir işçinin ikramiye hariç ücreti asgari ücretin yüzde 91 üzerinde iken, bugün itibarıyla asgari ücretin yalnızca yüzde 18 üzerinde."