“Uzun namlulu susturma operasyonu”
Evrensel, Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS muhabirlerinin gözaltına alınmasını manşete taşıdı.
26.10.2022
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Uzun namlulu susturma operasyonu” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Sansür yasasının yürürlüğe girdiği, AKP’nin ‘yüzüncü yıl’ vizyonu için gazeteci ‘açılımı’ yaptığı günlerde çok sayıda gazeteci, evleri uzun namlulu silahlarla basılarak gözaltına alındı.
Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS muhabiri 11 gazeteci farklı illerde gözaltına alındı. MA Ankara bürosuna baskın yapıldı. Silahların doğrultulduğu, ters kelepçe takıldığı, tehditlerin savrulup, fotoğrafların yırtıldığı, karanlık 90’lı yıllar görüntülerinin yaşandığı polis operasyonunda gazetecilere avukat kısıtlaması getirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, Newroz haberlerini terör propagandası sayan bir açıklama eşliğinde operasyon görüntülerini yayımladı. Av. Kamil Tekin Sürek şu yorumu yaptı: Gözaltına alınış ve bunun medyaya servis ediliş biçimi, muhalif sesleri ‘terör örgütü üyesi’ kapsamına dahil edebilme taktiğinin bir parçası.”
Haber Yeni Yaşam gazetesinin sürmanşetinde, “Özgür Basın baş eğmez” başlığıyla yer buldu:
“Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır Urfa ve Mardin’de yapılan ev baskınlarında Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS muhabiri 11 gazeteci arkadaşımız gözaltına alındı. Gözaltı işlemi sırasında gazetecilere işkence yapıldı, silah doğrultuldu, tehdit edildi ve başları eğdirilmeye çalışıldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü, gazetecilerin ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk edici içerikte haber yaptıkları’ iddiasıyla gözaltına alındığını belirtti. Açıklamada, el konulan fotoğraf makinası, kamera, bilgisayar ve kitaplar ise ‘örgütsel doküman’ olarak gösterildi.”
“Bu terazi canımızı tartmıyor”
Karar gazetesi manşetinde, “Bu terazi canımızı tartmıyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Madenlerde ihmal var, ölümler var, adalet yok… Soma’nın sorumluları dışarıda gezerken Amasra’da hâlâ tek kişinin bile gözaltında olmaması vicdanları kanattı. 2013’te 8 işçinin can verdiği Kozlu’da ise ‘Ağır kusur var’ raporuna rağmen kapatılan dosya ancak 9 yıl sonra yeniden açılabildi. İlk duruşma öncesi acılı ailelerden ‘Cezasızlık kader olmasın, yargı terazisi herkese işlesin’ isyanı yükseldi.
Türkiye’de son 80 yıldaki maden kazalarında 3 binden fazla insan hayatını kaybetti. Ancak sorumlular gerekli cezaları almadı. 301 işçinin can verdiği Soma için adalet çağrıları sürerken Amasra ihmalleri gündeme getirdi. Bu süreçte 2013’teki Kozlu faciası hakkında AYM ‘yeniden yargılama’ kararı verdi. Bilirkişi raporları genel müdür dahil TTK yöneticilerinin kusurunu ortaya koydu. Ancak mahkeme para cezası verip 24 aya böldü.
Kozlu’ya ilişkin bilirkişi raporunda, denetim ekiplerinin riski algılayacak eğitim ve tecrübede olmadığı belirtildi. ‘Bilinçli taksirle ceza’ talebi istinafta reddedilirken, Enerji Bakanlığı da TTK yöneticileri hakkında soruşturma izni talebini geri çevirdi. Mağdur ailelerin bireysel başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi yeniden yargılama kararı verdi. Bugün görülecek duruşma öncesi acılı aileler ‘9 yıldır yüreğimiz yanıyor, artık adalet bekliyoruz’ dedi.”
“Halk iktidara notunu verdi”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Halk iktidara notunu verdi” başlıklı haber yer aldı:
“İktidar tabanına bile güven veremiyor. AKP’yi her konuda başarılı bulanların oranı yüzde 7’ye kadar geriledi. AKP yönetimi başta ekonomi olmak üzere ülkenin hiçbir temel sorununu çözeceğine dair umut vermedi.
Yöneylem’in yaptığı araştırmaya göre iktidar ülkenin temel sorunları karşısında başarısız. Ankete katılanların yüzde 60’ı AKP’nin en başarısız olduğu başlık olarak ekonomiyi işaret ederken eğitim, adalet ve göçmen sorununda da kırık not verdi. Bir başka ilginç veri ise iktidarı her konuda başarılı bulanların oranının yüzde 7’de kalması oldu.
İktidarı başarılı bulanların birinci sıraya koyduğu başlık yol-köprü yatırımlarıyken dış politikada destek gelmedi. Bu başlıkta dünya lideri olduğu iddia edilen Erdoğan, katılımcıların sadece yüzde 5.5’inden geçer not aldı. Her alanda tükenmiş ve halk desteğini kaybetmiş iktidara rağmen ne var ki muhalefet partileri de halka yeterli güven veremiyor.”