“Vahşet kayıt altında”
Yeni Şafak ve Akşam gazeteleri AKP iktidarının katliam girişimini örtmeye yönelik haberlerine bugün de devam ett
03.02.2016
HDP’li vekiller, Cizre’deki bir binanın bodrum katında yardık bekleyen yaralılarla yaptıkları telefon görüşmesinin kayıtlarını dinletti.
Özgür Gündem manşetten verdiği haber için, “Vahşet kayıt altında” başlığını kullandı. Gazete haberde, “İçişleri Bakanlığı ile Cizir’deki 24 yaralı sivilin kurtarılması için görüşen HDP heyeti, haber alınamayan yaralılara bakanlığın gözetiminde yapılan saldırının kaydını paylaştı. Kayıt, savaş suçunun kanıtıdır” ifadelerine yer verdi ve ses kaydının dökümünü okuyucularıyla paylaştı: “Birinci ses kaydı: Beştaş: Şu anda ambulansı takip ediyoruz. Yolda, ulaşsın sizi arayacağız. Yavuzel: Burada herhangi bir ses yok. Bilginiz olsun hiçbir ses yok. İkinci ses kaydı: Beştaş: Bakanlık ile görüştük. Her birimiz bir telefonda olacağız. Siz hazırlıklarınızı yapın şu anda oraya geldiler ama biz sizi arayınca çıkacaksınız. Üçüncü ses kaydı: Beştaş: Polislerin sesi kesildi. Buradadır, koridordadır. Hemen sizin çıkacağınız kapının önündeler. Yavuzel: Evet içerideler. Belki sizin sesinizi de duyuyorlar. İçişleri Bakanı yanınızda mı? Beştaş: Şu anda o telefonun… Bu sırada patlama, silah sesleri ile çığlıklar yükseliyor ve telefon kesiliyor. Son ses kaydı: Beştaş: Sesimi alıyorsunuz? Yaralı: Çok az alıyorum. Beştaş: Oradan çıkabilecek durumda değilseniz başka bir formül bulmamız lazım. Yaralı: Enkaz altındayız. Ben nasıl anlatayım ya… Beştaş: Tamam tamam çıkabilecek durumda değilsiniz yani. Yaralı: Enkaz altındayız enkaz. Beştaş: Tamam telefon açık kalsın. Ve irtibat kesildi”
Birgün gazetesi ön sayfasının altındaki habere, “Bodrum katındaki sesleri paylaştılar” başlığını attı ve “Cizre’de bodrum katında mahsur kalanlara ilişkin Meclis’te açlık grevini sürdüren HDP’li vekiller, düzenledikleri basın toplantısında yaralılarla son kurulan iletişime dair ses kayıtlarını paylaştı. Ses kayıtlarında tam yaralıların alınacağı ana yaklaşırken, silah sesleri duyuluyor” ifadelerini kullandı.
Evrensel gazetesi birinci sayfasının altında, “Hani polise ateş açılıyordu” başlıklı habere yer verdi ve “Cizre’de bodrum katta mahsur kalan yaralılara ilişkin AKP’nin bir iddiası daha çürüdü. Hükümet yetkilileri ‘binaya yaklaşan polise ateş açılıyor’ diyordu. Ancak kapıya kadar giden kadınları zırhlı araçlarla kuşatıp, gözaltına alan polise kimse ateş açmadı. Bölge tamamen polis kontrolünde” dedi.
Cumhuriyet gazetesi manşetin altında, “11 kadın eve ulaştı ama yaralıları alamadı” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Şırnak’ın Cizre ilçesinde bir evin bodrumuna sığınan 30 yaralıdan 7’si yaşamını yitirirken, 23 yaralı 11 gündür yardım bekliyor. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Pazar günü bölgeye giden 11 kadının eve ulaştığını ancak güvenlik güçlerinin yaralıları almalarına izin vermediğini söyledi” ifadeleri yer aldı.
Zaman gazetesinin birinci sayfasında, “Cizre’de bodrum kat bilmecesi” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Şırnak Cizre’de 1.5 aydır devam eden çatışmalar ilçeyi savaş alanına çevirdi. Cudi Mahallesi’ndeki bir binanın bodrum katında olduğu belirtilen yaralı 21 kişiyle ilgili iddialar ise kafaları karıştırıyor. Binaya ne güvenlik güçleri girebiliyor, ne ambulans yaklaştırılıyor ne de gönüllü doktorlar” ifadeleri kullanıldı.
Yeni Şafak gazetesinin ön sayfasının altındaki, “Mamo ve Rozan’ı kurtarın yeter” başlıklı haberde, “Cizre’de içinde yaralı olduğu iddia edilen binanın sırrı PKK telsizine yansıdı. Kandil’den terörist Sabri Ok’a ‘Mamo ve Rozan’ı kurtarın gerisi önemli değil’ talimatı verildiği ortaya çıktı. Telsiz mesajında PKK Cizre sorumlusu Mamo ile dağ kadrosundan Rozan kod adlı kadın teröristin kurtarılması için her türlü imkanın seferber edilmesi istendi” ifadelerine yer verildi.
Akşam gazetesi birinci sayfasının altında, “O evdeki yaralıları teröristler vurmuş” başlıklı habere yer verdi ve “Cizre’de ‘yaralılar alınmıyor’ diye feryat edilen evdeki bazı teröristlerin, teslim olmak istedikleri için arkadaşları tarafından vurulduğu tespit edildi” ifadelerini kullandı.
“Selam Tevhit davasında ‘bağımsızlık’ tartışması”
“Selam Tevhit kumpası” denilen davanın ilk duruşması yapıldı.
Zaman gazetesi manşetin yanında yer ayırdığı haber için, “Selam Tevhit davasını torbaya döndürdüler” başlığını kullandı ve “‘Kaç İsmail kaç’ olarak bilinen soruşturmanın davası başladı. Selam Tevhit Kudüs Ordusu terör örgütüne yönelik soruşturmayı yürüten polisler ile silah taşıyan TIR’lara yasal işlem yapan askerler, torba haline getirilen davada ilk kez hakim karşısına çıktı. CHP Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ‘Ortada hilkat garibesi bir dava var’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Özgür Düşünce habere sürmanşetinde, “Selam Tevhit davasında ‘bağımsızlık’ tartışması” başlığıyla yer verdi. Haberde, “Soruşturmayı yürüten polislerle, silah yüklü TIR’ları durduran askerlerin ilk duruşması yapıldı. Avukatlar, heyetin bağımsız ve tarafsız olmadığını belirterek ‘reddi hakim’ talebinde bulundu. Katibin, ‘MİT’e ait TIR’lar’ ifadesini hakim düzeltti. Kimlik tespitinde Serdar Bayraktutan, ‘Adresim Silivri Cezaevi’ dedi. Bir subay da mesleği için ‘Türk Silahlı Kuvvetleri Örgütü’nde subayım’ dedi” ifadeleri yer aldı.
Sabah haberi ön sayfasının altından, “Selam Tevhid’de reddi hakim oyunu” başlığıyla anonsladı.
Yeni Şafak manşetin yanında yer verdiği habere, “Kaçak değil kayıp” başlığını attı ve “Selam/Tevhid kumpasıyla ilgili sanıklar İstanbul 14. Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. İlk duruşmada firari sanık Fetullah Gülen’in avukatı skandal talepte bulundu. Avukat, Gülen hakkında ‘kaçak’ kararı değil, ‘gaib/kayıp’ kararı verilmesini istedi. Kayıp kararı verilirse Gülen’in gazeteciler ve siyasetçiler aleyhine açtığı yüzlerce dava düşebilir” ifadelerini kullandı.
Akşam habere manşetin yanında, “Selam Tevhid’de kaos taktiği” başlığıyla yer ayırdı ve “Selam Tevhid kumpası davasının görülmesine dün başlandı. 1 numaralı sanığın Fetullah Gülen olduğu davada, avukatlar ilk günden ‘reddi hakim talebi’ başta olmak üzere davayı uzatmaya yönelik bir dizi yönteme başvurdu” dedi.
“En kanlı dönüşüm”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “En kanlı dönüşüm” başlıklı haber yer aldı. “Suriçi’ni Toledo yapacağız’ sözünün perde arkasında çokkültürlülüğü yok etmek yatıyor” üst başlığıyla verilen haberde, “Yerel yöneticiler Davutoğlu’nun tarif ettiği dönüşümün, Sur’un çokkültürlü kimliğini tekleştireceğini ve kentsel dönüşümün de en kanlı biçimde gerçekleştirilmiş olacağını vurguluyor. Eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, ‘Sur’un geçmişle bağı koparılmak isteniyor’ dedi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ‘Sur gibi bir tarihi dokuyu yeniden inşa edemezsiniz’ diye konuştu” ifadeleri kullanıldı.