“Yaşam bizim, kötülük sizin”
Birgün gazetesi, Hatay’da depremzedelere yapılan biber gazlı müdahaleyi manşete taşıdı.
05.04.2023
Birgün gazetesinin manşetinde, “Yaşam bizim, kötülük sizin” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Hatay Ekoloji Platformu üyeleri önceki gün başlattığı yaşam nöbetine dün de devam etti. Hatay Samandağ’daki enkaz kaldırma çalışmalarından çıkan molozların Uzunbağ köyündeki Manastır Deresi’ne dökülmesine karşı eylem yapan yurttaşlar, dün kolluk kuvetlerinin engeline takıldı. Jandarma yaklaşık 20 yurttaşı gözaltına aldı. Jandarmanın sert müdahalesine tepki gösteren yurttaşlar, nöbete devam edeceklerini söyledi. Yurttaşlarla dayanışma içerisinde bulunan Güzide Erden, 20'ye yakın kişinin gözaltına alındığını ve belirli aralıklarla serbest bırakıldığını belirtti. Jandarma ile gerçekleşen arbedeye ilişkin de Erden ‘Valilik alternatif yer bulacaklarını ancak bulunana kadar molozun buraya döküleceğini söylüyor. Konunun uzmanlarıyla bilimsel şekilde yürütülmeli süreç. Buraya dökülen her moloz biraz daha zehirliyor’ ifadelerini kullandı.
Halk sağlığının tehlikeye atıldığını söyleyen bir yurttaş da, ‘Enkazı getirip bizim köyümüzde ayrıştırıyorlar. Demiri alıp, molozu dereye döküyorlar. Bu uygulamanın iptal edilmesini istiyoruz. Valilik yeni yer bulana kadar bu kararın durdurulmasını talep ediyoruz. Hukuki destek istiyoruz’ dedi. Başka bir yurttaş da ‘İnsanlar zeytin, narenciye ve fidan yetiştiriciliği yapıyor. Moloz çok yakın bir alana dökülüyor. Toz hem ciğerleri hem de toprağı zehirliyor. Yani zaten çadır dışında barınabilecek kapalı alan yok’ dedi.
Yeşilköy Mahallesi’nde yaşayan Burcu Tekil de ‘Burada insanlar var rahatsız olurlar mı’ diye hiç mi düşünülmez mi? Kokuyor molozlar. Molozların arasından uzuvlar da çıkıyor’ dedi. Öte yandan önceki gün de moloz dökümüne karşı eylem yapmak isteyen yurttaşlara askerler müdahale etmişti. Gözaltına alınan yurttaşların avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmediği belirlendi.”
“Bilim 1’den büyüktür”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Bilim 1’den büyüktür” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Deprem bölgelerinde kuralsız yapılaşmanın önünü açan Cumhurbaşkanı kararnamesine karşı akademisyenlerin yayımladığı ortak bildiri nedeniyle bölüm başkanı görevden alındı, bildiri için soruşturma başlatıldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) yönetimi, 23 Şubat 2023 tarih ve 126 No’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hakkında ortak bildiri hazırlayarak bilimsel uyarılarda bulunan Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün Başkanı Prof. Dr. Funda Yirmibeşoğlu’yu görevden aldı. Bildirinin bölümün internet sitesinde yayımlanmasına ilişkin soruşturma başlatıldı.
Akademisyenlerin imzasını taşıyan bildiride kararnamede yer alan maddeler tek tek değerlendirilerek madencilik faaliyetlerine sorunlu bir şekilde devredilen alanların dahi yerleşmeye açılabileceği, bunun karşılığında bu alanların iki katından az olmamak üzere hazine taşınmazının, orman tesis etmek üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsisinin esas alındığı vurgulanmıştı. Bildiride kararnameyle hızlı tahsis uygulamasıyla düzenlenecek yerleşme ve yapılaşmanın, kamu hak ve kaynaklarının geri dönülmez kaybına neden olacağı uyarısı yer almıştı. Orman ve mera alanlarında kurulması önerilebilecek yeni yerleşim alanları için gerekli vasıf değişikliği yetkisinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına devredilmesinin ekosistem bütünlüğü açısından sorunlar doğuracağına da dikkat çekilen bildiride yapılaşma ve kent planları için şehir planlamasının bilimsel birikiminden yararlanılması istenmişti.”
“10 yıldır ‘tabut’ta eğitim”
Karar gazetesi manşetindeki, “10 yıldır ‘tabut’ta eğitim” başlıklı haberinde, “Boğaziçi Üniversitesi’nde 2013’te yapılan incelemeyle Kuzey Kampüsü’ndeki binaların çürük olduğu tespit edildi. ‘Derhal yıkım başlatacağız’ denildi. Ancak adım atılmadığı için gençler 10 yıldır tabut binalarda ‘yaşam sınavı’ veriyor. Önlemler yine rafta kalırken oluşan tablo ‘Türkiye’nin gözbebeği bile bu haldeyse gerisi kim bilir ne durumdadır’ dedirtiyor.
Uzmanlar yıllardır ‘Acil önlem alınmalı’ uyarısı yapmasına rağmen İstanbul’daki çürük kamu binaları Kahramanmaraş yıkımının ardından akla geldi. Devlet hastaneleri, okullar apar topar tahliye edildi. Bu durum ‘6 Şubat’a kadar aklınız neredeydi?’ tepkilerine yol açarken üniversiteliler daha vahim tabloyu haykırdı. Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü’ndeki yapıların riskli olduğu Çevre Bakanlığı’nın 2013 yılındaki incelemesinde tespit edildi.
Raporda, söz konusu yapıların fiziksel ömrünü tamamladığı belirtildi. O tarihte imar planı değişiklikleri yapıldı, öğrencilerin güvenli binalara taşınacağı ve yıkıma başlanacağı açıklandı. Ancak aradan geçen 10 yılda üniversiteliler kaderine terk edildi. Her gün çürük binaları kullanan öğrenciler ise sosyal medyada ‘Kayyum ataması söz konusu olduğunda gösterilen hızlı refleks deprem için neden gösterilmiyor’ paylaşımları yaptı” ifadelerine yer verdi.
“Trabzon’da Millet fırtınası”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Trabzon’da Millet fırtınası” başlıklı haber yer aldı:
“Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon’da ‘Millet Buluşması’na katıldı. AFAD program öncesinde ‘Kuvvetli fırtına geliyor’ uyarısı yaptı. Trabzonlular ise buna karşın alanı hınca hınç doldurdu. Coşkuyla karşılanan Kılıçdaroğlu, alandakilere ‘Evet, bir fırtına var’ diye seslendi.
Emeklilere Kurban Bayram’ında 15 bin TL ikramiye sözünü yineleyen Kılıçdaroğlu, vaatlerini sıraladı: Bir ay içinde esnafın pandemide çektiği kredilerin faizini sileceğim. Torpili kaldıracağım. Ülkeye adaleti getireceğim. Dolarlı ihaleleri TL’ye çevireceğim. Sizin hayaliniz Bay Kemal’in hedefi olacak.”