“Yılın ‘u’ dönüşü”

Gazetelerin manşetinde, Erdoğan’ın Suriye ve Beşşar Esad ile ilgili attığı geri adım yer alırken, Sabah ve Akşam görmezden geldi…

28.09.2015

Moskova ziyareti sonrası Suriye’yle ilgili açıklama yapan Erdoğan, “Geçiş sürecinde Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir” dedi.

Cumhuriyet manşetten verdiği haber için, “Esed yine Esad mı oluyor?” başlığını kullandı ve “Suriye’deki savaşın bitirilmesi için daha önce ‘kardeşim’ dediği Esad’lı formülleri kabul etmeyen Erdoğan, dün ilk defa ‘Esed’li bir geçiş mümkün olabilir’ dedi. Rusya ile Suriye konusunda BM’de birlikte çalışma yapma düşüncesinde olduklarını söyleyen Erdoğan, ‘Burada Esed’siz bu sürecin olması veya geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir’ dedi. Erdoğan’ın Suriye krizinin çözümüne ilişkin ‘Esad yönetiminin değişmesi’ şartından vazgeçtiğini ortaya koyan sözleri Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesine konulmadı” ifadelerini kullandı. 

Zaman habere birinci sayfasının altında, “Erdoğan: Esed ile geçiş dönemi olabilir” başlığıyla yer verdi: “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bayram namazı çıkışında gazetecilere gündemi değerlendirdi. Rusya ziyaretinin sorulması üzerine Moskova’nın Suriye’ye bakışında henüz bir netlik göremediğini belirtti. Esed’siz bir sürecin olmasını istediklerini belirten Erdoğan şunları söyledi: ‘Bir geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir. Ama asıl olması gereken muhalefetin bir defa Esed ile zaten bir Suriye geleceğini kimse görmüyor. Kabul de etmiyor. Zira 300-350 bin vatandaşının ölümüne neden olan bir kişiyi, bir diktatörü kabul etmeleri mümkün değil. Bizim de görüştüğümüz tüm Suriyelilerden aldığımız intiba budur.’” 

Taraf haberi manşetin altından, “Erdoğan’dan Esad bombası” başlığıyla anonsladı.

Sözcü manşetten verdiği habere, “Yılın U dönüşü” başlığını attı ve “Erdoğan’ın Suriye konusundaki ‘U’ dönüşleri bitmiyor… 2009’da Suriye lideri Esad için ‘kardeşim’ diyordu. Hatta birbirlerine misafir oluyor, el ele kol kola poz veriyorlardı. Ancak ne olduysa oldu, Erdoğan, Esad’ı düşman ilan etti. ‘Esed’ demeye başladı. Suriye’deki iç savaş süresince ‘Eli kanlı Esed, er ya da geç gidecek’ nutukları attı. Baktı ki, ABD Esad’a karşı tavrını yumuşatıyor, Rusya, İran ve Çin onun arkasında duruyor, hemen söylem değiştirdi. Dün namaz çıkışı, ‘Esed’le gidilebilir’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Hürriyet manşetin yanında yer verdiği habere, “Suriye için 3’lü formül” başlığını attı ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova’dan dönerken uçakta Suriye için konuştu. ‘İlk etapta, Türkiye, ABD ve Rusya üçlü bir adım atsalar, dışişleri bakanlarımız bu konuyu değerlendirmek üzere bir araya gelseler. Bilahare Suudi Arabistan ve İran’ın katılımları ile bu beşli de olabilir. Daha sonra buna AB, Katar ve Ürdün de dahil olabilir. (Putin’le) Bunları konuştuk. Esed kontrol ettiği bölgede butik bir devlet kurmayı planlıyor” ifadelerine yer verdi.

Yeni Şafak habere ön sayfasının altında, “Esed, butik devlet istiyor” başlığıyla yer verdi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin ancak yüzde 15’ini kontrol edebilen Esed’in Şam, Hama, Humus’u kapsayan ve Lazkiye’yle Akdeniz’e açılan ‘butik devlet’ kurmayı hedeflediğini söyledi. Rusya’nın Suriye’ye bakışında netlik olmadığını belirten Erdoğan, ‘Suriye meselesi bir noktada kilitleniyor. Kimileri Esed ile devam edilmesinden yana. Biz diyoruz ki normalleşme için önce geçiş süreci olmalı. Geçiş süreci sonrasında Esed’li bir yönetim düşünülemez’ dedi.” 

Star manşetten verdiği haber için, “Güvenli bölgede ısrarlıyız” başlığını kullandı ve “Suriye’de toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Kaostan kaçanlar ülkemize geliyor. Terörden arındırılmış bölgeyi yurtlarından olan bu insanlar için özellikle istiyoruz” dedi. 

“Hangimiz ırkçı!” Cevap: İkiniz de

Sözcü gazetesi 23 Eylül Çarşamba günkü, “Yerli ve milli diyene bak!” manşetine yönelik tepkilere bugünkü, “Hangimiz ırkçı!” sorusuyla cevap verdi: “Sözcü, ‘550 yerli ve milli vekil istiyorum’ diyen Erdoğan’ın ayrımcılık yaptığını manşetten duyurdu. Malum çevreler, hemen saldırı başlattı. Başbakana, ekibine, okuduğunu anlamayan AKP’lilere ve kiralık aktrollere cevabımızdır… Erdoğan ‘550 yerli ve milli vekil istiyorum’ diyerek, HDP’lilerin Meclis’e girmesini istemediğini ima etti… Çünkü HDP baraj altında kalırsa, AKP tek başına iktidar olacak. Kendi de Başkanlık hayalini gerçekleştirecekti. Ancak Erdoğan’ın sözleri, halk tarafından Meclis’te Kürt kökenli milletvekili istemediği şeklinde anlaşıldı. Sözcü de Erdoğan’ın bu ırkçı söylemine dikkat çekmek için, ‘Tayyip’e göre bu vekiller ne?’ diye manşet attı. AKP’li bazı bakan ve vekillerin kökenini yazdı. Amacımız, Erdoğan’ın ‘yerli ve milli’ sözüyle, AKP’yi de rencide ettiğini göstermekti. Sözcü’ye ‘ırkçı’ diyenlere soruyoruz: Soma’da bir vatandaşa ‘Niye kaçıyorsun ulan, İsrail dölü’ diyen Erdoğan değil miydi? Yandaş TV’de, ‘Bana da, afedersiniz çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu’ diyen Erdoğan değil miydi? Reyhanlı için ‘53 sunni vatandaşımız şehir edildi’ diyen Erdoğan değil miydi? Kılıçdaroğlu’na, ‘Sen Alevi olabilirsin. Ben de Sünni’yim. Rahatça söylüyorum. Sen de söyle’ diyen Erdoğan değil miydi? Selahattin Demirtaş için ‘Kendisi Zaza’ diyen Erdoğan değil miydi? Ekmeleddin İhsanoğlu’na, ‘Kahire’de doğmuş biri.  Sözcü, ilk çıktığı günden itibaren Atatürkçü çizgisinden bir milim sapmamıştır. Sözcü, Türkiye’nin; Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Ermeni’si, Rum’u, Alevi’si ve Sünni’siyle bir bütün olduğunu savunur… Sözcü, Türklük kelimesinin bir ırkı değil, tüm milleti işaret ettiğine inanır… Bu ülkede herkes eşittir. Herkesin Meclis’te temsil hakkı vardır. Türkiye, tüm renkleriyle bir bütündür. Kirli oy hesaplarınıza Sözcü’yü alet etmeyin. İlla ırkçı, bölücü, PKK’yla, Paralel’le kol kola gezen arıyorsanız, aynaya bakın.”