Medyanın gözünden kaçan kritik karar

BM Güvenlik Konseyi’nin El-Kaide bağlantılı gruplarla ticareti kınayan bağlayıcı kararının tam çevirisini ve analizini sunuyoruz

CENGİZ AKTAR

24.03.2015

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçtiğimiz 12 Şubat günü sabah oturumunda oybirliğiyle aşağıda gayrıresmî çevirisi bulunan ve El-Kaide bağlantılı gruplarla (El Nusra Cephesi, IŞİD) ticareti kınayan ve ülke, kişi veya kuruluşlara yaptırım uygulama tehdidinde bulunan 2199 sayılı kararı aldı. Karar BM Antlaşmasının üye devletleri bağlayan, “Barışın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak Önlemler” adlı ve bir devlete askerî müdahale yapılabileceğini ima eden 42. maddeyi de kapsayan 7. Bölümü çerçevesinde alındı.
 
Kısaca özetlenecek olursa metin, adı geçen terörist gruplara yardım ve yataklık yapan üye devletleri ve/veya üye devletlerin göz yumduğu kişi ve kuruluşları uyaran, terörizmi destekleyenlerin terörizm suçuyla yargılanacaklarını hatırlatan bağlayıcı bir karar. Adı geçen terörist gruplara verilen silah desteği ile bu grupların ele geçirdikleri bölgelerde insanlara ve kültür varlıklarına yaptıkları insanlık dışı muameleler en sert diplomatik formüllerle kınanırken grupların gelir kaynaklarıyla ilgili gayet kapsamlı bir liste veriliyor. Üye ülkelerden gruplara hibe vermemelerini; petrol, insan ve çalınmış kültürel varlık ticaretine karşı önlem almalarını; bankacılık sisteminden yararlanmalarının engellenmesini; mali varlıklarının denetlenip rapor edilmesini talep ediyor.
 
Türkiye’nin yetkili kuruluşları ve bu durumda Dışişleri Bakanlığı Türkiye’yi yakından ilgilendiren bu önemli kararı Türkçeye çevirmedi, çevirdiyse de açıklamadı. Oysa kararda altı çizilen talepler, Haziran ayında açıklanacak ilk izleme raporu, diğer taraftan iç ve dış basında Türkiye-IŞİD ilişkisiyle ilgili haberler göz önünde bulundurulacak olursa konu devlet kadar toplumu da yakından ilgilendiriyor.
 
Şimdi bakalım medyada bu konuyla ilgili haber çıkmış mı? Google taramasında sadece üç Internet sitesi kısaca karardan söz ediyor. İktidar medyası ile diğer medya kuruluşlarında ve köşe yazılarında kararla ilgili haber/bilgi yok.
 
Üç Internet sitesi şunlar: 
www.ehlibeytalimleri.com/bmgk-dan-flas-isid-hamlesi_d8440.html
www.kirmiziadam.com/bmden-isid-karari-yasaklandi 
www.rasthaber.net/birlesmis-milletlerden-isid-hamlesi
 
Kararda iki izleme mekanizmasına atıf var. İlki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine izleme raporları vermekle görevli BM bünyesindeki El Kaide yaptırımları ve analitik destek komitesinin önceki raporları, diğeri OECD’nin Ekim 2014’te kurulan IŞİD’in finansmanını Mali Eylem Görev Gücü (FATF) bünyesindeki çalışma.
Medyada bu iki izleme mekanizmasıyla ilgili birer haber mevcut. İlki 30 Aralık 2014’te El Kaide yaptırımları ve analitik destek komitesinin ilk kez açıkça adını vererek Türkiye’yi işaret ettiği 14 Kasım 2014 raporuyla ilgili haber Dışişlerinin kuru bir yalanlamasını aktarıyor:  
www.hurriyetdailynews.com/ankara-refutes-un-report-claiming-turkey-route-for-arms-to-al-qaeda.aspx?PageID=238&NID=76266&NewsCatID=359
 
İkincisi Cumhuriyet köşe yazarı Çiğdem Toker’in başka bir yerde alıntılandığını görmediğimiz işin vahametine dikkat çeken yazısı:
www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/223482/Turkiye_den_3_kamyon_gitti.html
 
Toker’in yazısına mesnet oluşturan ve Türkiye’nin zikredildiği kapsamlı OECD FATF raporunun bağlantısı da şu: 
www.fatf-gafi.org/media/fatf/documents/reports/Financing-of-the-terrorist-organisation-ISIL.pdf
 
Türkiye, iktidarı ve iğdiş edilmiş medyasıyla kendisini birebir ilgilendiren konuların dışında başka bir gezegende vahim tehlikelere ve tecrit edilme riskine maruz şekilde yaşamayı sürdürüyor.
 
 
BM Güvenlik Konseyi kararının tam metni (*)
 
 
2199 (2015) sayılı kararın tam metni aşağıda gösterildiği şekildedir:
 
Güvenlik Konseyi,
 
Birleşmiş Milletler Şartı doğrultusunda, uluslararası barışın ve güvenliğin sağlanmasının öncelikli yükümlülüğü olduğunu yeniden teyit ederek,
 
Terörizmin bütün biçim ve görünümlerinin uluslararası barışa ve güvenliğe en vahim tehditlerden birini teşkil ettiğini ve nedenlerine, ne zaman ve kimler tarafından işlendiğine bakılmaksızın her türlü terör eyleminin cezai ve yasadışı olduğunu yeniden teyit ederek,
 
Terör eylemlerinin uluslararası barışa ve güvenliğe oluşturduğu tehditlerle, ilgili uluslararası insan hakları, mülteciler ve insancıl hukuk dâhil, Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası hukuk gereğince, bütün imkânlarla savaşılmasının gerekliliğini yeniden teyit ederek, bu bağlamda bu çabanın yönetilmesinde ve koordine edilmesinde Birleşmiş Milletler’in oynadığı önemli rolü vurgulayarak,
 
Birleşmiş Milletler Şartı’nda, teröre karşı çıkılması dâhil, uluslararası barışın ve güvenliğin korunmasında ve onarılmasında yaptırımların önemli bir araç olduğunu vurgulayarak, ve konuyla ilgili kararların, özellikle 1267 (1999) ve 1989 (2011) sayılı Güvenlik Konseyi kararlarının hızla ve etkili biçimde hayata geçirilmesinin teröre karşı savaşta kilit araçlar olarak öneminin altını çizerek,
 
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD olarak da bilinen DAİŞ), El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlarla, terörün finanse edilmesinin bir kaynağı olarak petrol ticaretini sekteye uğratmak için ek önlemler alınması yönündeki beyan edilmiş niyeti dâhil, 1267 (1999), 1989 (2011), 2161 (2014), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı Kararları ve 28 Temmuz 2014 ve 19 Kasım 2014’te yapılan Başkanlık Açıklamaları’nı hatırlatarak,
 
IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların sekteye uğratılmasında finansal yaptırımların oynadığı rolün önemini kabul ederek, ve IŞİD ile El Nusra’nın tamamen sekteye uğratılması için Üye Devletlerin ulusal tutumları ile çokuluslu stratejileri bütünleştiren kapsamlı bir yaklaşımın gerekli olduğunu da vurgulayarak,
 
Irak Cumhuriyeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, egemenliğini, birliğini ve toprak bütünlüğünü yeniden teyit ederek, ve Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaçlarını ve prensiplerini yeniden teyit ederek,
 
Terörizmin hiçbir din, uyruk veya uygarlıkla bağdaşamayacağını ve bağdaştırılmaması gerektiğini ayrıca yeniden teyit ederek,
 
Terörizmin ancak bütün Devletlerin aktif katılımını ve işbirliğini, ve uluslararası ve bölgesel kurumların terör tehdidini engellemesini, zayıflatmasını, tecrit etmesini ve güçsüz duruma getirmesini içeren sürdürülebilir ve kapsamlı bir yaklaşımla yenilgiye uğratılacağını vurgulayarak,
 
Bu bağlamda, Arap Birliği Kararları 7804 (7 Eylül 2014), Paris Açıklaması (15 Eylül 2014), IŞİD’in finanse edilmesine karşı çıkılmasına ilişkin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) açıklaması (24 Ekim 2014) ve terörün finanse edilmesine karşı çıkılmasına ilişkin Manama bildirisi (9 Kasım 2014) için yüksek takdirlerini ifade ederek,
 
1373 (2001) sayılı kararını ve özellikle bütün Devletlerin terör eylemlerinin finanse edilmesini önleyeceği ve bastıracağı ve terör örgütlerinin yeni üye alımlarını bastırmak ve teröristlerin silah tedarikini bertaraf etmek dâhil, terör eylemlerine karışan kuruluşlara ve kişilere, aktif veya pasif, her türlü desteğin sağlanmasından uzak duracakları yönündeki kararlarını yeniden teyit ederek,
 
Üye Devletlerin terörizme ve terörün finanse edilmesine karşı çıkmaları için kapasite oluşturulması ihtiyacını kabul ederek,
 
IŞİD, El Nusra Cephesi ve potansiyel olarak El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlar tarafından kontrol edilen petrol alanlarının ve ilgili altyapılarının, ayrıca baraj ve elektrik santraller gibi diğer altyapının, irtikâp, özel yabancı bağışlar, insan kaçırma fidyeleri ve kontrol ettikleri topraklardan çalınan paraların yanında yeni üye alımı çabalarını ve terör eylemleri düzenlemek ve uygulamak için harekât kapasitesini desteklemek üzere bu grupların gelirinin kayda değer bir kısmını oluşturduğuna dair derin endişelerini tekrarlayarak,
 
Kadınların ve çocukların kaçırılmasını en güçlü şekilde kınayarak, tecavüz, cinsel istismar, zorla evlendirme dâhil, onların IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlar tarafından sömürülmesinden ve istismar edilmesinden duyduğu dehşeti ifade ederek, ve kanıta sahip bütün devlet ve devlet dışı aktörleri, insan ticaretinin failleri finansal olarak destekleyebileceği yönünde her nevi bilgiyle birlikte, Konsey’in takdirine sunmaya teşvik ederek,
 
Üye Devletlerin terör eylemleri düzenleyen veya düzenlemeye teşebbüs eden veya terör eylemlerinin görevlendirilmesine katılan veya yardım eden kişilerin; böyle kişilerin sahibi olduğu veya kontrol ettiği oluşumların; ve böyle kişi ve oluşumların adına veya yönlendirmesiyle hareket eden kişi ve oluşumların, böyle kişiler, bağlantılı kişiler ve oluşumların doğrudan veya dolaylı olarak sahibi olduğu veya kontrol ettiği mülkiyetten elde edilen veya üretilen kaynaklar dâhil, kaynaklarını ve diğer finansal varlıklarını veya ekonomik kaynaklarını gecikmeksizin dondurmalarına dair yükümlülüklerini yeniden teyit ederek,
 
Petrol, petrol ürünleri, modüler rafineriler ve ilgili maddeler, altın, gümüş, ve bakır, elmas gibi değerli metaller ve diğer her türlü varlıklar dâhil, diğer doğal kaynakların IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim veya oluşumların kullanımına sunulduğuna dair endişesini ifade ederek, ve IŞİD ve El Nusra Cephesi ile doğrudan veya dolaylı olarak bu maddelerin ticaretini yapmanın 2161 (2014) sayılı kararda uygulamaya koyulan yükümlülüklerin ihlali olacağını belirterek,
 
Bütün Devletlere terör eylemlerinin finanse edilmesine, planlanmasına, hazırlanmasına veya uygulanmasına katılan veya terör eylemlerine destek veren herkesin adalete teslim edileceğini garantiye almalarına yönelik yükümlülüklerini hatırlatarak,
 
2133 (2014) sayılı kararını yeniden teyit ederek ve terör örgütlerine fidye ödenmesinin bu grupların yeni üye alım çabalarını desteklemek, terör eylemleri düzenlemek ve uygulamak için harekat kapasitesini güçlendirmek üzere kullanılan gelirin kaynaklarından biri olduğunu ve fidye için insan kaçırma olaylarını teşvik edeceğini yeniden belirterek,
 
Küresel bir toplumda, yeni bilişim ve iletişim teknolojilerinin, özellikle de İnternet’in teröristler ve destekçileri tarafından terör eylemlerini teşvik etmek, kuvvetlendirmek, kaynak sağlamak ve planlamanın yanı sıra terör eylemlerini kolaylaştırmakta giderek daha çok kullanılmasına yönelik ciddi endişelerini ifade ederek,
 
IŞİD tarafından işlenen insan kaçırma ve rehine öldürme olaylarının artmasına yönelik derin endişesini ifade ederek, ve terörizmin bütün insanlığı ve bütün bölgelerden, dinlerden veya inançlardan insanları etkileyen bir felaket olduğunu gözler önüne seren bu iğrenç ve korkakça cinayetleri kınayarak,
 
Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Ekibi tarafından El Nusra Cephesi ve IŞİD hakkında hazırlanan, 14 Kasım 2014’te yayınlanan raporu memnuniyetle karşılayarak, ve önerilerini dikkate alarak,
 
Uluslararası barışa ve güvenliğe IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların oluşturduğu devamlı tehdidi endişeyle belirterek, ve bu tehdidin bütün boyutlarının üzerine gitme kararlılığını yeniden teyit ederek,
 
Birleşmiş Milletler Şartı VII. Bölümü gereğince hareketle,
 
Petrol Ticareti
 
1. IŞİD, El Nusra Cephesi ve Komite tarafından 1267 (1999) ve 1989 (2011) sayılı kararlara istisnaden El Kaide ile bağlantılı olduğu belirlenen diğer birey, grup, girişim ve oluşumlarla doğrudan veya dolaylı olarak, özellikle petrol ve petrol ürünleri, ve modüler rafineriler ve ilgili maddeler ticaretine iştirak edilmesini kınar, ve böylesi bir iştirakin sözkonusu birey, grup, girişim ve oluşumlara destek oluşturacağını ve Komite tarafından başkaca yeni listelemelere yol açabileceğini tekrarlar;
 
 
2. Devletlerin 2161 (2014) sayılı kararla toprakları üzerinde bulunan kendi uyruklarının ve diğer kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak varlık ve ekonomik kaynakları IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların kullanımına sunmadığını temin etmeleri gerektiğini yeniden teyit eder, ve bu yükümlülüğün petrol, rafine petrol ürünleri, modüler rafineriler ve ilgili maddeleri de kapsadığını belirtir;
 
3. Devletlerin 2161 (2014) sayılı kararla Devletlerin IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların, bu grupların veya onların adına veya yönlendirmesiyle hareket eden kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak sahip olduğu veya kontrol ettiği mülkiyetten elde edilen kaynaklar dâhil, kaynaklarını ve diğer finansal varlıklarını veya ekonomik kaynaklarını gecikmeksizin dondurmaları gerektiğini yeniden teyit eder;
 
4. Devletlerin 2161 (2014) sayılı kararla hiçbir kaynağın, diğer finansal varlıkların veya ekonomik kaynakların doğrudan veya dolaylı olarak toprakları üzerinde bulunan kendi uyrukları veya diğer kişiler tarafından IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların yararına erişilir kılınmadığını güvenceye almaları gerektiğini yeniden teyit eder;
 
5. Listelenmiş birey ve kuruluşlara veya onların yararına erişilir kılınan kaynakların ve diğer finansal varlıkların veya ekonomik kaynakların her zaman doğrudan bunların elinde tutulmadığını hatırlatır, ve bununla beraber bu nevi kaynak ve yararları tanımlarken Devletlerin listede yer alan tarafların dolaylı olarak sahip olduğu veya kontrol ettiği mülkiyetin derhal görünür olmayabileceği olasılığına hazır olmaları gerektiğini hatırlatır;
 
6. Ekonomik kaynakların petrol, petrol ürünleri, modüler rafineriler ve ilgili malzemeleri, diğer doğal kaynakları ve mali kaynak olmamakla birlikte mali kaynak, mal ve hizmet temin edilmesinde kullanılabilecek diğer bütün varlıkları kapsadığını teyit eder,
 
7. Buna binaen Devletlerin BM Güvenlik Kurulu 2161 (2014) sayılı kararı uyarınca IŞİD, El Nusra, ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların, bu grupların veya bunların adına veya yönlendirmesiyle hareket eden kişilerin sahip olduğu veya kontrol ettiği, petrol, petrol ürünleri, modüler rafineriler ve ilgili maddeler veya diğer doğal kaynaklar ile sözkonusu ekonomik kaynaklardan çıkan her türlü kaynaklar ve ciro edilebilir yarar dâhil, kaynaklarını, diğer finansal varlıklarını ve ekonomik kaynaklarını gecikmeksizin dondurmaları gerektiğini vurgular;
 
8. Terörizmin, bireysel teröristlerin ve terör örgütlerinin finanse edilmesinin, , organize suç gelirleri, bu meyanda yasadışı uyuşturucu ve kimyevi maddelerin üretimi ve ticareti dâhil, önlenmesi ve bastırılması için önlemler almanın gerekliliğini, ve bu amaca ulaşılması için devamlı uluslararası işbirliğinin önemini kabul eder;
 
9. Devletlerin toprakları üzerinde bulunan kendi uyruklarının ve kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak, petrol, petrol ürünleri, modüler rafineriler ve ilgili maddeler ve ekonomik kaynaklar dâhil, IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlara yöneltildiği, onlar adına toplandığı veya başka türlü bu grupların yararına sunulduğu belirlenen her nevi kaynakları, diğer finansal varlıkları ve ekonomik kaynakları, ilaveten bu ekonomik kaynaklardan gelen her türlü kaynakları ve ciro edilebilir yararları erişilir kılmamasını temin etmeleri gerektiğini vurgular;
 
10. Hava taşıtları, arabalar ve kamyonlar ve petrol tankerleri dâhil, IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların faaliyet gösterdiği Suriye ve Irak bölgelerinden gelen veya bu bölgelere giden araçların, bu oluşumlar tarafından veya bu oluşumlar adına uluslararası pazarlarda satılmak üzere, silahlarla takas edilmek üzere, veya 2161 (2014) sayılı kararın 1. paragrafında belirtilen mal varlıklarının dondurulması ve silah ambargosunun ihlal edilmesiyle sonuçlanacak diğer yollarda kullanılmak üzere, petrol ve petrol ürünleri, modüler rafineriler ve ilgili maddeler, nakit, ve altın, gümüş, bakır ve elmas gibi değerli metaller ve mineraller gibi doğal kaynakların yanı sıra tahıl, canlı hayvan, makine, elektronik, ve sigara taşımakta kullanılabileceği üzerine endişesini ifade eder, ve Üye Devletleri 2161 (2014) sayılı kararın 1. paragrafında belirtilen mal varlıklarının dondurulması ve hedeflenen silahların ambargosunun ihlal edilmesiyle sonuçlanacak etkinliklerin önlenmesi ve bastırılması için uluslararası hukuk doğrultusunda uygun önlemleri almaya teşvik eder;
 
11. Bütün Devletlerin terör eylemlerinin finanse edilmesine, planlanmasına, hazırlanmasına veya irtikabına veya terör eylemlerinin desteklenmesine katılan her kişinin adaletin karşısına çıkarılacağını temin etmesi, ve bu tarz terör eylemlerinin iç hukukta ve yönetmeliklerde vahim suçlar olarak tesis edildiğini ve öngörülen cezaların bu tarz terör eylemlerinin vahametini gereğince yansıttığını temin etmesi gerektiğini yeniden teyit eder, ve bu nevi desteğin IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlarla petrol ve rafine edilmiş petrol ürünleri, modüler rafinerileri ve ilgili maddeler ticareti yoluyla sağlanabileceğini vurgular;
 
12. Bütün Üye Devletlerin IŞİD ve El Nusra Cephesi tarafına giden veya tarafından gelen her türlü petrol, petrol ürünleri, modüler rafineriler ve ilgili maddelerin kendi topraklarında hacir altına alındığını 30 gün içinde 1267/ 1989 Komite’ye bildirmeleri gerektiğine karar verir, ve Üye Devletlere bu tarz bir faaliyetin sonucu olarak bireylere ve oluşumlara karşı yapılan adli kovuşturmanın sonuçlarını Komite’ye bildirmeye çağrıda bulunur;
 
13. Üye Devletleri, IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer bütün birey, grup, girişim ve oluşumlarla petrol ticaretine ilişkin faaliyetlere iştirak eden bireylerin ve oluşumların listelenme taleplerini Komite’ye teslim etmelerini teşvik eder ve 1267/ 1989 El- Kaide Yaptırımlar Komitesi’ni IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer bütün birey, grup, girişim oluşumlarla petrol ticaretine ilişkin faaliyetlere iştirak eden bireylerin ve oluşumların derhal tespit edilmesini dikkate almaya yönlendirir;
 
14. Üye Devletlere, IŞİD ve El Nusra Cephesi tarafından kullanılan kaçakçılık rotalarının belirlenmesi amacına yönelik arttırılmış bilgi paylaşımı dâhil, uluslararası, bölgesel ve alt- bölgesel işbirliğini geliştirmek üzere ve Üye Devletlerin IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer bütün birey, grup, girişim ve oluşumlar tarafından petrol ve petrol ürünlerinin, ve modüler rafinerilerin ve ilgili maddelerin kaçırılmasına karşı çıkılmasında diğer Üye Devletlere yardım etmek için teknik destek ve kapasite geliştirmesi hükümlerini dikkate almaları için çağrıda bulunur;
 
Kültürel Miras
 
15. Irak ve Suriye’de özellikle IŞİD ve El Nusra tarafından, dinî yerler ve eserler dâhil, kültürel mirasın arızi veya kasti olarak tahrip edilmesini kınar;
 
16. IŞİD, El Nusra, ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların Irak ve Suriye’deki ören yerlerinde, müzelerde, kütüphanelerde, arşivlerde ve diğer yerlerde bulunan kültürel miras kalemlerinin yağmalanmasına ve kaçakçılığına doğrudan veya dolaylı olarak iştirak ederek, yeni üye alımı gayretlerinin desteklenmesinde ve terör saldırıların düzenlenmesi ve uygulanması için harekat kapasitesinin güçlendirilmesinde kullanılmak üzere gelir elde ettiğini endişeyle belirtir,
 
17. 1483 (2003) sayılı kararın 7. paragrafında belirtilen kararını yeniden teyit eder ve bütün Üye Devletlerin 6 Ağustos 1990’dan bu yana Irak’tan ve 15 Mart 2011’den bu yana Suriye’den yasadışı yollarla ülke dışına çıkarılan kültürel varlıkların ve arkeolojik, tarihi, kültürel, ender bilimsel ve dini önem arz eden diğer kalemlerin ticaretini önlemek için, sözkonusu kalemlerin sınırötesi ticaretini yasaklamak ve böylece Irak ve Suriye halkına güvenle dönmelerini sağlamak dâhil, uygun önlemleri alması gerektiğine karar verir, ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü, Interpol ve diğer uluslararası kuruluşları uygun görüldüğü şekilde bu maddenin uygulanmasına yardım etmeye çağırır;
 
Fidye için İnsan Kaçırma ve Dış Bağışlar
 
18. Kaynak sağlamak veya siyasi imtiyazlar elde etme amaçları da dâhil, herhangi bir amaçla IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlar tarafından işlenen insan kaçırma ve rehine alma olaylarını kınadığını yeniden teyit eder, ve terör örgütlerinin insan kaçırma ve rehine almalarını önlemek konusundaki ve fidye ödenmeden ve siyasi imtiyaz tanınmadan ilgili uluslararası hukuk gereğince güvenle salıverilmesini güvenceye almak konusundaki kararlılığını ifade eder;
 
19. 2161 (2014) sayılı kararın 1(a) paragrafındaki şartların, fidyenin nasıl ve kimler tarafından ödendiğine bakılmaksızın, El Kaide Yaptırımlar Listesi’ndeki bireylere, gruplara, girişimlere veya oluşumlara fidye ödenmesini de içerdiğini yeniden teyit eder, bu yükümlülüğün IŞİD ve El Nusra Cephesi’ni de içerdiğini vurgular, ve Üye Devletlere terör amacıyla insan kaçırmaların fidye ödenmeden önlenmesi ve bunlara tepki gösterilmesi için özel sektör partnerlerini ilgili kılavuz ilkeleri ve iyi uygulamaları benimsemeye veya izlemeye teşvik etmeleri üzere çağrıda bulunur;
 
20. Üye Devletlere teröristlerin doğrudan veya dolaylı olarak fidye ödemelerinden veya siyasi imtiyazlardan yararlanmasını önleme ve rehinelerin güvenle salıverilmesini güvenceye alma çağrısını tekrarlar, ve bütün Üye Devletlerin terör örgütleri tarafından işlenen insan kaçırma ve rehine alma olaylarında yakın işbirliği içinde bulunmalarının gerekliliğini yeniden teyit eder;
 
21. Dış bağışların IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlara ulaşmaya devam ettiğine yönelik raporlardan duyduğu derin endişeyi dile getirir, ve bütün Üye Devletlere toprakları üzerinde bulunan kendi uyruklarının veya kişilerin Komite tarafından belirlenen bireylere veya oluşumlara veya belirlenen oluşumların adına veya yönlendirmesiyle hareket edenlere bağışta bulunmadıklarını temin etme yükümlülüklerine riayet etmelerinin önemini hatırlatır;
 
22. Bireylerin ve kuruluşların yaptığı bağışların IŞİD ile El Nusra Cephesi’nin gelişmesinde ve desteklenmesinde önemli bir rol oynadığını, ve Üye Devletlerin toprakları üzerinde bulunan kendi uyrukları veya kişiler tarafından bu terör örgütlerine ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlara böyle bir desteğin sağlanmadığını garanti altına alma yükümlülükleri olduğunu vurgular ve Üye Devletlerin yardım dernekleri aracılığıyla sağlanan finansal akışların IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim veya oluşumlara yöneltilmediğini temin etmek için uluslararası finansal sistemin gelişmiş teyakkuzu aracılığıyla ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla ve yardım kuruluşlarıyla birlikte çalışarak bu konunun üzerine gitmesinde ısrar eder;
 
Bankacılık
 
23. Üye Devletlerin, kendi toprakları üzerinde bulunan finansal kuruluşların IŞİD, El Nusra Cephesi veya EL Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların uluslararası finansal sisteme erişiminin önlenmesini garantiye alacak tedbirleri almasında ısrar eder;
 
Silah ve ilgili maddeler
 
24. Devletlerin kendi topraklarından veya toprakları dışındaki kendi uyrukları tarafından veya flamalı deniz taşıtlarını veya hava taşıtlarını kullanarak, doğrudan veya dolaylı olarak IŞİD, El Nusra ve El Kaide ile bağlantılı diğer bütün birey, grup, girişim ve oluşumlara silah ve mühimmat, askeri araçlar ve teçhizat, paramiliter teçhizat, ve bahsi geçenlerin yedek parçaları, ve teknik danışmanlık, destek veya askeri etkinliklere ilişkin eğitim dâhil, silahların ve ilgili maddelerin temin edilmesini, satışını ve naklini önlemesi gerektiği yönündeki kararını ve Devletlere silah ticaretine ilişkin operasyonel bilgi alışverişini pekiştirmenin ve hızlandırmanın yollarını bulmaları, ve bu gayretlerin ulusal, alt-bölgesel, bölgesel ve uluslararası boyutlarda koordine edilmesini geliştirmeleri çağrılarını yeniden teyit eder;
 
25. IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumlara bütün silahların ve ilgili maddelerin, özellikle insan tarafından taşınan satıhtan havaya füzelerin yayılmasından ve bunun bölgesel ve uluslararası barışa ve güvenliğe olası etkilerinden ve kimi durumlarda terörizmle savaş gayretlerine sekte vurmasından duyduğu endişeyi ifade eder;
 
26. Üye Devletlere, IŞİD ve El Nusra Cephesi de dâhil olmak üzere listede adı geçen bütün birey ve girişimlere doğrudan veya dolaylı olarak silah ve her türlü ilgili madde teminini, satışını veya aktarımını, 2161 (2014) sayılı kararın paragraf 1(c) kısmı doğrultusunda önleme yükümlülüğünü hatırlatır;
 
27. Bütün Devletlere, özellikle insan tarafından taşınan ve satıhtan havaya füzeler olmak üzere, bütün silahların ve ilgili her tür maddenin taşınmasını, sözkonusu silahların ve ilgili maddenin IŞİD, El Nusra Cephesi ve El Kaide ile bağlantılı diğer birey, grup, girişim ve oluşumların ele geçirebileceğine yönelik makul şüphe olması durumunda, önleyecek uygun önlemleri almak üzere çağrıda bulunur;
 
Mal Varlıklarının Dondurulması
 
28. Güvenlik Konseyi’nin 2161 sayılı kararının 1 (a) paragrafındaki şartların, İnternet yönetimi veya ilgili hizmetlerin tedariki için kullanılanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın, El Kaide ve El Kaide Yaptırımlar Listesi’ne dâhil edilen diğer bireylerin, grupların, girişimlerin ve oluşumların desteklenmesinde kullanılan her türlü finansal ve ekonomik kaynakları kapsadığını yeniden teyit eder;
 
Bilgilendirme
 
29. Üye Devletleri, bu kararda kabul edilen önlemlere uyumlu olmak üzere aldıkları önlemleri 120 gün içinde Komite’ye bildirmeye çağırır;
 
30. Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Ekibi’nin diğer terörizm karşıtı Birleşmiş Milletler birimleri ile yakın işbirliği içinde bu yeni önlemlerin etkisi üzerine bir değerlendirme yürütmesini ve 1267 (1999) ve 1989 (2011) sayılı kararlar doğrultusunda kurulan Komite’ye 150 gün içinde rapor vermesini, ve
uygulamadaki ilerlemenin izlenebilmesi, istenmeyen sonuçların ve beklenmedik zorlukların tanımlanması ve gerektiği takdirde ileri düzenlemelerin çabuklaştırılmasına katkıda bulunmak amacıyla bundan sonra bu yeni önlemlerin etkileri üzerine raporları da kapsamına almasını rica eder,
 
31. Bu konuyu aktif olarak gündeminde tutmaya karar verir.
 
(*) Çeviri: MURAT ŞEVKİ ÇOBAN