-
13.06.2025“Her şeyin bir şeyi var”
Kalıcı, nihai ve onurlu bir barış; iktidar koalisyonunun “terörsüz Türkiye” dedikleri durum; örgütün kendini feshetmesi, silahlarını teslim etmesi ve bunun karşılığında devletin de Öcalan’a “umut hakkı” tanıması demek değildir. Kaldı ki hala siyasi bir genel af ilan etmenin, onu da geçtim hasta mahpusları serbest bırakmanın lafını bile etmiyorlar
CAFER SOLGUNGenelManşet -
12.06.2025Siyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP
Yasallığı ve kamu yararı içerdiği kuşkulu rantların üretimi ve selektif dağıtımı konusunda müdahalenin etkinliği ancak kurumsal, yasal düzenlemeler yapmaktan, örneğin kamu alımları piyasasını küresel rekabete açmaktan geçiyor
ESER KARAKAŞGenelManşet -
11.06.2025Çocuklu Kadın Mahpusların Bitmeyen Çilesi
10. yargı paketinde yer verilmeyen çocuklu kadın mahpusların çilesi sürerken, hasta ve yaşlı mahpuslar ise halen tahliye edilmedi. Yeni paket cezaevlerinde kaos yarattı zira sanki Kafka’nın “Şato”sunda hazırlanmıştı
ASLIHAN GENÇAYGenelManşet -
11.06.2025Basın Tarihi: Ey Mübarek…
Orta Doğu gerçekten çok depremli bir bölge. Sadece çok depremli mi, aynı zamanda çok kanlı da… Sadece Mısır’daki gelişmelere bakarak bile bu gerçeği görebiliyoruz. Mübarek’in Saray’daki saltanatına, soru sorma gayreti içindeki medyaya karşı kullandığı üslubuna da şahit olmuştum. Bütün diktatörler gibi o da zaman hiç değişmeyecek sanıyordu
MEHMET ALTANGenelManşet -
10.06.2025Güney Kore’de demokrasiye sahip çıkanlar kazandı
Vatandaşlar, Lee ve diğer Demokrat Parti üyeleri ile beraber, bazı muhafazakâr politikacıların ve daha ötesi ordu mensuplarının demokrasiden yana tavır alması, ülkenin kaderini değiştirdi
HAZAR GÖKÇEN ÖNEYGenelManşet -
08.06.2025Türkiye’nin değişen sosyolojisi
Siyasetin tümünün, içinden çıktığı toplumu bu güncel perspektiften okumasında yarar var. Ne yazık ki, siyasetin önemli bir kısmının ülkesinin nasıl bir eksende değiştiğini okuyamadığını; bir kısmının baltayı taşa vurduğunu ve iktidarın kendisinin de, toplumu “balta” ile kendi hedefleri doğrultusunda yontmaya çalıştığını görüyoruz
SEZİN ÖNEYGenelManşet -
07.06.2025Okumalar, değinmeler
Başka kadınlar da tanıdım Türkiye’nin orasından burasından. Kendilerinin ya da annelerinin engellenmişliklerinden söz ettiler. Engellerin hepsinin arkasında sivil ya da resmi veya her ne ise, erkek zihniyeti ve mevcudiyeti vardı
İLHAMİ ALGÖRGenelManşet

Okumalar, değinmeler
Çok katlı bir binanın terasında rüzgâr altında yapılan bir kayıt. Kameraya konuşan adamda siyah ceket, beyaz gömlek, siyah kravat. Rüzgâr saçlarını ve kravatını savuruyor. “Barselona’yı çok seviyorum. Bu nedenle ondan uzakta yaşıyorum. Böylece onu görmeye gelebiliyorum” diyor. Ardından garip bir gülüş… Çatlak bence. Tatlı bir çatlak

“Her şeyin bir şeyi var”
Kalıcı, nihai ve onurlu bir barış; iktidar koalisyonunun “terörsüz Türkiye” dedikleri durum; örgütün kendini feshetmesi, silahlarını teslim etmesi ve bunun karşılığında devletin de Öcalan’a “umut hakkı” tanıması demek değildir. Kaldı ki hala siyasi bir genel af ilan etmenin, onu da geçtim hasta mahpusları serbest bırakmanın lafını bile etmiyorlar

Siyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP
Yasallığı ve kamu yararı içerdiği kuşkulu rantların üretimi ve selektif dağıtımı konusunda müdahalenin etkinliği ancak kurumsal, yasal düzenlemeler yapmaktan, örneğin kamu alımları piyasasını küresel rekabete açmaktan geçiyor

Basın Tarihi: Ey Mübarek…
Orta Doğu gerçekten çok depremli bir bölge. Sadece çok depremli mi, aynı zamanda çok kanlı da… Sadece Mısır’daki gelişmelere bakarak bile bu gerçeği görebiliyoruz. Mübarek’in Saray’daki saltanatına, soru sorma gayreti içindeki medyaya karşı kullandığı üslubuna da şahit olmuştum. Bütün diktatörler gibi o da zaman hiç değişmeyecek sanıyordu

Türkiye’nin değişen sosyolojisi
Siyasetin tümünün, içinden çıktığı toplumu bu güncel perspektiften okumasında yarar var. Ne yazık ki, siyasetin önemli bir kısmının ülkesinin nasıl bir eksende değiştiğini okuyamadığını; bir kısmının baltayı taşa vurduğunu ve iktidarın kendisinin de, toplumu “balta” ile kendi hedefleri doğrultusunda yontmaya çalıştığını görüyoruz

‘Bir ve beraber olmak’ bu mudur?
Bunların anladığı ve bugüne değin sistematik bir zor ve zorbalıkla dayattıkları birlik-beraberlik ideolojisi şu: Kürtler Kürt olmayacak, anadilde eğitim de dahil bir halk olmaktan ileri gelen hiçbir hakları olmayacak; Aleviler de Alevi olmayacak; “gayrimüslim” vatandaşlar yatıp kalkıp hâlâ yaşıyor olduklarına şükredecekler

Baskı Paketi Geldi, Reformlar Eylül’e Ertelendi
Temel insan hakları, adalet, barış, demokrasi gibi konularda, sadece toplumun hissiyatı belirleyici olamaz, kitle kuyrukçuluğu yapılamaz. Hele ki bugün barış süreci yürüten siyasetçiler tarafından, keskin şekilde kutuplaştırılmış bir toplum söz konusuyken

Basın Tarihi: Dünyada Bugün
Galiba 13 yıl önce stratejistlerin göremediği ve bugün yaşanan en büyük iki değişiklik Rusya ve Amerika’da yaşananlar. Rusya, Ukrayna savaşında ortaya koyduğu askeri performans ile büyük bir imaj ve güç kaybına uğradı. Amerika ise içe kapanmacı bir politikayı tercih ederek Avrupa’dan uzaklaşıyor

Okumalar, değinmeler
Ve bu yapının uluslararası bağlantıları olduğunu, ekonomik bağlantılar ile siyasi yapı arasında sıkı fıkılık olduğunu, hatta bu sıcak yakınlığın güvenlik bürokrasisini de içerdiğini biliyoruz. Darbe bildirilerinde yeralan, “NATO dâhil bütün ittifaklarımıza ve taahhütlerimize sadığız” cümlesi şıklık olsun diye konulmuyor o metinlere

Hayal, hayat, mucize…
Bir “gelecek” duygunuz ve duyarlılığınız varsa eğer, o duygu ve duyarlılığın timsalinin çocuklar olduğunu da bilirsiniz. Bu duygu ve duyarlılığı içimde hep canlı tutmaya gayret ettim. Her şey daha iyi olsun diye ise çabamızın özü ve özeti, bu gerçek ve çocuklar aklınızın bir köşesinde olmalı hep ve kalbinizin tabii ki…

Türkiye devletinden Türk devletine
Anayasanın dili siyasileştiği ölçüde toplumun bütünün kucaklayıcı özelliği çok azalıyor ve anayasalar daha ilk günden tartışılır oluyor, oysa metne evrensel ilkelerle bezenmiş bir hukuk mutlak egemen olsa anayasaların kucaklayıcı niteliği, toplumsal uzlaşma çok artar

Terörist Dediğin Kuş Misali: Bugün Bana, Yarın Sana
Mehmet Uçum’un temsil ettiği kafa yapısı, ötekileştirici ve rencide edici bir dille TMK’yı silah olarak kullanıp, halen siyasi mahpusları terörist diye yaftalayabiliyorsa isterseniz Norveç’ten anayasa ithal edin, bu ülke bir milim ilerlemez. Gelinen noktada kabine değişikliği de yetmeyecektir

Hala buradayız
İnsan sormadan edemiyor; bizim annelerimiz “kayıpları” için az mı mücadele etti? Az mı coplandı? Az mı yargılandı? Az mı feryat etti? İnsan hakları savunucuları az mı devletle karşı karşıya geldi? Kuşkusuz ki kıyaslamak doğru değil, hele ki “kayıplar” gibi bir insanlık suçu konusunda. Ama devletlerin tutumu pekâlâ kıyaslanabilir…