Pençe-Kılıç Harekâtı ve bir gece ansızın
Türkiye medyasında, kim ne görmek istiyorsa o yöndeki “bilgileri” kendi görüşüne göre yansıtıyor.
03.12.2022
Silahlı insansız hava araçları, askeri uçaklar ve Howitzer/Obüs havan topu ateşiyle süren harekâtın, kara operasyonuyla devam etmesi artık an meselesi gözüküyor. 28 Kasım’da Reuters’a konuşan bir Türk yetkili, “kara operasyonuna günler kaldığını” söylemişti.
ABD ve Rusya’nın kara harekâtına karşı olacağı iddia ediliyor; ancak, her iki ülkenin de çekinceleriyle “kırmızı ışık” görevi görecek baskıyı Ankara üzerinde kurabilmeleri zor. Ancak karadan operasyon başladıktan sonra, Rusya da ABD de, harekâtın kısıtlı sürmesini telkin edecekler gibi gözüküyor.
Kasım ortasında, ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı-CIA Direktörü William Burns, Ankara’daydı. Yine aynı tarihlerde, Rusya Federasyonu Dış İstihbarat Servisi-SVR Başkanı Sergei Navishkin de, Ankara’yı ziyaret ediyordu.
Ukrayna Savaşı dolayısıyla, Soğuk Savaş sonrası hiç olmadığı kadar zıtlaşan iki ülkeyi bu günlerde yaklaşımlarında birleştiren de ironik biçimde Türkiye oluyor.
Ankara’daki istihbarat zirvesi ertesinde, ABD’den de Rusya’dan da, Türkiye’nin askeri harekâtlarına yönelik çok benzer açıklamalar geldi. Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, 24 Kasım’daki açıklamasında “IŞİD’in yenilgiye uğratılması misyonuna odaklanılması ve bölgedeki personelin güvenliğinin sağlanması için gerilimin derhal azaltılması gerek” uyarısında bulundu.
Gene aynı gün, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sözcüsü Maria Zaharova şöyle diyordu:
“Suriye topraklarına yönelik bir kara harekâtının bölgedeki gerilimi arttırmaktan başka bir işe yaramayacağına ve terör faaliyetlerinde artışa yol açacağına inanıyoruz.”
İki açıklama arasında tek fark, birinin Türkiye’de medyada “skandal sözler” manşetiyle yansıması; diğerininse nötr biçimde yansıtılması. Tahmin edin hangisi “şoke eden açıklama” idi: tabii ki, ABD’nin ki…
Pentagon’dan gelen açıklamanın ardından sadece günler sonra, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, Türkiye’nin “kendini ve vatandaşlarını saldırılara karşı koruma hakkı olduğunu” yineledi. Ki, bu cümle hakikaten de ABD ve Rusya arasında, başka konularda hiç göremeyeceğimiz derecede ortak bir vurgu.
Kirby; “Gerek Irak, gerek de Suriye’de geçerli ve inandırıcı bir tehdit olmayı sürdüren IŞİD üzerindeki baskıyı devam ettirmemiz gerekiyor” da diyordu.
İlginç şekilde tamamen istihbarat kaynakları arasında yürüyen müzakereler var. ABD tarafında, Pentagon ve Ulusal Güvenlik Konseyi gibi daha askeri ve güvenlik çevrelerinden-Rusya’da ise daha “siyasi” çevreden sözcülerden gelen açıklamalar söz konusu.
Kamuoyuna açık bu mesajlardan gelen ortak ipucu; IŞİD ve radikal, İslâmi kökten dinci terör örgütlerinin Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde önünü açacak bir şey yapmadıkça “sarı ışıkta” geçebileceği-kara harekâtını da gerçekleştirebileceği…
Ankara, belli ki bir devlet politikası olarak; ABD ve Rusya’nın farklı sebeplerle çok da bölgeyle angaje olmak istemedikleri ve dahası da yine apayrı sebeplerle Türkiye’ye siyaseten muhtaç oldukları bu dönemde, kara harekâtına kararlı.
Rusya’nın Ukrayna Savaşı’nda; Çin ve dahası ötesinden bulamadığı, desteğe karşılık Türkiye’nin “dengeleyici mekanizma” ve müzakereden ticarete “dışa açık çıkış kapısı”/nefes borusu olma özelliğine bağımlı…
ABD ise, hem Türkiye’nin fazla Rusya’ya kaymasını engellemek hem de, İran’ın artan kaotik ortamında Tahran’ın olası tepkisel davranışlarına karşı Ankara’nın desteğine ihtiyacı olduğu için “dengeci bir siyaset” peşinde.
Belli ki, Ankara bir “devlet politikası” olarak- şu an için 2015 sonrası YPG/PKK’nın elde ettiği toprak kazanımlarını kısmen geri çevirmek istiyor. Ve-Suriye’de; geri dönüşlerin sağlanacağı bir “güvenli bölge” oluşturma öngörüsüyle hareket etmek.
Bunlar “devlet” politikaları. Ve bu nedenle de, bu düşünceyi paylaşan “Altılı Masa” ve ana muhalefet geneli de, bu harekâta destek verir-verecek.
Türkiye’de medya geneline baktığımızda ise, kim ne görmek istiyorsa o yöndeki “bilgileri” kendi görüşüne göre yansıtıyor.
Meselemiz belki de; ne “devlet” ne “hükümet” politikası-onun ipucunu kaçırmak…
—–
Kapak Görseli: Anadolu Ajansı-AA