Siber âlem toz duman: Anonymous Türkiye’ye karşı

‘’En önemli banka altyapınızı yerle bir edeceğiz. Türkiye, bu çılgınlığa bir son ver. Kaderiniz kendi ellerinizde…’’

ASLI TUNÇ

28.12.2015

Guy Fawkes maskeli Anonymous üyesi 2008 yılından bu yana artık o çok iyi bilinen tonlamada ve bilgisayarda tanınmayacak hale getirilmiş sesiyle kâğıttan tehditlerini okuyor.
 
“Sevgili Türk hükümeti, İŞİD’e destek olmayı kesmezseniz, internetinize, DNS bağlantılarınıza, bankalarınıza saldırmayı sürdüreceğiz. Tüm hükümet sitelerini alaşağı edeceğiz. Daha sonra havaalanlarınızı, askeri üslerinizi, özel sektör ve kamu bağlantılarını vurmaya başlayacağız. En önemli banka altyapınızı yerle bir edeceğiz. Türkiye, bu çılgınlığa bir son ver. Kaderiniz kendi ellerinizde.
Biz Anonymous'uz.
Biz Lejyonlarız.
Biz affetmeyiz.
Biz unutmayız.
Bizi bekleyin.”
 
Bu video Youtube’dan kaldırılmış olsa da, neredeyse tüm yabancı haber kaynaklarında hâlâ mevcut. Anonymous, malum siber âlemde haktivist olarak tanımlanan anarşist bir grup. Liderleri yok, siber saldırılarını DDos (Distributed Denial of Service – Dağıtık Hizmet Engelleme) denilen saldırı şekliyle yapıyorlar. Basit bir dille anlatmaya çalışırsam bu saldırı şekli, sistemin kaldırabileceği yükün çok üzerinde anlık istek ve anlık kullanıcı sayısı ile sistemi tıkamak, hattı doldurarak onu felç etmek. DDos saldırısı ile yapılmak istenen aslında bir websitesinin, bir uygulamanın veya bir hizmetin yollarını tıkamak, bu hizmete erişimi engellemek, bağlantıları zayıflatmak ve sonunda da kesmek. Bu kuşkusuz bir bilişim suçu. Ancak bugün internetten indirilebilecek basit programlar kullanılarak bile bir sistem hedef alınabilir ve sadece IP adresi ya da alan adı girilerek hedef sistemin erişilemez olması sağlanabilir. Anlayacağınız bu saldırıların yapılması günümüzde oldukça kolay hale gelmiş vaziyette. Anonymous’un da son yedi yıldır yaptığı bu. Aşırı sol bir dünya görüşü çerçevesinde düşman ilan ettikleri kişi, grup, devlet veya şirketleri hedef alıp siber saldırılar düzenliyorlar. Amaç, hedeflerine mali zarar vermek ve onların prestijlerini yerle bir etmek. Kendilerini mağdurdan ve ezilenden yana konumlandırıyorlar, kapitalizm karşıtı olduklarını belirtiyorlar.
 
Aslında Türkiye, Anonymous saldırılarına yabancı değil. Özellikle de örgütün Türkiye’deki kolunun aktif olduğunu gözlemleyebiliriz. 2012’de grev yaptıkları gerekçesiyle işten çıkarılan 305 işçiye destek amacıyla THY'nin uçuşları gösteren websitesine erişimi 6 saat boyunca engellediler. Bu süre içinde online bilet alınamadı, check-in yapılamadı. Zarar o dönemin parasıyla 400 bin TL olarak açıklandı. Anonymous Gezi Park direnişine destek verdi. Direnişin yıldönümünde ülkedeki tüm emniyet teşkilatına bağlı websitelerini devre dışı bıraktı. 30 Mart yerel seçimlerinden önce tüm Anadolu Ajansı’nın sistemine ve özellikle ajansın seçim sunucularına yönelik bir saldırı düzenledi. Yine 2012’de Melih Gökçek Twitter üzerinde bir takipçisinin telefonun yazdığı için Anonymous’un hedefi oldu. TTNet, Tübitak ve Zaman Gazetesinin siteleri de zaman zaman bu siber aktivistlerden nasibini aldı. 2012’de Gaziantep'te 9 kişinin yaşamını yitirdiği, sivilleri hedef alan saldırının ardından PKK’nin internet sitelerine saldırı düzenlediler. Türkiye'den erişim yasağı bulunan sitelerin dünyada da yayınlarını engellendiler.
 
Ancak hiçbir saldırıları 14-21 Aralık arasındakiler kadar büyük boyutta olmadı. Bu kez iş gerçekten daha ciddi görünüyor. Türkiye’deki 400 bine yakın “.tr” uzantılı internet sitesine yoğun bir şekilde süren siber saldırıya uğradı. Anonymous üstlenene kadar saldırılar ana akım medyada ısrarla görmezden gelindi. Charlie Hebdo ve özellikle de Paris katliamından sonra sistemli şekilde IŞİD’e karşı mücadele veren Anonymous, işin esasını çok da sorgulama ihtiyacı hissetmeden Türkiye’yi sırf Putin’in iddialarına dayanarak hedef seçmiş gibi görünüyor.
 
14 Aralık’ta beş sunucusu ODTÜ’de bulunan Nic.tr alan adı servisine saldırmaya başladı. 40 Gbps hızındaki saldırı ise ODTÜ’nün açıklamasına göre, dünyada yaşanmış en yoğun DDoS saldırısı. Dolayısıyla bu saldırının ODTÜ’yü itibarsızlaştırma nedeni yapılması da son derece saçma. Anonymous ilk saldırı ile .tr alan adlı Türk sitelerine yurt dışından erişimi zorlaştırdı. Bu nedenle yurtiçinde etkisini fazla anlamadık. Ancak internet üzerinden yapılan ticaret, online hizmetler açısından henüz daha zarar tespiti yapılmamış görünüyor. Böylece özellikle e-ticaret siteleri, yurt dışındaki müşterilerinden sipariş alamamaya başladı. Bu aynı zamanda online servisler aracılığı ile yurt dışına yapılan ihracata da sekte vurulmuş görünüyor. Ancak hâlâ bu yedi günlük zararın boyutu net öğrenebilmiş değiliz. Umalım ki hükümet ODTÜ ile uğraşacağına bu siber saldırılara karşı ciddi önlemler alsın ve zararın boyutunu daha iyi analiz etsin.