basın tarihi
Toplam 28 yazı.
Toplam 28 yazı.
Olağanüstü karanlık bir dönemin olağanüstü şahidi olan ve hukuksal zulme karşı yüksek ve özverili bir çaba harcayan P24’e çok teşekkür ediyorum. Basın Tarihi ve Silivri Notları o döneme tanıklığımı oluşturdu. P24 Blog kapanıyor. Ama Basın Tarihi devam edecek
Kavgaya, hakarete, kanlı bıçaklı olmaya çok daha yatkın olan bir ortamda barış çağrısı yapmak hedefine ulaşır mı, merak ettim. Doğal zekâları bırakıp, bildiriyi doğrudan yapay zekâya sordum. Sağ olsun, o da beni kırmadı, Demokrasi Platformu’nun Barış Çağrısını derinlemesine değerlendirdi
Ölümü biliyoruz… Ama inanmakta zorlanıyoruz. Bir eşinin daha bulunması zor bir insan terk etti bu dünyayı. Hatıralarımızı oluşturan insanlar tek tek gidiyorlar. Gittikleri yerin iyi olmasını diliyorum… Ömürlerini geçirdikleri yer pek iyi değildi ne yazık ki…
Otoriter, baskıcı, sansürcü, güce dayalı, korkutmayı hedefleyen bir karanlık suratın canım İtalya’da fazla ısrarcı bir şekilde ortaya çıkması üzerine Basın Tarihi, Orta Doğu’daki geçmişe yönelik seyahatinde makas değiştirdi. Çünkü dünyanın her yerinde ortaya çıkan bu faşizm hortlağı sadece bir ülkenin, bir bölgenin değil, bütün insanların düşmanı
Toplumsal acıları sürekli hale getiren Kürt Sorunu 100 yıldır demokratikleşmenin yok sayılmasından kaynaklanıyor. Ankara, 100 yılı aşkın bir süredir benim kısaca “2. Cumhuriyet” dediğim“ demokratik cumhuriyete” direniyor. Direndikçe de ülke çürüyor
Sanata bakma sebebimiz hayatı daha iyi görmek değil artık, sanata hayata hiç görmeyelim diye bakıyoruz. Mümkünse hiçbir yüzleşmeye dahil edilmemek istiyoruz. Yaşamı ölüm kadar hareketsiz kılmayı arzuluyoruz. Yan gözle baktığımız eğlenceliklerimiz dönsün dursun yeter
“Lefter’in töreni çok anlamlı ve umut vericiydi. Ama onu ismini Şükrü Saraçoğlu’ndan alan bir stattan yolcu etmemizin ruhunu huzursuz ettiğinden eminim. Çünkü Saraçoğlu, Lefter’in yaşamının en acılı dönemlerinin, söyleyemediklerinin, anlatamadıklarının failiydi…”
Basın tarihi çerçevesinde kazı yaparken Ahmet Özer’in 12 önce “Kürt Sorununda barışçıl çözüm” isteyen bu yazısına rastladım. Tabii, yazıyı okuyan herkesin aklına haklı olarak şu soru gelecek: Bugün iktidar partilerinin söylediğini 12 yıl önce söylemiş olmak suç mu?
En esaslı sansür kiliti şimdi “herkes sussun, susmayan casustur” yasasıyla devreye girecek. Bir devletin ve ülkenin intiharını canlı yayında seyretmiş gibi olacağız. Ve bu günleri ilerde yazacak olanlar “özgürlüğü katlettiler” diye yazacaklar
Toplumun ve siyasetin kendi doğal mecralarında tartışması gereken konularda söylenilen “Genelkurmay Başkanlığınca yetkili kurumlar bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir tedbir alınmadığı gözlenmiştir” cümlesi aslında bugünlere nasıl geldiğimizi çok iyi gösteriyor
“Sanırım anısal yazılarda, bazen anlatım biçimi, yani ‘üslup’ içeriğe ağır basar… Diyelim eski bayramlarda, anne-babalarıyla aile büyüklerini ziyarete gelmiş küçük çocuklara bayram harçlıklarıyla, birer de mendil verildiğini anlatıyorsun. Anlatıyorsun da, nasıl anlatıyorsun?”
İnternet sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezleri nasıl kullandığımız hakkında daha fazla bilgi için Çerez Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.
Çerezler, internet sitemizin kullanımını ve işlevselliğini geliştirmenin yanı sıra performans ve analiz amaçlı olarak da kullanılmaktadır.