İD’çilerin Suriye’nin kuzeyinde sıkışması demek, kaçabilecekleri tek yerin Türkiye olması demek!

Üfleyenin kimliği değişse de fark etmiyor, esen hep aynı yalan rüzgârı.

“Millet Meclisi” adını taşıyan bir kuruma içeriden tahrip kalıbı döşemekle meşgûlsünüz… Bunda gülünecek ne var?

İlk maksat, Kürt sivil siyasetine alan bırakmamak…

Ahmet Davutoğlu “Bilge vezir” rolüne talip olmuş, rolü kapmıştı. Kimse ona “filim o filim” demedi

Hülâsâ: İD -şimdilik sadece- Kilis’e savurduğu roketlerle Ankara’ya, kendisini sınırboyundan kovmaya kalkmamasını bildiriyor

Suruç ve Ankara katliamlarında devlet içinden birilerinin parmağı olduğunu gösteren işaretlerin başında bir “tarz” geliyor…

Atılması gereken başlık şu: “İD –veya DAİŞ-IŞİD, hangisini beğenirseniz– Kilis’e roket attı.” Fakat biz böyle demiyoruz, “düştü” diyoruz. Niye?

“Panama Belgeleri”ne nasıl baktığımız, orada ne bulduğumuz, hattâ bakıp bakmadığımız, kendimize nasıl baktığımızı da gösteriyor

“Yapmayın! Çünkü mesele edilmemesi gerektiğine inandığımız mevzular var; üstelik bunların komik de olmaması gerekiyor!’’

‘’Yapmayın! Çünkü mesele edilmemesi gerektiğine inandığımız mevzular var; üstelik bunların komik de olmaması gerekiyor!’’