TBMM’de çoğunluğun tahakkümü üzerine bir veri analizi
AKP hiçbir parti ile uzlaşmıyor… Bu sadece siyasi bir izlenim değil sistemli veriler incelendiğinde kanıtlanan bir olgu
14.03.2015
İç Güvenlik Paketi tartışmaları sırasında meclisin çalışma şeklini canlı yayınla izleme fırsatı bulduk. Bir yanda, yaralanan milletvekilleri olmasına rağmen TBMM İç Tüzüğü’nün ilgili maddesini uygulamayan ve vekiller uyurken bile oturumu kapatmayan iktidar partili meclis başkan vekilleri, diğer yanda ise, birbirlerine sataşıp sonra da İç Tüzük gereği cevap hakkını kullanarak kanunun görüşülmesini engellemeye çalışan muhalefet milletvekilleri vardı.
İç Tüzüğün tıkandığı yerde, kürsü önünde oturma eylemi yapan HDP grubu, kapalı oturumdaki kavga görüntülerini YouTube’a yükleyen Mahmut Tanal vardı. Daha önce yolsuzluk fezlekeleri sırasında UStream üzerinden korsan canlı yayın yapan Melda Onur da hatırlanacaktır.
Bu örnekler, meclisin bir uzlaşma alanı değil, muhalefetin susturulduğu, iktidarın tahakkümü altında bir alan olduğu izlenimini veriyor.
TBMM faaliyetlerini düzenli olarak Twitter’daki @TBMMGenelKurulu resmî hesabından takip edenler ise, meclisteki tüm karar verme süreçlerinin parmak hesabından ibaret olduğunu düşünüyor olmalı.
“[Muhalefet] Grubu önerisi görüşülüyor”, “[Muhalefet] Grubu önerisi kabul edilmedi” diye akıp giden Genel Kurul gündemi gerçekten de bir uzlaşı alanından ziyade, çoğunluk partisi AKP’nin sandıktan ibaret demokrasi anlayışını yansıtıyor.
Bu durumdaki meclis, bir “mücadele alanı” olarak dahi gençlere umut vermiyor.
TBMM’deki Yasama sürecine dair genel izlenim, bu kurumun temsil yeteneğini kaybettiği yönünde olsa da bu izlenimi sistemli bir veriye dayandırmak gerektiğini düşündüm ve ekranlarımıza her gün aşağıdaki şekilde yansıyan durumun ne denli genel olduğunu araştırmak istedim.
Bu amaçla, TBMM Genel Kurul çalışmalarını Twitter’da anlık olarak duyuran @TBMMGenelKurulu resmî hesabının 2013 Haziran ayından beri attığı tweet’leri bir veri setinde derledim.
Bu veriye göre CHP, MHP ve BDP/HDP muhalefet parti gruplarının Genel Kurul çalışmaları sırasında verdiği toplam 209 adet öneriden sadece 1 (bir) tanesi kabul edilmiş. O da ret oyu kullanan AKP milletvekillerinin salonda azınlıkta kaldığı bir anda yaşanmış.
AK Parti grubunun verdiği 39 önerinin tamamı ise kabul edilmiş.
Özetle, seçmenin yarısını temsil eden muhalefet partilerinin Genel Kurul çalışmalarına dair hiçbir önerisi iktidar partisi tarafından kabul edilmiyor. Bu durumun en azından Gezi direnişinden bu yana istisnasız devam ettiğini iddia etmek mümkün.
Veri seti, yöntem ve sonuçlar
Twitter’da @TBMMGenelKurulu resmiî hesabından yazılan son 3 bin 200 tweet’in derlendiği veri seti, Talha Öz tarafından geliştirilen ve açık kaynaklı bir sosyal medya veri toplama uygulaması olan DD-CSS ile derlendi.
3 bin 200 sınırı, Twitter tarafından konan bir teknik sınır. Ücretli başka yöntemlerle daha çok veri derlemek mümkün. Ancak @TBMMGenelKurulu adresi sadece son iki yasama yılında düzenli bir formatta yasama faaliyetlerini duyurmaya başlamış.[*] Bu formattaki tweet’lerde Genel Kurul’un gündeminde olan konuda talepte bulunan parti grubu veya konuşma yapan milletvekilinin adı ile talebin veya konuşmanın özeti yer alıyor.
Elbette @TBMMGenelKurulu Twitter hesabını yöneten devlet memurlarının iktidar partisi tarafından atandığını, ve TBMM TV gibi, meclis çalışmalarını taraflı veya eksik bir şekilde aktardığını iddia etmek mümkün. Bunu test etmek için, Haziran 2013’ten bu yana TBMM Genel Kurulu’na gelen Gensoru önergelerinin nasıl yansıtıldığına baktım ve TBMM resmî internet sitesindeki önergelerle karşılaştırdım. Vardığım sonuç Genel Kurul çalışmalarını yansıtmak konusunda bir eksik olmadığı yönünde. Buna dair bir listeyi de veri setinin ilgili sayfasında bulabilir ve denetleyebilirsiniz.
Bunun yanında, Twitter’daki @TBMMGenelKurulu hesabından derlenen verinin iktidar partisini olumlu gösterecek şekilde taraflı olduğunu iddia etmek, aşağıda detaylarıyla incelediğim durumun gerçekte daha da vahim olduğu anlamına gelecektir.
“Önerisi görüşülüyor”
Veri setindeki tweet’ler içinde “öneri” kelimesi geçen 561 tweet var. Bunların bir kısmı öneri vasfı taşımayan, vekillerin konuşmaları hakkında olan tweet’ler (şu örnekte olduğu gibi).
Öneri vasfı taşıyanlar ise belirli bir konunun Genel Kurul gündemine alınması, veya öncelikli olarak tartışılması yönündeki talepler. Bu öneriler @TBMMGenelKurulu tarafından önce yapıldığı anda “görüşülüyor” notuyla, daha sonra ise “kabul edildi” veya “kabul edilmedi” bilgisi ile duyuruluyor. Veri setinde bu özellikte toplam 299 tweet var.
Yazımdaki sayısal ve içerik analizi de bu 299 öneriye dayanıyor.
“Kabul edildi”
AK Parti grubu Haziran 2013’ten beri 39 öneride bulunmuş, ve bunların tamamı kabul edilmiş, hiçbiri reddedilmemiş.
AK Parti grubu önerileri çoğunlukla gündemdeki bir hükümet tasarısının öne alınması veya meclisin tatile girmesi ile ilgili; diğer partilerle karşılaştırıldığında başkanlığın belirlediği gündem dışından getirilen bir öneri yok, parti grubu dışında herhangi bir AKP milletvekilinin önerisi de olmamış.
AK Parti grubunun önerileri yine muhalefet parti gruplarının önerileriyle karşılaştırıldığında 20 dakika daha az tartışılıyor (muhalefet önerilerinin duyurulması ise reddedilmesi arasında ortalama 1 saat geçiyor).
AK Parti grubu dışında kabul edilen 28 öneri, her partiden bir milletvekili ile oluşturulan Danışma Kurulu’nun önerileri. TBMM’deki komisyon ve kurulların çalışmalarını başka bir yazıda ele almak istiyorum; ancak kabul edilen 28 öneriyi ilk bakışta bu veri setindeki uzlaşma istisnası olarak görmek mümkün olabilir. Fakat, Soma maden kazası hakkındaki araştırma önergelerinin öne alındığı 20 Mayıs 2014 tarihli Danışma Kurulu önerisi haricinde, Danışma Kurulu’nun önemli konularda uzlaşma rolü üstlendiğini söylemek mümkün değil.
Haziran 2013’ten bu yana kabul edilen tek muhalefet önerisi ise 27 Mayıs 2014 tarihinde CHP Grubunun verdiği “İş Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 2/1210 esas numaralı Teklifin gündemin 3.sırasına alınması” önerisi. Bir muhalefet partisi önerisinin kabul edilmiş olması, hesabın Twitter’daki takipçileri tarafından espriyle karşılanmış.
Ancak durumun gerçekten bir istisna olduğunun göstergesi olarak, Anadolu Ajansı”nın “CHP’nin önerisi kabul edildi” başlıklı haberi ve Cumhuriyet Gazetesi’nin “TBMM’de şaşırtan oylama” haberi okunabilir.
“Kabul edilmedi”
Muhalefet parti gruplarının bu dönemde tümü reddedilen 208 önerisinin dağılımı CHP 83, MHP 66, ve BDP/HDP 59 şeklinde. Parti grupları dışında, çoğunluğu CHP milletvekillerinin yaptığı 23 öneri arasında da kabul edilen yok.
Muhalefet partilerinin Genel Kurul’daki önerilerinin pek çoğu, önemli buldukları konulardaki yasaların ve meclis araştırmalarının gündeme alınması ve oylanarak kabul edilmesi talebi.
Bu durumda, Haziran 2013’ten bu güne, muhalefet partilerinin öne çıkarmak istedikleri ancak AKP oyları ile gündeme alınması reddedilen konuları şu şekilde özetlemek mümkün. Detayları incelemek için TBMM sitesindeki meclis araştırması sorgu sayfasında arama yapabilirsiniz.
CHP
1 Mayıs 2013, çevre kirliliği, gümrük ve liman sorunları, polisin aşırı güç kullanımı, sağlık hizmeti sorunları, Uludere (2 kez), Soma (2 kez), Zonguldak'tan göç, özel okullara destek ve TEOG, ÖSYM, çocuk işçiliği, işçi hakları, memur hakları, balıkçılık/hayvancılık ve tarım sorunları, doğal afetler, dış politika, kredi kartı borçları, IŞİD, basın özgürlüğü, çocukların cinsel istismarı, yolsuzluk ve rüşvet, TBMM TV yayını, askerlik ve astsubay intiharları, Hasan Ferit Gedik
MHP
ekonomi politikası, özelleştirmeler, faiz, taksici/nakliyeci sorunları (2 kez), zamlar, borçlar, Suriye'den gelen göç, tarım ve hayvancılık sorunları, kuşkulu KPSS sonuçları, işsizlik ve iç göç, taşeron işçiler engelli sorunları, memur sorunları, polislerin özlük hakları, terör finansmanı, peşmergeler, uyuşturucu madde bağımlılığı (2 kez), 17 Aralık konuşmalarının TÜBİTAK tarafından araştırılması, özel güvenlik sorunları, İsrail firmalarının Doğu Akdeniz'de petrol araması, Suriye'deki iç savaş, dış politika, Irak'ta rehin alınan vatandaşlar, yolsuzluk ve rant, Hocalı katliamı, sansür ve basında oto sansür (2 kez), köy korucuları, kamu bürokratlarının taraflılığı, Türkmenler
BDP/HDP
İstiklal Mahkemeleri, 1994 DEP milletvekilleri, çevre sorunları, HDP üyelerine saldırılar ve mitinglerin engellenmesi (2 kez), sağlıkta özelleştirme, IŞİD ve El Nusra (2 kez), çocuk ölümleri ve çocuk hakları (3 kez), Uludere (3 kez), paralel yapı / Yargı / TSK, engelliler (2 kez), seçim ve partiler rejimi (2 kez), ders kitaplarının içeriği, polis şiddeti, cezaevlerinde hak ihlalleri (2 kez), madencilik sorunları, Bingöl saldırısı, nükleer enerji, Kürt basını ve basın emekçilerinin öldürülmesi, basın özgürlüğü kaçak göçmenlerin sorunları, Ezidi halkının sorunları, Suriye'deki iç savaş (4 kez), uyuşturucu kullanımının engellenmesi, kızamık hastalığı, 1993 MGK kararları, 1938 Dersim katliamı, yolsuzluk, memur hakları, taşeron işçiler, kuraklık ve su politikası, 90'lardaki köy yakmalar, derin devlet, faili meçhul cinayetler, Van Depremi, askerlerin şüpheli ölümü
Bunların yanında her parti grubunun verdiği gensoru önergelerinin Genel Kurul gündemine alınması önerileri de var. Onlar da reddedilmiş.
2011 döneminden beri açılan tek meclis soruşturması ise yolsuzluğa karıştığı iddia edilen dört bakan, Zafer Çağlayan, Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki 24 Nisan 2014 tarihli soruşturma. Bu bakanlar dahil olmak üzere hiçbir bakan veya başbakan hakkında gensoru görüşmesi dahi yapılmadı.
8 Haziran’da uzlaşmak mümkün mü?
Bu analiz, Genel Kurul çalışmaları içinde AKP’nin diğer hiçbir parti ile uzlaşma aramadığını, çoğulcu değil çoğunlukçu bir demokrasi anlayışını ısrarla sürdürdüğünü gösteriyor. Her mantıklı seçmen gibi partilerin geçmiş politikalarını temel alacaksak, 7 Haziran’daki genel seçimler sonrası oluşacak meclisin yeni bir Anayasa’yı toplumsal uzlaşıyla yazacağını düşünmek güç.
Yakın zamanda yapılan pek çok seçim anketi ve simülasyon sonucuna göre HDP’nin seçimlere parti olarak katılması ve yükselen bir ihtimalle %10 ülke barajını geçmesi durumunda AKP en çok milletvekili kaybeden parti olacak. Çünkü HDP’nin etnik seçmen tabanının ağırlıklı olduğu Doğu illerinde AKP ikinci parti durumunda. Buna MHP’nin beklenen oy artışı da eklendiğinde, AKP’nin tek başına hükümet kurmaya yetecek olan 276 sandalyeye ulaşması dahi zor.
AKP’nin birinci parti olduğu, ancak hükümeti tek başına kurmak için veya en azından yeni Anayasa’yı referanduma götürmek için yeterli sayıya ulaşamadığı durumda en az bir parti ile uzlaşması gerekecek. Seçime yaklaştıkça daha da kutuplaşacak olan siyasi arenada bu tür bir uzlaşmayı herhangi bir muhalefet partisinin kendi tabanına kabul ettirmesi daha da zorlaşacak.
Haziran 2013’ten beri AKP’nin sürdürdüğü tutum yüzünden sadece muhalif parti tabanının değil, muhalefet milletvekillerinin de AKP ile birlikte çalışması oldukça zor görünüyor.
İç Güvenlik Paketi karşısında omuz omuza mücadele veren CHP-MHP-HDP ortaklığı ise daha önce pek çok kez denenmeden vazgeçilmiş, kırılgan bir dayanışma. Bu üç partinin toplam milletvekili sayısının hükümet kurmaya yetecek olması durumunda dahi, hükümeti sürdürecek bir asgari müşterekte buluşulması kolay değil. 13 yıllık AKP iktidarının muhalefete uzlaşma anlayışını kazandırıp kazandırmadığını ancak 8 Haziran’da görebileceğiz.
Yasama’nın Sivil Denetimi
Daha önce, yasama faaliyetlerinin sivil denetimine (kendi açımdan) giriş niteliğinde olan bir yazı yazmış ve TBMM 24. Dönem milletvekillerinin yasa tasarısı üretme ve denetleme faaliyetlerine dair bir veri seti oluşturmuştum. Bu yazı için başka bir kaynaktan derlediğim veri seti de benzer bir sonucu tekrarlamış oluyor:
%10 ülke barajı, siyasi partiler kanunu ve merkeziyetçilik anlayışı seçmen iradesinin meclise yansımasına engel oluyor.
Mecliste ise, Yürütme organı olan hükümeti Yasama’dan üstün tutan Anayasa ve TBMM İç Tüzüğü çoğunlukçu bir iktidarı baskın kılıyor, muhalefetin emeği karşılık bulamıyor.
Bunları derlemek ve duyurmak içinse Yasama’nın sivil denetimine ihtiyaç var.
Notlar:
* Henüz formatın tam oturmadığı zamanlarda @TBMMGenelKurulu hesabından gönderilen 10 adet tweet’te aşağıdaki gibi düzeltmeler yapıldı: 6 durumda “kabul edilmedi” yerine “reddedildi”, bir durumda ise “benimsenmedi” yazılmış; 3 durumda ise “AK Parti” yerine “AKP” veya “AKParti” yazılmış. Bunlar formül-dışı olarak, elle girildi, kırmızı renkle belirtildi.