İhsan Çakar (sol), Servet Tecirli (sağ)

Ülkenin mikro portresi: Tefeci AK Partili, Yolsuz CHP’li

Lütfü Savaş’ın ekibindeyken yolsuzlukları ayyuka çıkan İhsan Çakar, yeni yolsuzluklara imza atması için neredeyse ödüllendirilerek Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne atandı. Uyuşturucu suçundan soruşturulan Servet Tecirli’nin ise tefecilik yöntemiyle borçlandırdığı kişileri, uyuşturucu trafiğine yönlendirdiği ortaya çıktı

ASLIHAN GENÇAY

22.01.2025

Belediyelerde yapılan yolsuzluklar gündemdeyken, yargının neden yolsuzluklarıyla nam salmış Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a dokunmadığı, belge, bilgi ve tanıklarla ayyuka çıkan yolsuzluklarından dolayı Savaş’la eski ekibinin neden halen yargılanmadığı, kamuoyunda sıkça sorulan sorulardan biri.

Bu kapsamda en çok haber yapan kişi bendim, yayınlayan mecra ise P24. Dolayısıyla yolsuzluk dosyalarının takipçisi olmaya devam ediyoruz.

Yolsuz İhsan Çakar, Muğla Belediyesi’ne atandı

Yeni gelişmelerden biri; Hatay eski büyükşehir belediyesi yönetiminde İmar ve Şehircilik Daire Başkanı olarak görev yapan CHP’li İhsan Çakar’ın, Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne Genel Sekreter yardımcısı olarak atanması ve belediyedeki tüm teknik birimlerin, İhsan Çakar’a bağlanması oldu.

Kimdi bu İnsan Çakar, hatırlayalım:

İhsan Çakar, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ndeki daire başkanlığı döneminde, şaibeli ihalelere imza atmış bir isimdi. Doğrudan teminler aracılığıyla yolsuzluk yaptığına dair onlarca iddia varken, EXPO’nun genel sekreterliği görevini de üstlendiği için EXPO ihalelerindeki tüm usulsüzlüklerin ve israf bütçelerinin de altında imzası vardı.

İhsan Çakar’ın kardeşi Hikmet Çakar, CC Mühendislik şirketinin sahibiydi. İhsan Çakar, konumunu kullanarak, doğrudan teminler yoluyla kardeşinin şirketine ihale veriyor ve aile boyu haksız kazanç sağlıyorlardı. EXPO’nun neredeyse tüm ihaleleri, Lütfü Savaş ve yandaşlarına verildi. Yine EXPO’nun; kapı, pencere, alüminyum korkuluk vb. ihaleleri de Hikmet Çakar’ın şirketine yönlendirildi.

Fesat karıştırılan İhalelerin, Sayıştay denetimine takılmaması için seçtikleri yol ise çok bilindikti. Hikmet Çakar’ın CC Mühendislik şirketi, Proyap İnşaat adlı ana şirketin taşeronu olarak gösteriliyor, doğrudan temin evraklarında Proyap İnşaat’ın adı geçerken, Hikmet çakar’ın CC Mühendislik şirketi görünmez kılınıyordu.

Çakar; EXPO’daki konser ve organizasyonlarda ise fason firmalardan doğrudan teminlerle sahte hizmet alımları yaptı ve kendi şirketlerine para aktardı.

Elimizdeki doğrudan temin evraklarından biri; “deprem sonrası kayıp yaşanan arşiv bilgi ve belgelerinin yeniden oluşturulması için deprem öncesinde Hatay ili bütününün teknik verilerinin temin edilmesi” şeklinde uydurulan fason bir hizmetin, 8 milyon 818 bin TL tutarında ödenekle alındığına dair düzenlenmiş. Diğeri ise; yine “depremin yarattığı etkilerin belirlenmesi ve afet sonrası yönetimi için bir model oluşturulması projesinde danışmanlık” diye ifade edilen sahte bir hizmetin, 7 milyon 500 bin TL ödenekle alınmasına dair.

Ahmet Aras’a ve yargıya soruyoruz

Şeffaflık, hesap verebilirlik, dürüstlük, denetlenebilirlik yerine yolsuzluk, yakınlarını kayırma, cep doldurma ve nepotizmin tercih edildiği Hatay eski büyükşehir belediyesi yönetimi açısından pek de şaşılacak mevzular değil bunlar. Zira balık baştan kokmuş, yolsuzluk silsilesi, Lütfü Savaş’tan başlayarak, kardeşleri ve atadığı daire başkanları tarafından da sürdürülmüştü.

Peki, adı yolsuzluklarla anılan İhsan Çakar’ın, şu anda Muğla Büyükşehir Belediyesi’nde ne işi var? Neden tüm teknik birimler bu şahsa bağlandı ve yargı neden Hatay eski büyükşehir belediyesi yönetiminin yaptığı yolsuzlukların üzerine gitmiyor?

Bizler sormaya devam edeceğiz. Cevapları da Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Aras, CHP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı vermeli. Zira halk nezdinde, yolsuzluğun partisi olmaz ve yolsuzluk da, hırsızlık da hangi partinin hangi yetkilisinden gelirse gelsin kabul edilemez.

Servet Tecirli’nin tefecilik çarkı ortaya çıktı

Hatay’da yapılan büyük uyuşturucu operasyonuna adı karışan AK Parti Hatay Yönetim Kurulu üyesi Servet Tecirli’nin, baldızı AK Parti Hatay Kadın Kolları başkanı Fatma Gül Çalım tarafından, nasıl bu dosyadan kurtarılmaya çalışıldığını, 7 Ocak tarihli yazımda anlatmıştım. Aynı yazıda, Servet Tecirli’nin, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde “meşhur bir tefeci” olarak tanındığını da belirtmiştim. Bu kapsamda yeni ulaştığımız bilgilerle konu daha da netleşti.

Servet Tecirli’nin, tefecilik yöntemiyle borçlandırdığı kişilerin gayrimenkullerini, araçlarını, arazi ve işyerlerini kendi üzerine geçirdiği, ödeme yapamayanları ise uyuşturucu trafiğine ortak ettiği ortaya çıktı.

  • Tecirli’nin taşınmazlarına el koyduğu isimler arasında tanıdık biri de vardı: CHP Reyhanlı Belediye Başkanı adayı Fevzi Suvaroğlu. Suvaroğlu, Tecirli’den aldığı borcu ödeyemeyince eniştesi Özkan Behzatoğlu üzerine gösterdiği Antakya’daki iki dairesini Servet Tecirli’ye vermiş, bu dairelerin depremde yıkılması üzerine Tecirli, anlaşmayı bozarak parasını istemişti.
  • İşyerlerini ve mal varlıklarını, borçlarını ödeyemedikleri için Tecirli üzerine geçirmek zorunda kalanlardan biri de ziraat mühendisi Erdal Karaca’ydı. Tecirli’nin oto galerisinin hemen yanında zirai ilaç alım satımı üzerine iş yeri bulunan Erdal Karaca, Tecirli’den 10 milyon TL borç almış ve faiziyle birlikte ayda 600 bin TL ödeme yapmak zorunda bırakılmıştı. Ödemeleri aksayınca Karaca’nın 175 dönüm arazisine, çiftliğine ve lüks otomobillerine, Tecirli tarafından el konuldu.
  • 2022 yılında, şehirlerarası uyuşturucu ticareti (captagon) yaparken, Adana-Hatay karayolunda suçüstü yakalanarak tutuklanan İbrahim Erol’un, uyuşturucu ticaretine başlamasının nedeni de Servet Tecirli’ydi. Tefeci Tecirli’den borç aldıktan sonra ödemesini yapamayan Erol’un, 5 milyon TL değerindeki dubleks dairesi, arazisi, Mercedes ve BMW marka otomobilleri, traktörü ve pamuk toplama makineleri, Tecirli tarafından elinden alındı. Dibe vuran İbrahim Erol, uyuşturucu ticaretinde önemli bir rol oynamaya başladı. İbrahim Erol’un kardeşi Hüseyin Erol ise Tecirli’nin adının karıştığı uyuşturucu dosyasında, şüpheli sıfatıyla soruşturuluyor; adli kontrol şartıyla salıverildi.
  • Tecirli’nin dosyasında adli kontrolle salıverilen şüpheli Halit Atılgan da, araçları ve parselleri Tecirli tarafından elinden alınan isimlerden biri.
  • Aynı dosyadan tutuklanan şüpheli Mahmut Eren ise arazilerini ve araçlarını yine Tecirli’nin üzerine geçirmiş.
  • Öte yandan Tecirli’nin, İzmir’de yaşayan C. adındaki sevgilisine tuttuğu lüks daire, aldığı araç ve düzenli olarak gönderdiği paradan, ailesinin haberi var mı, bilemiyoruz. Bildiğimiz; tefecilik tuzağıyla uyuşturucu batağının, bu çarkın art arda işleyen dişlileri olması ve Tecirli’ye borcunu ödeyemeyen isimlerin, uyuşturucu ticaretine “dikey geçiş” yapmaları.

Belirtmeden geçmeyelim; milletvekili olmaya çalışan baldız AK Parti Hatay Kadın Kolları başkanı Fatma Gül Çalım’ın, 7 Ocak tarihli haberimi yalanlamak ve milletvekilliğine giden yolu düzlemek için çalınmadık kapı bırakmadığını da biliyoruz.

Oysa gelinen noktada; Tecirli’nin artık sadece uyuşturucu dosyasından değil, tefecilik suçundan da araştırılması ve yargılanması elzem.

Tecirli’nin, neden halen AK Parti Hatay Yönetim Kurulu’nda yer aldığının ve onu suç dosyasından kurtarmak için siyasi konumunu kötüye kullanan Fatma Gül Çalım için neden bir işlem başlatılmadığının yanıtını da Ak Parti Genel Merkezi vermeli.

Her daim vurguladığımız gibi, bizler yolsuzlukların ve suçların üzerine gitmeye devam edeceğiz. Bakalım yargı da işini yapacak mı?