Tam CEO’nun aradığı tip!
Acemi öğretmen, 45 yaşına geldiğinde, 56 milyon dolar değerinde, toplam 1950 metrekarelik, yedi katlı bir evde yaşıyor olacaktı
22.08.2019
New York’ta, bizim Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne denk bir kurumda çalışan birinin oğlu, Jeffrey Epstein, belli ki matematiğe aklı eren bir çocuktu. Fakat New York’un en seçkin liselerinden birine matematik öğretmeni olarak alınmasına ne geçmişi ne aile-çevre ilişkileri ne akademik başarısı elveriyordu. Fakat alındı.
Hikâyeyi okurken buna alışmanız gerekecek, değerli okurlar. Kahramanımızın yaşamöyküsündeki bazı sıçramalara dair bazı sorular bir türlü cevaplanamıyor.
İki üniversiteden terk, 21 yaşındaki orta sınıf çocuğunun, New York’un Yukarı Doğu Yakası’nda, zenginlerin, kendisininkinden farklı, lüks yaşam ortamında yeralan o okula matematik ve fizik hocası olarak alınışını azıcık olsun izah eder umuduyla, Dalton Lisesi’nin tam da o dönemde değişim geçirmesi, 1970’lerin kural tanımaz-özgürlükçü rüzgârlarının buraya da uzanması hatırlanıyor. Okulun başlıbaşına müessese haline gelmiş tutucu müdürüne yol verilir, kılık-kıyafet kuralları gevşetilirken, dönemin ruhuna uygun kılıklarda dolaşan, dostâne tavırlı, şakalaşmayı seven bir genç adamın işe alınması normal miydi?
O okulda çocuk okutmanın yıllık bedeli 3.200 dolardı. Eşitsizliğin hızlanarak arttığı 1980’ler ve sonrasında bu bedel 50 bin doların üstüne çıkacaktı. Acemi öğretmense, 45 yaşına geldiğinde, Dalton Lisesi’nden 18 blok ötede, 56 milyon dolar değerinde, toplam 1950 metrekarelik, yedi katlı bir evde yaşıyor olacaktı. Manhattan’ın en büyük özel konutlarından birinde. (İntiharından sonra, Manhattan’da turistlerin en çok görmeye gittiği yerlerden biri haline geldi burası.)
Jeffrey Epstein öğrencilerinden anca beş-altı yaş büyüktü. Öğrencilerinin çoğu onu sevmişti. Gazetecilerin sonradan bulup konuştuğu kimileri, kızların ona özel düşkünlüğünün olmadığını, ama “bir etkisinin, havasının olduğunun da inkâr edilemeyeceğini” söylediler. Herhalde onun kendilerinden aşağı sınıftan gelmeliğini fark etmiş bazıları “birşeylerinin eksik olduğunu”, “sınıfa hakim olamadığını” ileri sürdüler. Galiba matematiğe, fiziğe ilgili-meraklı olan bazıları da “muhteşem bir öğretmendi” dediler.
Bu yıllarda Epstein’in kız öğrencilerine karşı sınırı aşan herhangi bir hareketi görülmedi.
Başka bir sınırı aştı, okuldan finans piyasasına sıçramayı başardı.
Yoksul, akıllı, zengin olmaya tutkulu tipler
Miami Herald’dan Linda Robertson ve Aaron Brezel’e göre, “Epstein finansçı kariyerine 1976’da Dalton’daki bir öğretmen-veli toplantısında, öğrencilerden birinin velisinin gözlerini zekâsıyla kamaştırdığında başladı.”
Epstein’in işe girip kısa zamanda (1980’de) yükseleceği Bear Stearns firmasının en üst yöneticisinin kızı (Lynne Koeppel) bunu doğruladı: “Bu öğrenci babası o görüşmeden öyle etkilenmişti ki, babama gelip, ‘Bu adamı işe almalısın’ dedi. Jeff’e şans tanı. Adam müthiş.”
“Jeff” 23 yaşındaydı. İçki ve sigarayı ağzına koymuyordu.
Yatırım bankası Bear Stearns’ün CEO’su Alan “Ace” Greenberg’in “yoksul, akıllı ve zengin olmaya tutkulu” diye tarif ettiği çalışanlara özel ilgisi vardı. Kızı Koeppel, “Jeff tam da buydu,” diye tarif etti durumu. “Çok akıllıydı ve insanları yağlamayı, geyik muhabbetlerine girmeyi beceriyordu. Yakışıklıydı ve birlikte bulunmaktan zevk alacağınız biriydi.”
Böylece Greenberg onu firmasına aldı, Epstein finansçılık âlemine girdi. Başarılıydı, kısa sürede firmanın sınırlı ortağı yapıldı. Fakat yine kısa sürede ayrılmak zorunda kaldı. Çünkü matematik zekâsını matematiğe harcamak istemediği gibi, toplam zekâsını da finans piyasasının anacaddesinde değil arka sokaklarında kullanmaya niyetliydi.
İlâhî tezgâh gibi gözüken tesadüflerden biri
Bir an için bugüne uzanmalıyız. İlginç bir tesadüfe. İnsanın ne anlam yükleyeceğini bilemediği, anlam yüklemesi gerektiği duygusundan da kurtulamadığı tesadüflerden birine.
Jeffrey Epstein, 10 Ağustos 2019 günü, yüksek güvenlikli hapishane hücresinde ölü bulundu. Kendini astığı söylendi. Olay duyulur duyulmaz Adalet Bakanı William Barr şaibeleri haklı bulduğunu ilan etti. Bakan, haberi alınca “dehşete düştüğünü” belirtti, “Bay Epstein’ın ölümü,” dedi, “cevaplanması gereken ciddî sorular uyandırıyor.” Barr, FBI’ın hemen başlattığı soruşturmaya ilaveten, bakanlığının da müfettişler görevlendirerek soruşturma yürüteceğini söyledi.
Peki nerede o ilginç tesadüf? Şurada: The Daily Beast’e göre, 1970’lerde Epstein zenginlerin seçkin lisesine öğretmen olarak adım atarken, suyu kaynamış ve bir süre sonra istifasını verecek olan “eski moda”, “aşırı otoriter” ve “tutucu” müdür, şimdiki adalet bakanının babası Donald Barr’dı. Ve yıllar sonrasının “cinsel suçlu”sunun spekülasyona bol malzeme sunan meşhur “siyah defter”inde ismi bulunuyordu.
Hayır, buradan komplo teorisine malzeme çıkmaz. Sadece şu çıkar: Hayat garip, dünya küçük; ve kapitalizmin en gelişmiş hali, 21. yüzyılda bile değiştiremedi: toplumsal-siyasî erk, çeşitli görünümleriyle bir bütün ve babadan oğula aktarılabiliyor. Hikâyemizin devamında bu bütünlüğün içerisinde dolaşacağız. Bu “onların” hikâyesi. Epstein’in siyah telefon defterinde ABD başkanına ulusal güvenlik danışmanlığı yapmış birileri, eski bakanlar, senatörler, valiler, değişik ülkelerden milyoner işadamları, sosyete mensupları, milyarder yatırımcılar, kontlar-kontesler, CEO’lar, gece kulübü sahipleri, medya patronları, sihirbazlar, Brunei sultanı, Vogue’un Avrupa sorumlusu, bilimadamları, model ajanları, moda yazarları, süpermodeller, emlakçılar… hep birlikte bir ortam ve âlem oluşturuyorlar. Adını maalesef pek eski ve beylik kelimeyle koyabiliyoruz: sınıf. Bu kavramın tarifini üretim araçları mülkiyetiyle sınırlamak, öyle görünüyor ki, pek doğru değil.
Döndüğümüzde, genç yaşta büyük fırsat yakalamış Jeffrey, para pulla uğraşarak yükselme hedefi güden akranlarının kapısından girmeye can atttığı muteber yatırım bankasından birdenbire ayrılmış olacak.
"Bir Erkeklik ve Zenginlik Öyküsü" yazı dizisinde önceki bölümler:
1- Çünkü bu “onların” hikâyesi
2- Hepsi aynı şeyleri anlatıyordu
3- Polisler, savcılar, avukatlar
4- Anlaşma ve ayrıcalıklı hapislik
5- Zenginler hapiste nasıl yaşar?