Instagram’ın ve benzer sosyal medya programlarının kurmaya çalıştığı etik hâlâ, öncelikle, beyaz-erkek-insan-merkezli

İrfan Değirmenci’nin Hayır’ıyla, Nazilli Belediye Meydanı’ndaki yurttaşın Hayır’ını bir ve güçlü kılan şey…

Hatanın hep başkasında olduğu, eleştirinin hainlikle eş tutulduğu, en ufak yanlışın kesinlikle bizde olmadığı bir ülkede…

Artık “konuşma yasağı” aşamasından “söyleme mecburiyeti” aşamasına da geçilmiş durumda…

Demokrasi sınırlı ölçüde katılımı ve fakat daha çok seyretmeyi ve onaylamayı öngören bir durum haline getirilmiştir

“Ana akım medya” politik bir teslim oluşla bu tür bir entelektüel akıma kucak açmış ve “Kitsch”in mekânı haline gelmiştir

Bu kadar yükü üzerinden atabilmenin tek yolu kalmıştır: Görmemek, duymamak ve ilgilenmemek

Örgütün El Kaide/Nusra Cephesi bağlantısı hâlâ soru işareti. Beyaz Miğferler’le ilgili asıl facia ise sahte kurtarma filmiyle ortaya çıktı

Katliamlar görünür oldukça kutsiyet kazanmakta ve sözü edilen/söz verilen zafer adeta işaretlenmektedir

ABD seçimlerinde Trump kazanmasına karşın “Clinton Başkan” manşetiyle çıkan “ana akım” bir gazete bu durumun somutlaşmış halidir

Peki bir haberi ahlaklı ya da ahlaksız kılan nedir?

İnsan siyasal edimlerini yalnızlaşarak yerine getirebilmektedir. Ya da yerine getirebildiği yanılsaması yaratılmaktadır

Yeni dönemin en önemli özelliği zaman ve mekânın sıkışmasıdır… Artık bilmek yerine “zannetmelerle” yürümek daha kolay ve pratiktir