Söyleşilerde gazetecilerin liderlere “danışmanlık etme” ya da “yol gösterme” eğilimi, soru sorma eğiliminin önüne geçmiş durumda…

“Gazeteciliğin krizinin çözümü” meselesi seçimler öncesi Ahmet Şık gibi gazetecilerin de aday gösterilmesiyle farklı bir aşamaya ulaştı

“Araç mesajdır” ifadesinin karşılığına yeni bir cümle koyabilir miyiz? “Araç, kitlenizin büründüğü kimliktir” demek söz konusu olabilir mi?

Türkiye’de demode kara propaganda tekniklerine dayalı, Batılı “yerleşik medya” dergilerindekinden çok daha kaba canavarlaştırma süreçleri var

“Şuraya bakarsan seçmenin tercihini görürsün” demektense “şuraya bakarsan x partisinin iletişim stratejisini kavrayabilirsin” demek mümkün

Sahaya sırtını dönüp 90 dakika boyunca tezahürat yapan bir tribünden farkı olmayan bir okur profili var

“Kendi isteğimle” kavramının veda mektubunda kullanılması bile, Doğan’ın ruh hâli ve bana kalırsa trajik durumu hakkında söz söylüyor

Politik mücadelelerimiz konusunda dahi Internet’in belirleyici ve asıl aktör olduğuna dair derin bir inancımız var – ne kadar acıklı

Taksici komünitesi, Uber kullananları (kullanıcı olarak da araç sahibi olarak da) hızla aziz vatanı zaptetmek isteyen birer hain olarak kodladı

“Serbest çalışan” insanın kendine ait bir sitesi ya da portfolyosu olmalı, ancak Türkiye’de ne hikmetse kimse bu işe girişmiyor

MIT Media Lab, ticarileşmiş algoritmaların karşısına bireylerin kendi algoritmalarını koyması için Gobo’yu geliştirdi

Üst düzey iki yetkilinin paylaştığı çelişkili verilerin aynı sitede bir saat içinde yayınlanıyor olması nasıl bir gazetecilik anlayışıdır?

Twitter bugün kendi kendimizi ve ilişkilerimizin niteliğini gözetime açtığımız bir alan…

“Bir enformasyonu ortaya atıyorsunuz. Bu enformasyon yalanlanmadığı sürece, gerçeğe benzerdir”

Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yayınlanan içeriklerde çok önemli bir eksiklik var. Canan Kaftancıoğlu’nun kendisi ve yanıtları…

Ana akımdaki bol sıfatlı büyük puntolu, cinsellik soslu görsellere dayalı anlayışla Guardian’ın anasayfası arasındaki fark ne peki?

En üzücüsü şu ki, işsiz kalan gazetecilerin kurduğu projeler de çoraklığı derinleştiren bir yapıya evriliyorlar

Türkiye’de yeni medya ortamına iyi ürün koymadan “Bizim okur aboneliğe para vermez” kolaycılığına girmek mantıklı değil