“Sat arabayı uçağı, öde burs parasını”

Günün öne çıkan haberleri Birgün ve Cumhuriyet gazetelerinde yer aldı.

05.11.2018

Birgün gazetesi manşetinde, “Sat arabayı uçağı, öde burs parasını” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Gençler, Türkiye Gençlik Zirvesi’nde yaptığı konuşmada burslu okuyan öğrencilere bedavacı yakıştırması yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Öğrenim kredisinin, Felsefe mezunu olan ve alanıyla ilgili iş bulamadığı için bir süpermarkette asgari ücretle çalışmak zorunda kalan Ali T., öğrenciyken aldığı kredinin geri ödemesinin maaşının üçte birine denk geldiğini belirtti. Özel bir eğitim kurumunda bilgisayar öğretmenliği yapan Yağmur B. de neredeyse tüm maaşının öğrenim kredisi taksitine gittiğini ifade ederek ‘Arta kalan parayla insani koşullarda yaşamam mümkün olmuyor’ dedi. Sadece 150 bin öğrencinin yararlanabildiği burstan yararlanamayan yüz binlerce öğrenci, Erdoğan’ın faizsiz ödendiğini iddia ettiği krediden yararlanabilmek için yüksek paraların altına imza atmak zorunda kaldı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra alanında iş bulamayan Ali T., bir süpermarkette reyon görevlisi olarak işe başladı. Sigorta başlangıcıyla birlikte geri ödemesi 15 bin lira olan öğrenim kredisi borcuna ilişkin ödeme emrini alan Ali T., maaşı kredi taksitlerini karşılayamayınca borcunu ödeyemedi. Borcuna, ödeyemediği her ay için faiz binen Ali T.’ye e-Haciz uygulandı. Vergi dairesi tarafından hesaplarına bloke konulan Ali T., bankadan kredi çekerek öğrenim kredisi borcunu kapattı. Öğrenim kredisi borcunu ödeyebilmek için kredi çeken Ali T., ‘Her ay 500 lira kredi ödüyorum. Faturalar ve kirayı ödedikten sonra elimde hiçbir şey kalmıyor’ diye konuştu. Tüm şartları karşılamasına rağmen burstan yararlanamadığını belirten Ali T., şunları söyledi: ‘Ailemin durumu iyi olmadığı için öğrenim kredisi kullanmak zorunda kaldım. Kredi de temel ihtiyaçları karşılamaya dahi yetmiyordu çoğu zaman. Öğrencilik hayatında bir şekilde idare edebiliyor insan ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Sevmediğim bir işte, çok düşük ücretle çalıştığım yetmiyormuş gibi bir de bu işten kazandığım para borca gidiyor. ‘Şimdi olsa öğrenim kredisi alır mıydın?’ diye sorarsanız, kesinlik hayır derim. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle istiyorlar çünkü’” ifadeleri kullanıldı.

“Siyaset imamı”

Cumhuriyet gazetesi manşetin altındaki, “Siyaset imamı” başlıklı haberinde, “Diyanet İşleri Başkanlığı, daha önce iptaline yönelik talebin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından ‘laiklik’ gerekçesi ile reddedildiği imamlara ilişkin siyaset yasağını kaldırmayı gündemine aldı. Edinilen bilgiye göre, 1965 tarihli kanun ile korunan yasak yeniden tanımlanacak. Yasağın delinmesi durumunda uygulanan ihraç yaptırımının da yönetmelikle düzenlenmesi, böylece kanunun AYM denetiminden çıkarılması gündeme gelebilecek. Devlet Memurları Yasası, memurların siyasi partiye üye olmalarını, herhangi bir siyasi partinin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunmalarını, görevlerini siyasi düşünce ile yerine getirmelerini, siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunmalarını yasaklıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasa’ya göre, bu disiplin hükümleri her memur için olduğu gibi imamlar için de geçerli” ifadelerine yer verdi.
Gazete ön sayfasının altındaki, “Başkana zırh” başlıklı haberinde ise, “Fatih Belediyesi’ndeki Sayıştay raporuna da yansıyan usulsüzlüklere ilişkin yapılan suç duyurusunda dönemin belediye başkanı Mustafa Demir ön inceleme kapsamına bile alınmadı. Fatih Kaymakamlığı soruşturma izni de vermedi. Sadece 4 müdürlük ön inceleme kapsamına alındı. Rapor sonucunda da 2 müdürlük hakkında disiplin soruşturması yapılmasına karar verildi. Uğur Soylu geçen nisan ayında 2017 yılı gelir giderlere ilişkin hesap kayıtlarını denetledi ve şerh düştü. Soylu dönemin belediye başkanı Mustafa Demir ve ilgili müdürler hakkında ‘kamu zararına sebebiyet verme’, ‘görev ihmali’ ve ‘görevini kötüye kullanma’ iddialarıyla suç duyurusunda bulundu. Fatih Kaymakamlığı, Soylu’nun dilekçesi sonucunda geçen temmuz ayında Mustafa Demir hakkında soruşturma ve ön inceleme izni vermedi. Kaymakamlığın verdiği kararın iptali istemiyle üst kurumlara başvuran Soylu gazetemize şöyle konuştu: ‘Soruşturma izni verilmeyen birim müdürleri ve şikâyete dahil edilmeyen eski Belediye Başkanı Mustafa Demir hakkında ön inceleme izni verilmeme kararına Bölge İdare Mahkemesi nezdinde  itiraz ederek Kaymakamlık tarafından İstanbul 1. İdare Dava Dairesi Başkanlığı’nda 4 müdürlük hakkında kamu davası açılması sağlanmıştır. Bizim muhatabımız ita amiri olan Belediye Başkanı’dır. 2011 yılından itibaren Sayıştay Başkanlığı’na gönderdiğim şikâyet ve inceleme gerektiğine dair dilekçeler neticesinde Fatih Belediyesi’nin 2017 yılı denetlenmesi sağlanmış olup Sayıştay raporunda belirtilen önemli eksiklerin ve usulsüzlüklerin neticesinde belediye yönetiminin ne gibi işlem yapacağı ve Sayıştay’ın bu konular hakkında savcılığa müracaat edip etmeyeceğini izleyeceğiz’” ifadelerini kullandı.