“Şahıs partisi şahısla gider”

Karar gazetesi manşetini Ahmet Davutoğlu röportajına ayırdı

21.01.2020

Karar gazetesi manşetinde Ahmet Davutoğlu ile yapılan röportaja, “Şahıs partisi şahısla gider” başlığıyla yer verdi:

“Hatalardan ders almayı bilen biriyim. Tek adamın yönettiği bir partinin nasıl tükendiğini bizzat yaşayarak gördüm ve bunu engellemek için çok çaba sarf ettim. Kişilere bağlı partiler kişilerle gider… Bunları yaşamış birisi olarak yeni bir partide varlığı liderine bağlı bir yapıya izin verir miyim? Özgürlükçü muhafazakar parti partiyiz demedik. Özgürlüklere saygılı muhafazakar da demedik. Değerlere saygılı özgürlükçü partiyiz. Bu değerleri programda tanımladık. AK Parti’nin doğasını bozan MHP ile ittifakın Katolik nikahı ittifakına dönmesi. Herkes kendisini siyasi aktör yapan kitlelerinden uzaklaştı. Siyasi ittifaklar kimya bozuyor. AK Parti’nin bozulmasında 4k’nın keşfedilmesi çok önemli. Birincisi KHK’lar, ikincisi kayyum, üçüncüsü kamu bankaları ve dördüncüsü de kamu maliyesi. Hasta öldüğünü söylüyor ama bir doktor düşünün testlerdeki rakamları düzelterek hastaya ‘sağlıklısın’ diyor. Türkiye’deki ekonomi yönetimi tam da bunu yapıyor. MHP, İYİ Parti, HDP; CHP, AK Parti, biz… Herkes mahallesinden çıksın. Mahalle baskısından kurtulabilsek tüm Türkiye olarak pek çok meselede anlaştığımız görülür.”

“Şarkıya hapis!”

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Şarkıya hapis!” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İzmir’de 1992 yılında kurulan çok dilli protest şarkı ve türküleriyle bilinen Grup Munzur’a şarkı söyleme yasağı geldi. Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi bünyesinde çalışmalarını yürüten Grup Munzur’a 10 ay hapis cezası verildi. 2017 yılında Van Newroz’unda söyledikleri ‘Zindana Diyarbekir ve Serhildan Jiyane’ şarkılarından dolayı ceza veren mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına karar verdi. Grup Munzur üyelerine 5 yıl boyunca aynı ‘suçu’ işlemeleri halinde hapis cezası verilecek. Grup Munzur yaptığı açıklamada, son dönemde eski solistlerinden Şenol Akdağ ve birlikte çalışmada bulundukları Yılmaz Çelik gibi sanatçıların tutuklandığına dikkat çekti. Gazetemize konuşan Grup Munzur üyeleri, ‘Bu sadece bize dönük bir sınırlandırma ya da yasaklama kararı değil. Genel olarak ülkeyi sindirme ve halk ile sanatın ilişkisini izole etmek için yapılan susturma operasyonlarından bir tanesi. Beraat almamız gereken bir dava da kararın açıklanması geriye bırakıldı. Burada bize şunu söylüyorlar, ‘Bu iki şarkıyı ve buna benzer şarkıları söylemeyin. Yoksa cezalandırırız sizi’ dedi.”

“Dünyayı yediler”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Dünyayı yediler” başlıklı haberinde, “İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, yayımladığı raporunda gelir eşitsizliğini gözler önüne serdi. Raporda, dünyanın en zengin 2 bin 153 kişisinin elinde bulunan servetin, 4,6 milyar kişinin toplam servetinden fazla olduğu belirtildi. Raporda, ‘Eğer herkes 100 dolarlık banknotlardan oluşan servetlerinin üzerinde otursaydı, dünyanın büyük kısmı yerde oturuyor olurdu. Gelişmiş bir ülkede yaşayan orta halli bir kişi bir sandalye yüksekliğinde otururken, en zengin iki kişi uzayda olurdu’ dedi. Dünyanın en zengin kişisi olan Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un toplam serveti 116,4 milyar dolar seviyesinde. En zengin ikinci kişi olan Fransız işinsanı Bernard Arnault ise 116 milyar dolarlık servete sahip. Raporda yer alan bir diğer benzetmede ise bundan 5 bin yıl önce inşa edilmiş piramitlerin yapıldığı dönemde günde 10 bin dolar biriktiren bir kişinin toplam servetinin dahi en zengin beş kişinin servetinden yüzde 80 düşük olacağı vurgulandı. Gelir adaletsizliğinin ortadan kaldırılabilmesi için ülkeleri zenginlerden daha fazla vergi almaya çağıran Oxfam, sadece yüzde 0,5'lik vergi artışının dahi eğitim ve sağlık alanlarında 117 milyon yeni istihdam yaratabileceği vurgulandı. Fırsat ve gelir adaletsizliğinin azaltılması için hükümetlerin ulusal sağlık hizmetlerine daha fazla yatırım yapması gerektiği ifade edilen raporda, aşırı servet anlayışının ortadan kaldırılması gerektiği belirtildi” ifadelerine yer verdi.

Haber Evrensel gazetesinin manşetinde, “Bir avuç semirdi, milyarlar yoksullaştı” başlığıyla yer aldı:

“İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'ın gelir adaletsizliğine ilişkin raporu, çarpıcı veriler ortaya koydu. Rapora göre dünyanın en zenginlerini oluşturan yüzde 1'lik kesimin serveti, 6,9 milyar insanın (neredeyse geriye kalan herkes) servetinin iki katından fazlasına denk. Dünyanın en zengin kişisi olan Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un toplam serveti 116,4 milyar dolar seviyesinde. En zengin ikinci kişi olan Fransız işadamı Bernard Arnault ise 116 milyar dolarlık servete sahip. En zengin 2,153 kişisinin elinde bulunan servet, 4,6 milyar kişinin toplam servetinden fazla. En zengin 22 erkeğin serveti, Afrika kıtasındaki tüm kadınların servetiyle denk. Gelir adaletsizliği raporda ilginç benzetmelerle çarpıcı ve anlaşılır kılınmaya çalışılmış. Bu benzetmelerden biri servetlerin üzerine oturmakla ilgili: ‘Eğer herkes 100 dolarlık banknotlardan oluşan servetlerinin üzerinde otursaydı, dünyanın büyük kısmı yerde oturuyor olurdu. Gelişmiş bir ülkede yaşayan orta halli bir kişi bir sandalye yüksekliğinde otururken, en zengin iki kişi uzayda olurdu.’ Bir başka benzetmede ise bundan 5.000 yıl önce inşa edilmiş piramitlerin yapıldığı dönemde günde 10.000 dolar biriktiren bir kişinin toplam servetinin dahi servetinin en zengin beş kişinin servetinden yüzde 80 düşük olacağı vurgulandı. Oxfam raporunda hükümet müdahaleleri, vergi artışı gibi sistem içi  çözümler önerildi. Fırsat ve gelir adaletsizliğinin azaltılması için hükümetlerin ulusal sağlık hizmetlerine daha fazla yatırım yapması gerektiği ifade edildi. ‘Aşırı servet, işlemeyen bir ekonomik sistemin emaresidir’ denen raporda, hükümetlerin zengin ve fakir kesimler arasındaki uçurumu kapatacak radikal politikaları yürürlüğe koyması gerektiği vurgulandı.”