“Delille oynandığını polis itiraf etti”
Gündemin en dikkat çeken haberi Yeni Yaşam gazetesinin manşetindeydi.
21.07.2020
Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Delille oynandığını polis itiraf etti” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Suruç Katliamının hemen ardından 22 Temmuz 2015’te Urfa Ceylanpınar’da iki polis memurunun evlerinde öldürülmesi olayında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra 20 Temmuz’da Suruç’ta gençlerin katledilmesinin ardından gerçekleşen ve ‘Çözüm Sürecinin’ bitirilerek çatışmaların başlatılmasına gerekçe yapılan Ceylanpınar olayında bir polis memurunun ‘delillerle oynadıklarını’ itiraf etmesi, bir kez daha kuşkuları doğruladı. Ceylanpınar’daki 2 polisin öldürülmesiyle ilgili sanık avukatlarından Hüseyin Akay, ‘Bir polis memuru delillerle oynadıklarını itiraf etti’ dedi. Akay, olay yerine intikal eden polisin meslektaşlarından birisini masada otururken bulmasına rağmen amiriyle yaptığı görüşmenin ardından ‘Yatakta uyur vaziyette ölü bulundu’ diye tutanağa yazdığını ileri sürdü. Hüseyin Akay, davada ‘çelişkili unsurlar olduğunu’ ileri sürerek, dosyaya girmeyen delilleri şöyle anlattı: ‘Dava dosyasında yer alan olay yeri tespit tutanağında, her 2 polisin farklı odalarda uyurken enselerinde sıkılan birer kurşunla şehit edildikleri yazılıydı. Fakat gerçek hiç de böyle değildi maalesef. Olay yerine ilk intikal eden polis ekibinden bir kişinin tarafıma yaptığı itiraf da, ölen polisin çalışma masasında oturur vaziyette ve başı açık olan laptopuna düşmüş vaziyette şehit edildiğini belirtiyordu. Sonrasında polis amirinin üstleriyle yaptığı telefon görüşmeleriyle, her nasılsa masada oturur vaziyette şehit edilen bu polis memuru, tutanaklara ‘yatakta uyur vaziyette ölü bulundu’ şeklinde geçmişti. Bunu yapanlar bu yalanla neyi amaçlamışlardı? Bu senaryoyu üreten kişiler, ya şehit edilen polis memurları ile aynı evde bulunan polis arkadaşlarını korumak istemişti ya da gerçekte adli bir cinayeti siyasal amaçlara alet etmek istemişti.’ ‘2 polis memurunu, dışarıdan balkona giren kişilerin bu kadar kolay şehit etmeleri mümkün değildi’ diyen Avukat Akay, ‘En az bir polisin uyanık vaziyette şehit edildiğinin kabulü halinde, dışarıdan birilerinin yan dairenin balkonundan sarkarak polisleri gizlice şehit etmeleri pek de imkan dahilinde değildi. Kaldı ki olay sonrasında çevik kuvvet dahi, tüm teknik teçhizatlarına rağmen, balkondan içeri girmeyi başaramadığından, çilingir çağırmak suretiyle kapıdan girmek zorunda kalmışlardır, bu da esasında bu savı baştan beri çürütmüştü. Bu olay bu sebeple uykularında şehit edilen polis memurları olarak tutanaklara geçmişti’ diye kaydetti.”
“FETÖ hâlâ sızıyor”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “FETÖ hâlâ sızıyor” başlıklı habere yer verdi:
“HSK 2. Dairesi, FETÖ ile iltisak ve irtibatları bulunduğu gerekçesiyle 26 hakim ve Cumhuriyet savcısını 10 Temmuz 2020’de görevden uzaklaştırdı. FETÖ irtibatı konusunda ise ‘çözümlenen ByLock içerikleri, savcılık soruşturmalarında elde edilen sonuçlar, mahrem imamlara ait operasyonel hatlarla iletişim, ankesörlü örgütsel ardışık arama, HSK müfettişlerinin tespitleri ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlananların anlatımları’ gerekçe yapıldı. Cumhuriyet’in yaptığı araştırma, açığa alınan 26 hâkim ve savcıdan 19’unun 15 Temmuz darbe girişiminin ardından göreve başladığını ortaya koydu. Darbe girişiminin ardından yaklaşık 4 bin hâkim ve savcı, FETÖ gerekçesiyle meslekten ihraç edilirken bu tarihten sonra alınanlar ayrıntılı güvenlik soruşturmasından geçirildi. HSK, hâkim adaylarıyla ilgili sadece Emniyet İstihbarat’tan değil, MİT’ten de kapsamlı araştırma raporu aldı. Buna karşılık, darbe girişiminin ardından hâkim ve savcı yapılanların arasından halen FETÖ şüphesi taşıyanların yer alması soru işaretlerine neden oldu. Bu durum, bu kişilere ‘referans olan’ isimlere gözleri çevirdi.”
“Sinir uçları açıkta kaldı”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Sinir uçları açıkta kaldı” başlıklı haberinde, “Krizi yönetemeyen iktidar blokunda kavga derinleşiyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile canlı yayında tartışan eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner bu kez Pelikan grubunun öne çıkan isimlerinden Cemil Barlas ile karşı karşıya geldi. Barlas'ın ‘Mehmet Metiner'in haddi olmayan şeylere racon kesme huyu hep vardı’ eleştirisine yanıt veren Metiner, ‘Biz gücümüzü sizin gibi her dönemin muktedirleri karşısında gerdan kırmaktan almıyoruz’ dedi. Barlas’ın sosyal medya hesabından yaptığı çıkışa tepki gösteren Metiner, ‘C. Barlas adlı bir hadsiz tekrar hadsiz dilini uzatmış nedense’ ifadelerini kullandı. ‘Ömrünü davasına adamışlara dil uzatma küstahlığında bulunan sizin gibileri adam yerine koyanlarda kabahat’ diyen Metiner, ‘Biz gücümüzü sizin gibi her dönemin muktedirleri karşısında gerdan kırmaktan almıyoruz. Bize Allah yeter’ dedi. Öte yandan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin fındık rekoltesi açıklamasına sert tepki gösteren MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi. İhraç talebi kararının ardından açıklama yapan Enginyurt, ‘Fındık üreticisinin hakkını savunmak, vatanı savunmak gibidir. Fındıkta oyunlara karşı durmanın bedeli ağır da olsa; bu bedeli ödemek Ordulular adına şereftir’ dedi. Enginyurt, Pakdemirli'nin rekolteyi beklenenden yüksek açıkladığını savunmuş ve ‘Tarım Bakanı bugün fındık üreticisine ihanet etmiştir’ demişti” ifadelerine yer verdi.